5 Nisan 2018 Perşembe günü Taşkent’te düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Bölgesel Terörle Mücadele Kuruluşu’nun 32.oturumunun ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Rusya Federal Güvenlik Servisi Başkan Yardımcısı Orgeneral Sergey Smirnov, “Hizb-ut Tahrir el-İslami, eylemleri, propagandası bakımından bize göre en tehlikeli örgüt. Bu nedenle onu ayrı tutuyoruz”diye konuştu. Taşkent’te gerçekleşen oturum sırasında Hizb-ut Tahrir el İslami ile mücadele için eylem algoritması oluşturma kararının alındığını söyleyen Smirnov, “Bu yetkili makamların, yani şu veya bu ülkenin istihbarat servisinin çalışma algoritması”ifadelerini kullandı.

Orgeneral Smirnov, hızla büyüyen İslami davete basınç uygulama konusunda Rus Stalinist rejimin çaresizliğini itiraf ediyor. İslam daveti, Risâleti âleme taşımak için çalışan Rusya’daki müminlerin kalbinin derinliklerine işlemiştir. Küfrün karanlıklarında debelenen yüzlerce ve binlerce Rus, Allah’ın dinine girmiştir.

Ne ironidir ki katliam, sindirme ve terör algoritması ile Müslümanlara sopa sallayan Orgeneral Smirnov, Rabbani hakkın İslam akidesi güneşini umutsuzca örtmeye çalışıyor.

Geçmişte dünyada büyük askeri ittifaklar oldu; NATO’ya karşı Varşova Paktı kuruldu. Orgeneral Smirnov, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmelerde Hizb-ut Tahrir’i akidesi bakımından oldukça tehlikeli buluyor. Bu, Stalinist rejim mensubu Orgeneral ve dostlarının hayat, kâinat ve insan hakkında sağlıklı akideye sahip olmadıklarının bir itirafıdır. Doğru, Orgeneral ve dostları komünizmin karanlıklarından kapitalizmin dehlizlerine geçiş yaptılar ama her iki akide de batıl temellidir. Örümcek ağından bile daha zayıftır. Bir gram akıl ve düşünceleri olsaydı, delile delille karşılık verirlerdi. Fakat bu konudaki durumları, geçmiş asırlardaki zorbalardan pek farksızdır. Tek argümanları, katliam, baskı ve işkencedir. Bu ülkelerin İslam’a ve Müslümanlara tuzak ve kumpas kurduğu İslam akidesi ne mükemmel bir akidedir!

Dünya nüfusunun yüzde 60’nı barındırdığını iddia eden bu örgüte soruyoruz: İslam inancı, gerçekten bu devletleri seferber edecek kadar bir tehlike teşkil ediyor mu? Bildiğimiz kadarıyla Hizb-ut Tahrir’in çok büyük orduları, uçak gemileri ya da yüz veya on milyarlarca dolara varan askeri bütçesi yok. Öyleyse bu ülkelerin, Hizbe ve dindar üyelerine karşı kumpas çağrısı da neyin nesi? Bilindiği gibi Hizbin üyelerinin sahip olduğu tek silah, kâinatın Rabbine olan imanları ve inançları uğruna can ve kanlarını feda etme kararlılıklarıdır.

İşin daha da kötüsü, 2017 yılında örgüte katılan Kırgızistan, Kazakistan ve Pakistan gibi Müslümanların yöneticileri olduklarını iddia edenler, terörle mücadele konusunda isteklerini dile getiriyorlar!

Bu zavallılar, geçmiş asırlardaki zorbaların akıbetinden hiç mi ibret almıyorlar?

أفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَانُوا أَكْثَرَ مِنْهُمْ وَأَشَدَّ قُوَّةً وَآثَارًا فِي الْأَرْضِ فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ“Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.” ^{[Mümin 82]}

Ey İslam ümmeti! Müjdeler olsun size! Görüyorsunuz, küfrün elebaşları, göklerin ve yeryüzünün üzerine kaim olduğu akidenizle mücadele edecek güçleri olmadığını itiraf ediyorlar. Hadi bu dine yardım etmek ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için gayret sarf eden Hizb-ut Tahrir gençleri ile birlikte çalışın. Ki İslam güneşi, insanlığı aydınlatsın, İslam’ın adalet ve rahmet şafağı, yeniden yeryüzünde doğsun.

وَاللهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ“Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.”^{[Yusuf 21]}