حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2023-MB-TR-05 |
H. 1 Zilka’de 1444 M. Pazar, 21 May 2023 |
Hindistan Hizb-ut Tahrir Hakkındaki Gerçeği Bir Kez Daha Halka Anlatmakta Başarısız Oldu
10 Mayıs 2023’te Text & Television de dahil olmak üzere bazı haber platformları, Bhopal ve Haydarabat şehirlerinde 16 Müslümanın tutuklandığını bildirdi. Skandal iddialarda Hizb-ut Tahrir, Hindistan’a karşı cihat ilan etmeyi planlayan bir “terörist” örgüt olarak nitelendirildi. İddialarda, aralarında bazı yabancı ajanslar da dahil olmak üzere çeşitli istihbarat teşkilatlarının (yerli ve federal) bulunduğu “bilinmeyen” kaynaklara atıfta bulunuldu. Tutuklananların elinde Hizb-ut Tahrir kitaplarından basılı materyallerin bulunması bu iddialara temel teşkil etmektedir. O zamandan beri tutuklanan 16 Müslümandan bazılarının Tamil Nadu eyaletinde Hizb-ut Tahrir üyelerine karşı devam eden bir davayla ilişkilendirilmeleri de dahil olmak üzere iddiaların çeşitli versiyonları internette dolaşmaya başladı. (Kaynak)
Dünyanın en büyük demokrasisi Hindistan, gerçek uğruna gerçekle asla başa çıkamayacağını defalarca kanıtlıyor. Devam eden davada dayak yedikten sonra Modi hükümeti, yargı da dahil olmak üzere toplumun farklı kesimlerine mesaj göndermek için aba altından sopa göstermeye, insanları davetten uzaklaştırmak için Hizb-ut Tahrir’in imajını karalamaya çalışıyor. Böylece yabancı hükümetlerin taleplerine uyulacağı beklentisi içerisinde. Görünüşe göre medya ajanslarının umursamaz tavrı bir ironidir. Bu, dünyanın dört bir yanındaki insanların demokrasiye olan güveninin büyük ölçüde aşındığı bir Hindistan’da yaşanıyor. Demokrasi, insanların hayatın her alanında -Yönetişim, politika, ekonomi ve toplum- defalarca kandırılmalarının arkasında yatan en bariz nedenlerinden biridir. Modi’nin kısa bir süre önce demokrasi ile ilgili küresel bir forumda, Hindistan’ın demokrasilerin anası olduğunu söylemesi dünyada şaşkınlık yaratmıştır. Bu söylem, gerçeği umursamadan Modi’nin söylediği her şeyi kabul eden birkaç insan dışında Hint halkında, aydınlarında ve kurumlarında rahatsızlığa yol açmıştır. Ünlü tarihçi El Biruni, 1016’daki Hindistan seyahati sırasında Hindistan bölgesindeki uygulamalara ilişkin görüşlerini aktardığı seyahatnamesinde Hindistan’daki sözde Hindu alimlerinin abartıdan ve yalandan hoşlandıklarını, bilgilerini halka din ve tarih olarak sunduklarını ve zamanlarının yöneticilerinin de bunu çoğu kez onayladığını kaydetmiştir. Yakın geçmişte “Keşmir Dosyası” ve “Kerala Hikayesi” gibi sinema kurgusunun cahil BJP liderliği tarafından nasıl gerçek olarak lanse edildiğini görmek mümkündür. Belki de bu durumda hiçbir değişiklik olmamıştır, çünkü demokrasi maskaralığıyla daha da çıkmaza sokulması için gerçeklerin yalanlarla kamufle edilmesi İslam düşmanlarının karakteristik özelliğiyle uyumludur.
Hükümetler ve kukla ajansların başkanları, Hindistan halkına karşı yalanlar söylese de Hizb-ut Tahrir, gerçek uğruna gerçeği tekrarlamaktan asla usanmayacaktır. Hizb-ut Tahrir, İslam ülkeleri için yönetim sistemi Hilafeti öngörmektedir. Hilafeti yeniden kurma yöntemi, kesinlikle fikri ve siyasi davetle sınırlıdır, silah ve şiddet gibi her türlü zorlayıcı üslubu dışlamaktadır. İncelemeleri için bu daveti Müslümanlara sunan Hizb-ut Tahrir, muhaliflerinin iftiralarına aldırış etmeksizin sunmaya devam etmektedir. Aslında bu tür skandal iddialar, etkilenenlerin gerçeği görmelerini sağlamıştır, çünkü gerçeğin eşi benzeri görülmemiş bir çekiciliği söz konusu. Bu olaylar, cahiliye savunucularının gerçeklerle yüzleşmedeki acizliğini ortaya koymaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ, samimi davet adamlarına yardım edecek ve Allah’ın izniyle hakka muhalefet edenleri de hüsrana uğratacaktır.
Hizb-ut Tahrir ve İslam ümmetinin temsilcileri olarak bizler, Müslüman ve gayrimüslim tüm insanlığı İslam’ı alternatif bir uygarlık olarak benimsemeye, Hindistan halkı da dahil olmak üzere insanlığı mutsuz eden, yoksullaştıran ve parçalayan kapitalist laikliği ve demokrasiyi terk etmeye çağırıyoruz. Ve halkına sadakati olan her samimi insanı, özgürlük ve demokrasi adına insanları köleleştirmeye devam edebilmeleri için tek çıkarları İslam’ın ve Müslümanların imajını karalamak olan kapitalist yandaşları ve hizmetkarlarından aşırılık yanlısı kiralık medya borazanlarının iddialarını açıklamaya davet ediyoruz. Biz Müslümanlar, Allah tarafından kulları kullara kulluktan Allah’a kulluğa, dünyanın darlığından dünya ve ahiretin genişliğine, dinlerin zulmünden İslam’ın adaletine çıkarmak üzere gönderilmiş bir milletiz.
إِنَّهُ مَن يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِماً فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَا“Şüphesiz, kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de (güzel bir hayat) yaşar.” [Taha 74]
Mühendis Selâhaddin Adada
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |