Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132011u2013MMBu2013TRu20130021 H. 2 Raceb 1432
M. Cumartesi, 04 Haziran 2011

-Basın Açıklaması- Şam Tagutu, Zebanileri Tarafından Akıtılan Kanları Önemsemeksizin Kararlarıyla Batı'ya Dalkavukluk Yapmaktadır

Şam tagutu Beşar'ın çıkardığı 2011 yılına ait 61 sayılı kararnamesi, dalkavukuluktan ve reformları yeryüzünde harekete geçiren ve otoriteye muktedir olan Amerika ile Avrupa'yı razı etmekten öte bir şey değildir! Bu gülünç kararın çıkarılması, rejiminin son demlerini yaşadığını ve kendisini kurtaracak küçük bir ümit aradığını teyit etmektedir! Bu ise ordu ve güvenlik birimlerini insanlarla savaşmak için kışkırtılmalarından, göstericilerin katledilmesinden, masum insanların terörize edilmesinden ve binlerce kişinin tutuklanmasının ardından Beşar'ın ve rejiminin devrilmesini isteyen halk gösterilerinin boyutunun yükselmesinin sonucunda meydana gelmiştir...

Çıkardığı kararnameyi sol eliyle süslerken... Suriye'nin dört bir tarafında tutuklayan, katleden ve masum tertemiz kanları akıtan sağ elini Allah koparsın!! Çıkardığı kararnameyi sol eliyle süslerken... Bu kararnameyi ilan ettiği sırada tankları, Humus, Rastan ve Telbisa'yı bombalamaktaydı!!

Af metninin siyasî akımlara ait tutukları da kapsaması, insanlara dönük bir yalandan ve şarlatanlıktan ibarettir! Ancak ondan şu ana kadar kapsamlı bir af hissedilmedi! Sanki o, yasal sorumluluk altına girmemeleri için hortlaklıklarıyla bilinen güvenlik birimleri hakkında bir af istemektedir! Bu çıkarılan kararnameye rağmen nasıl olurda hala Hizb-ut Tahrir ve diğer İslamî hareketlerin evlatlarına cürümsel sert ve katı hükümler uygulanmaktadır? Açık olan şey, katleden, yağmalayan, talan eden ve yalan ve oyunlarını önemsemeyen bir gurup holiganlardan oluşan güvenlik ve askerî birimlerinin fertlerini korumak istemektedir... Bu kararname nasıl sonuçlanacak bilemiyoruz?!

Beşar ve rejimi, ölüm döşeğinde can çekiştimekte olup canlarının çıkmasına da çok az bir zaman kalmıştır! Aha şimdi o, belki de tahttaki ömrünü uzatır diye kullandığı kanlı çözümlerinden ümidini kesince tuzaklara, aldatmalara ve yalanlara sığınmaktadır!

Ey Suriye halkı... Beşar ve rejimi, sendelemektedir. O halde gücünüzü ve azminizi artırın, çıkarılan kararnamelere ve konuşmalara ne ses verin ne de iltifat edin! Zira bu katil ve zebanilerinin akıttğı her bir damla kan, Allah'ın izniyle helak olup yıkılmış rejiminin naşına bir çivi olarak çakılacaktır...

Bizim meselemiz, sadece Beşar'ın rejiminin ve partisinin çökmesi değildir! Zira bizim, Allah'ın vahdaniyetine ve resulünün nübüvvetine şehadet eden Müslümanlar olarak kaçınılmaz meselemiz, Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmaktır... Zira dini ikame edecek ve dünyanın dört bir tarafına adaleti yayacak olan Hilafettir. Beşar'dan, rejiminden ve tüm tagutlardan intikam alacak olan Hilafettir.

Ey Suriye halkı... Yönetimde kalmak ve bu mübarek ayaklanmayı boşa çıkarmak için bu rejimin yapmaya çalıştığı diyalog konferansları sizleri aldatmasın. Bu ayaklanmanın, Hilafet Devleti'ni kurmanın yolunu açmasını ve Şam topraklarının yeryüzündeki değişimin irtikaz ve başlangıç noktası olmasını Semi ve Kadir olan Allah'tan temenni ediyoruz...

Sokaklara çıkışınız, gösterileriniz ve tüm kararnamelere karşı çıkışınızdaki ısrarınız, Beşar'a senin hilelerin bizleri aldatamaz manasına gelen açık bir cevaptır.

Ey Suriye'deki halkımız... Kurtuluş, sadece ve sadece İslam'da olup İslam'dan başkasında hiçbir şey yoktur...

Sizler, mübarek ayaklanmanıza إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ " Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, Rahman ve Rahimdir. Din gününün malikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. " [el-Fatiha 1-2-3-4] şeklindeki fatiha sureleriyle başladınız. Ayrıca bizim kastımız, Allah'a ibadet etmek ve tüm işlerimizde O'ndan yardım dilemektir. Yoksa kastımız, ne Amerika ne Avrupa ne de beşerî rejimlerden yardım dilemektir. Dolayısıyla Libya'daki kardeşlerimizin düştüğü hatalara düşmeyeceğiz! Allah, ordu içerisindeki nusret ehlinin dinine ve ümmetina karşı görevlerini yerine getirmesine izin verinceye kadar barışçıl ayaklanmamızda ısrarcı olacağız...

Ey Suriye Korkmayın... Kaddafi'den Önce Esad, dediğinizdeki sloganlarınız ne kadar da güçlüydü.

Suriye'nin Müslüman alimlerine, etkin kişilerine, tacirlerine ve aşiret liderlerine yönelik şu çağrılarımız devam edecektir: Halkınızı yalnız bırakmayın, Allah emanetleriniz hakkında size soracaktır... Mazluma olan nusretiniz, kendiniz için olan bir nusrettir. Allahuekbar, izzet, Allah'a, resulüne ve müminlere aittir...


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER