Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2019–MO–TR–01 H. 12 Raceb 1440
M. Salı, 19 Mart 2019

Cuma Namazı Sırasında 49 Müslümanın Katliamı

Dualarımız, 16 Mart Cuma günü Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde Cuma namazı sırasında korkunç bir terörist saldırısında hayatını kaybeden kurbanlar ve aileleriyle birliktedir. Katliamı sosyal medyada canlı yayınlayan silahlı saldırgan, 49 kişiyi katletti. Katliam, ABD Başkanı Trump dâhil bazılarının sandığı gibi öyle izole edilmiş bir saldırı değil. Kolayca durdurulamayacak küresel aşırı sağ kesimin kampanyasının bir parçasıdır.

Batılı siyasetçiler ve ana akım medya, göçmenlere ve Müslümanlara karşı nefret ateşini körüklemek için yakıt ve oksijen sağlıyor. Açıklamalar, özellikle Müslüman ülkelerden gelen göçmenler nedeniyle kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş haline gelen beyaz adamın sahte anlatısı üzerinde yoğunlaştı.

• Göçmenler, 2016’daki ABD başkanlık seçimleri ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması için yapılan kampanyalardan bu yana Atlantik’in her iki yakasında da korku ve nefretin hedefi haline gelmiştir. Her iki kampanyada varoluşsal bir kimlik mücadelesi anlatısı ve beyaz Anglo-Sakson kültürünün yabancıların tehdidi altında olduğu teması üzerine odaklanıldı. Müslümanlar dâhil Meksikalılar, Polonyalılar ve diğer milletler hedef haline geldiler. Bunların, İngiliz veya Amerikalı fakir “beyaz” işçiyi işinden ettiği, kültür ve dilini yok etmekle tehdit ettiği iddia ediliyor.

• Fox Haberden Laura Ingraham “bildiğimiz ve sevdiğimiz Amerika yok artık” Çünkü “Amerikan halkında büyük demografik değişiklikler oldu. Bunlar, hiçbirimizin oy kullanmadığı ve çoğumuzun sevmediği değişiklikler” dedi.

• Kongre üyesi Steve King, “Uygarlığımızı başkalarının bebekleriyle yenileyemeyiz” uyarısında bulundu.

• Trump bu korkuyu en etkili biçimde kullandı ve silahlı saldırgan, Trump’ı “yeni beyaz kimliğin ve ortak amacın sembolü olarak “övdüğü 74 sayfalık bir manifesto arkasında bıraktı.

• Bu ortak bir temadır. Norveçli Anders Brevik de 2011’de 77 kişiyi öldürmeden önce bir manifesto yayınlamıştı. Manifestosunda doğrudan göçmenleri veya Müslümanları hedef almıyordu, ancak çok kültürlülüğü destekledikleri için sol eğilimli Avrupalıları cezalandırmak amacındaydı. “İslam’ın önümüzdeki yüz yıl içinde Hristiyan Avrupa’sını tamamen ortadan kaldırmak için Avrupa’yı istila” edeceğini belirtmişti.

• Çoğu zaman göçmenler karşıtı sağcı medya saldırısı, Müslümanlar üzerine yoğunlaşıyor. Adaylığı sırasında Trump, “Ülkenin tamamen Müslümanlara kapatılması” çağrısında bulundu ve Müslümanların ABD’ye girişini yasaklamak için başkanlık kararnamesi yayınladı. Ayrıca pek çok Avrupalı ​​politikacı, Müslüman karşıtı retorikte yeterince usta olsa da Trump, göçmenlerin “Avrupa’nın yapısını değiştirdiği - çok hızlı hareket edilmezse hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” konusunda Avrupalıları uyardı.

• Kadınlar şeytanlaştırılmak için özellikle hedef seçildi. İngiliz Boris Johnson, geçtiğimiz Ağustos ayında örtülü Müslüman kadınları “Posta kutusu” ve “banka soyguncusu” olarak nitelendirdi. Önceki Başbakan David Cameron, Müslüman kadınların “geleneksel itaatkârlığı” ndan şikâyetçi oldu. ‘DAEŞ’in İslam parodisi hezimete uğratılsa da ancak şuan medya, sözde “DAEŞ gelinleri” ile ilgili açıklamalarla doludur. İffet giysisiyle İslami değerlere sadık Müslüman kadını bozmak için en ciddi hedeftir. Christchurch saldırganının canlı yayınladığı tüm korkunç sahnelerde, katil, dışarıda yerde yatan ve yardım isteyen Müslüman bir kadını yakın bir mesafeden öldürdü. Katil, o kadına yardım etmedi, kendilerini liberal olarak adlandıran kötü niyetli politikacılar öyle. Aksine şeytanlaştırdılar ve Müslüman kadına acımasızca hakaret ettiler.

Nefreti yalnızca şeytani sağcı politikacıların ürünü olarak görmek yanlıştır. Irkçılık ve milliyetçilik korkunç bir sorundur, çünkü modern Batı devlet anlayışı ırkçılık üzerine kuruludur. Ulusal egemenlik tam da bu demektir. Son iki yüzyıldır Avrupa ​​devletleri, ulusal temellere dayanırlar. Bireysel kültür ve dillerindeki kahramanlar ve şairler ile tarihlerini yeniden keşfettiler. Bu, Avrupa’da göreceli yeni siyasi bir kavramdır. Nazi Almanya’sının yükselişi, tek felaket değildir. Bu felaket, ekonomik ve sosyal gerileme karşısında güçlü bir “ulusal” farkındalık yarattı. Milliyetçilik, Batı devletçilik kavramının kalbidir. Batılı politikacılar, nefreti asla yok edemezler veya “meşru” ulusal kimlik ifadeleri ile “başkalarının” nefretine yol açan teşvikler arasında kesin bir ayrım yapamazlar.

Irklar arasında harmoniyi sadece Raşidi Hilafet sağlayabilir. Dünya şimdi buhran zamanlarında güçlünün zayıfı ezmediği, farklı ırklardan insanların bir arada yaşadığı, hatta farklı kültürlerin bile birlikte yaşayabileceği somut bir modelden yoksundur. 1400 yıl önce Peygamber Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Avrupa’nın Karanlık Çağlar’ına ışık tutan İslami yönetim sistemini kurdu. Geçen yüzyılın başlarından beri İslami yönetimin yokluğu sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir felaketti. Yokluğunda yaşanan sayısız ırk savaşları ve katliamlar bunun kanıtıdır. Müslümanlar tarihlerini bilirler, ama dünya bilmez. Zulüm ve kana susamış davranışlarıyla Müslümanların imajını kirleten ülkelerindeki yozlaşmış yöneticilerini değiştirmek çağımızın Müslümanlarının görevidir. Yemen, Irak, Mısır, Suriye ve başka yerlerde, hatta kendi elçiliklerinde bile Müslümanların kanı çok ucuzca akıtılıyor. Unutulmamalıdır ki başkaları izliyor, yargıya varıyor ve bizimle ilgili yanlış dersler öğreniyorlar. Raşidi Hilafet, İslam’a ve Müslümanlara hakaret etmek isteyenlere anlamlı bir baskı uygulayacak, göçmenlere kucak açacak, Batı gibi göçmenlerden korkmayacaktır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hi.zat.one
E-Mail: media [@] hi.zat.one

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER