Cuma, 25 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132011u2013MMBu2013TRu20130014 H. 9 Cumâde’l Ûlâ 1432
M. Salı, 12 Nisan 2011

-Basın Açıklaması- Ey Mısır'ın Kadınları! Adaleti ve Kadın Haklarını Garantileyecek Olan Sadece Hilafet Devleti Anayasasıdır

"Kadın Araştırmaları Bakış Merkezi", Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi tarafından mevcut sistemde kadınlarla ilgili olarak bir geçici anayasa beyanının (kotanın) yayınlanmasını kadın haklarına zulmedilmesi olarak değerlendirdi...

Burada Yüksek Konsey veya diğer kurumlar tarafından yayınlanacak olan herhangi bir kanunun yada beyanın bundan daha iyi olmayacağına dikkat çekmek isteriz!! Hatta bu kota, Bakış Merkezinin istediği gibi değiştirilmiş olsa dahi Mısırlı kadınlar, adaletli ve onurlu bir hayat yaşayamayacaklardır! Zira sorun, köklüdür ve bizzat rejimin temeliyle alakalıdır...

Mısırlı kadınların yaşadığı aşağılama, baskı, fakirlik ve zulmün sebebi, sadece Mübarek'in diktatör yönetimi ve rejimi değildir. Aksine bu zulmün temeli, insanlığa hiçbir hayrı dokunmayan beşerî kanunlara muhakeme olan yürürlükteki laik sistemdir.

Mısır'da kadınların durumu, kötü ve korkunç olup tüm sınırları aşmıştır. Zira el-Ahram el-Arabi de dahil birçok kaynakta okuma-yazma bilmeyen kadın oranının %60'a ulaştığı geçmektedir. Fakirlik sınırı altında yaşayan kadın oranı ise %40'a ulaşmıştır. Aynı şekilde başka bir kaynakta kadınların %90'na yakınının, üniversiteyi bitirdikten sonra iki yıl boyunca bir iş bulamadığı geçmesinin yanı sıra bakım ve sağlık hizmetleri de yetersizdir...

İşte bunlar, demokratik beşerî sistemlerin semeresidir!! Bu felaketler, sadece Mısır'la sınırlı değildir. Bilakis Pakistan'dan Endonezya, Bangladeş, Afrika, Güney Amerika ve Orta Asya'ya kadar tüm İslam beldelerinde ve diğerlerinde de vardır. Hatta Hindistan ve Brezilya gibi ekonomik gelişmeye sahip laik devletler bile kadınla ilgili sorunları çözememişlerken İngiltere, Amerika, Fransa, İtalya ve İspanya gibi Batılı devletlerde ise kadınların hakları sadece engellenmekle kalmanın ötesinde sermaye sahiplerince köleleştirilerek ürünlerin pazarlanması için bir eşya ve zevkleri doyurucu bir meta haline gelmiştir!

Ey Mısırlı Kadınlar! Ey Baskı ve Vahşet Karşısında Cesaretiniz ve Sebatınızla Tagutların Kalplerine Korku Salan Kadınlar! Seslerinizi adalet talebiyle yükselttiniz ve asrın Firavununun tahtını devirdiniz. Ancak yeryüzüne, insanlara ve ümmete daha parlak bir gelecek sağlayacak anayasa ve siyasî bir sistemi belirlemede azim bir sorumluluğu üstlenme rolünün zamanı gelmiştir.

Ey Hakkı ve Adaleti İsteyen Kadınlar!

İslamî bir anayasanın kadına saygısızlığı doğuracağı, bunun da kadının aşağılanmasına ve alçaltılmasına neden olacağı ve demokratik laik sistem dışında kadın haklarını güvence altına alacak başka bir sistemin olmadığı şeklinde İslam hakkında yalanlar yaymaya çalışan kimseler vardır! İslam'a yönelik bu ithamlar, yeni bir şey değildir. Zira diktatör rejimler, laik otoriter yönetimlerini devamını sağlamak için bunların propagandasını yapmış ve Batılı hükümetler, ekonomik çıkarlarını garantilemek amacıyla sömürgecilik savaşlarını ve İslam dünyasındaki politikalara yönelik süregelen müdahalelerini meşrulaştırmak için bunları yaymışlardır.

Ey Mısırın Sevgili Anneleri ve Kızları!

Mısır'da kadının yaşadığı zulüm ve zorbalığın artması, medya organlarının, dergilerin, eğitimin ve siyasî sistemin propagandasını yaptığı liberal Batılı hadaratın topraklarınıza nüfuz etmesinden kaynaklanmaktadır. Zira Mısır, kadının sermaye sahipleri için en büyük kar getiren bir araç olmasına izin veren "liberal özgürlüğü yaymaya" çalıştıkları "Doğunun Hollywood'u" şeklinde tanınır hale gelmiştir.

Ortada dile getirmek istemedikleri bir hakikat vardır ki o, eğitim, ekonomi, iş, yargı ve siyasetin yanı sıra uygun bir eş seçimi, boşanma talebi ve kendi haklarına saygın hususlar gözüyle bakma gibi hakları 1400 yıldır kadına tam olarak sadece İslam vermiştir. Zira birçok şeri delillerde erkeğin kadına şefkat ve saygıyla muamele etmesine dair emirler gelmiştir. Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], Veda Haccı'nda şöyle buyurmuştur: اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا فَإِنَّهُنَّ عِنْدَكُمْ عَوَانٍ "Kadınlara hayrı tavsiye ediniz. Zira onlar, sizin yanınızda yardımcılarınızdır." Ve şöyle buyurmuştur: خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لأَهْلِهِ "Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olanınızdır." Yine kadın, demokratik laik sistemlerde temel haklarını garantilemenin mücadelesini verdiği bir sırada İslam, ona karşı şiddeti, istismarı ve kötü muameleyi yasaklamıştır.

Ey Mısırın Sevgili Anneleri ve Kızları!

Diktatör yada demokratik olsun beşerî kanunlara dayalı olup da İslam dünyasında kadının başarı hikayesini temsil eden tek bir sistem dahi yoktur. Zira Irak ve Afganistan'da demokrasi tecrübesi, ağır bir başarısızlığa uğramıştır. O halde daha parlak bir gelecek yönünde umutların yükseldiği bir sırada Arap dünyasının geriye kalanında bu tecrübeyi fiilen yaşamak ister miyiz?! Kadının, bu başarısız beşerî sistemlerin altında sürekli olarak yaşadığı kıssa, zillet, utanç ve sefalettir.

Kanun koyucular ne kadar dürüst ve zeki olurlarsa olsunlar insanın sınırlı aklına dayalı hiçbir sistem, asla insanların temel ihtiyaçlarını temin etmeye muktedir olamayacaktır. "İslamî ve İslamî olmayan" şeklinde isimlendirilen parlamentolar, insanların işlerini gütmede veya kadının onurunu korumada başarısız olurlarken başka bir başarıyı gerçekleştirebileceklerini tasavvur etmek mümkün müdür?! Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur: لا يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ "Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz."

Ey Bu Ümmetin Anneleri ve Kızları!

Müslüman yada gayrimüslim olsun kadının hak ettiği hakları temin etmeye sadece İslam muktedirdir. Zira kadının onurunu takdir eden, kadını dünyanın tüm hazinelerinden daha değerli sayan ve kadını koruma sorumluğunu bizzat hayatı koruma derecesinde gören sadece İslam'dır. SallAllahu Aleyhi ve Sellem, şöyle buyurmuştur: الدُّنْيَا مَتَاعٌ وَخَيْرُ مَتَاعِ الدُّنْيَا الْمَرْأَةُ الصَّالِحَةُ "Dünya, bir metaadır ve dünya metaının en hayırlısı ise saliha kadındır."

Ey Bu Ümmetin Anneleri ve Kızları!

Allahu [Subhânehu ve Te'alâ], diktatörü ortadan kaldırmanız için size güç verdi. Mısır'ın ve Mısırlı kadınların hatta tüm İslam dünyasının kurtuluş yolu sadece Hilafet Devleti Nizamı'dır. Eğitim, ekonomi, iş, siyaset ve İslam şeriatında belirlenen yargı gibi kadının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak olan bu nizamdır.

Kadının sırtından aileye bakma yükünü kaldıracak ve onun maddî güvencesini sağlayacak olan Hilafettir. Kadının öğretim, seyahat ve çalışma gücü ile güvenli bir ortamda siyasî bir aktivist olmasını sağlayacak olan toplumsal kanunların çerçevesini belirleyecek olan Hilafettir. Hilafet, zorla evliliği, baskıcı uygulamaları ve kadına yönelik olumsuz klasik tutumların bitirmeye çalışmasının yanı sıra cehaletle mücadele edecek ve aynı şekilde temel ihtiyaçların doyumunu garantileyecek bir devlettir.

Hilafet, Müslüna yada gayrimüslim olsun kadına yönelik hiçbir saldırıya tahammül etmeyen siyasî bir nizamdır! Kadına yönelik hiçbir şiddet veya kötü muamele veya baskı veya istismar şekline de tahammül etmez. Ne kadar hafif olursa olsun her türlü alayı ve cinsel istismarı ağır bir cezayı hak eden bir suç olarak görür. Kadının itibarına iftira atmayı veya erkeğin arzularını doyurmanın bir aracı olmasını yasaklar. Dünyaya kadının onuruna ve haklarına yönelik gerçek takdirin nasıl olacağını gösterecek bir devlettir.

Ey Bu Ümmetin Anneleri ve Kızları!

Bozuk bir temel üzerine güçlü, sabit ve sarsılmaz yeni bir ev inşa etmek imkansızdır. Bundan dolayı eski rejimin kalıntılarını söküp atmalı, beşerî sistemin direklerini yıkmalı ve yönetim sisteminde köklü bir değişiklik yapmalıyız. Bizler -Müslüman bacılarınız- olarak sizleri, Sümeyya, Hatice, Ümmü Ammara, Esma Binti Ebî Bekir [RadiyAllahu Anhunne]'nin adımlarını takip etmeye, Allahuteala'ya itaat etmeye, ümmetin ve ümmetin kızlarının üzerine adalet ve onur fecrini doğuracak olan bu devleti beldenizde kurmak için bizlerle birlikte çalışmaya çağırıyoruz.


Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER