Ümmet, gençleriyle, erkek ve kadınlarıyla, asrın Firavunu Amerika’nın cani politikaları yüzünden ölen şehit çocuklarıyla ölüm kalım meselesine yürütmektedir. ABD planlarına göre hareket eden İslam dünyasındaki yöneticiler, Müslümanları katlettiler, yerlerinden yurtlarından ettiler, açlık ve kıtlığa maruz bıraktılar. Kimyasal silah ve varil bombaları ile saldırdılar. Hazar Denizi, Akdeniz, Kızıldeniz ve Arap Denizi’nde konuşlu kruvazör ve savaş gemilerinden Tomahawk füzeleri fırlattılar. Pakistan, Yemen, Somali ve Afganistan semalarında dolaşan insansız hava araçları ile masum insanları öldürdüler...

İşte böyle bir hengâmede El Ezherli bazı bilginler, Amerikan Firavununun blokunda yer almayı yeğlemişlerdir. Dogmatik zehirleri ve sapık fikirlerini yaymak için El Ezher’i kullanmışlardır. Hâlbuki El Ezher, uzun yıllar İslam’ın kalesi olmuş, sömürgeci plan ve komplolarına karşı koymak için kullanılmıştır. Bu bilginler, Müslümanların inancını baltalayıp onu diğer kâfir milletlerin akidesinden farksız şaibeli bir akideye dönüştürmeyi amaçlamışlardır. Dahası çağımızın Firavunu Amerika’yı yücelterek övgüler yağdırmışlardır. “La İlahe İllallah Muhammedin Rasûlullah” kelimeyi tevhidi ile meydan okuyan herkesi “terörle” yaftalamışlardır. Sömürgeci Amerikan yaşam tarzından nefret edenleri sapık fırka olarak niteleyerek yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak için çalıştıklarını söylemişlerdir! Mısır Darül İfta kurumuna ait “Global Fetva İndeksi”, Amerika’nın yeryüzünde çıkardığı bozgunculuğu, yozlaşmayı ve caniliği iyilik ve dargınlar arasını düzeltmek olarak tanımlamıştır!

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ قَالُواْ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ * أَلا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِن لاَّ يَشْعُرُونَ“Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.” ^{[Bakara 11-12]}

Global Fetva İndeksi, Allah’ın hükmü gereğince Batı uygarlığından ithal kirli vatanseverlik kavramının eleştirilmesini reddetmiş, Batıdan ithal vatanseverlik putunu kabul etmeyen Hizb-ut Tahrir ve bazı İslami hareketleri kınamıştır. Hizb-ut Tahrir’in, “İslam akidesi devletin temelidir ve Daru’l İslam, İslam hükümlerinin uygulandığı ülkedir”şeklindeki görüşünü ise delil olarak getirmiştir.

Tabii ki bu, ulusal dinin sütunlarına aykırıdır. Bilim adamı kılıklı kimselerin nefretini istismar eden sömürgeci Batı, yaklaşık iki yüz yıldır zehirli kavramlarını dayatmak ve teşvik etmek için çalışmaktadır. Evet, âlimler, peygamberlerin mirasçılarıdır ve ümmetin en ön saflarında yer almalıdır. Kabaran denizin dalgaları gibi dalga dalga gelen, bu yüce dini ve İslam ümmetinin birliğini baltalamayı amaçlayan sömürgecilik saldırılarına karşı ümmete önderlik etmelidir. Sömürgecilik saldırıları, Müslümanlar arasında kin ve nefreti körüklemek için vatanseverliği bir basamak olarak kullanarak ümmet arasında bölünme, parçalanma ve ayrılığı derinleştirmiştir. Müslümanların ellerini Müslüman kanına bulaştırmıştır. Tıpkı denizde avlanırken teknesiyle kaybolup Mısır’ın milli sınırlarını ihlal eden Gazzeli bir balıkçının Mısır ordusunun açtığı ateş sonucu ölmesi gibi... İşte vatanseverlik putu budur. “Global Fetva İndeksi” buna çağırmakta, savunmakta ve İslam akidesine bağlanma çağrısı yapan Müslümanları eleştirmektedir. İndeksin açıklaması şu şekilde sona eriyor: “İndeks, yurtsever ve dini kurumların ülkeye verdiği hizmetin, ülke ve halkın güvenliğini, istikrarını, ilerlemesini ve refahını gerçekleştirme çabaları dâhil çeşitli alanlarda sarf ettiği gayretin desteklenmesinin önemini vurgulamıştır.”İndeks, sahte güvenlik ve istikrardan söz etmektedir. Söyleminde dürüst olsaydı, Mısır meydanları ve sokaklarını kan gölüne çeviren Mısır tiranı Sisi’nin işlediği suçları açıkça kınardı. Sisi, hâlâ on binlerce Mısırlıyı haksız yere zindanlarda tutarken, Amerika ve Yahudilere sevgi gösterisinde bulunmaktadır.

İslam’ın, Müslümanların ve mensuplarının en büyük sınavı, İslam ile küfür, hak ile batıl, inananların yolu ile suçluların yolu arasındaki ayırıcı keskin çizginin silinmiş olmasıdır... Bu yüzden dinin kulpları teker teker kırılıp yok oluyor... Nitekim Ömer Radiyallahu Anh şöyle dedi: “İslam’da cahiliyeyi iyi bilmeyen bir nesil yetişirse; İslam’ın tüm kulpları tek tek kırılıp yok olur.”

Bu nedenle Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَكَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ وَلِتَسْتَبِينَ سَبِيلُ الْمُجْرِمِينَ “Suçluların yolu da açığa çıksın diye ayetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.” ^{[Enam 55]}

İnanç, iyilik ve hayra açıklık getirmek için küfür, kötülük ve suçun açıklığa kavuşturulması kaçınılmazdır... İlahi ayetlerin amaçlarından biri de suçluların yolunu açıklığa kavuşturmaktır. Çünkü suçluların pozisyonu ve yolunda oluşabilecek herhangi şüphe ve kapalılık, inananların pozisyonu ve yolunda şüphe ve kapalılığın oluşmasına neden olur. Onun için renkler ve çizgilerin netleştirilmesi elzemdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ bizi Hıristiyan ve Yahudilerin sünnetlerini takip etmekten sakındırdı. Helali haram, haramı helal kılan din taciri bilginlere itaat etmemizi yasakladı.

اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللَّهِ وَالْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا إِلَهاً وَاحِداً لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ “Allah’ı bırakıp, hahamlarını; rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa bunlar da ancak, bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.” ^{[Tevbe 31]}

Bununla birlikte biz, Mısır Daru’l İfta kurumuna ait “Global Fetva İndeksi” yetkililerini Allah’a tövbe etmeye ve ümmetin safında yer almaya çağırıyoruz. Hak kelimesini beyinleri çatlatırcasına söylediklerinde ancak “peygamberlerin mirasçıları” onuruna nail olabilirler. Allah ve Rasûlü böyle istiyor. Bizim de arzumuz budur. Eğer yabancı istihbarat servislerinin elebaşları olmayı yeğlerlerse, bu durumda onları dünya ve ahirette Allah’ın gazabından sakındırıyor ve Allah’ın vaadinin hak olduğu müjdesini veriyoruz.

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ “O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.” ^{[Saff 9]}

وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُ بَعْد حِين “Onun haberlerinin doğruluğunu bir süre sonra mutlaka öğreneceksiniz.” ^{[Sâd 88]}

Osman Bahhâş

حزب التحرير

  Hizb-ut Tahrir

      Merkezî Medya Ofisi Müdürü