حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130031 |
H. 21 Zilhicce 1433 M. Salı, 06 Kasım 2012 |
-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir, İslam Dünyasındaki Kadınlara Dönük Ekonomik Sömürü Hakkındaki Bir Sempozyuma Ev Sahipliği Yapmıştır
Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu Kadınlar Kısmı, Hizb-ut Tahrir / Endonezya ile koordinasyon içerisinde ekonomik sömürü ile Endonezya ve İslam dünyası çapındaki milyonlarca kadının aşağılanması hakkındaki bu korkunç durumu çözmek için bugünkü bu önemli sempozyumu düzenlemiştir. Bu sempozyum, Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu'nun başlattığı ve Allah'ın izniyle de bu meselenin tartışılacağı küresel bir konferansla sonuçlanacak ve gelecek Aralık ayında Endonezya'da yapılacak olan kampanyanın bir parçasıdır. Nitekim sempozyum ve kampanyada aşağıdaki noktalar ele alınacaktır:
1-Ülke ekonomisinin yönetimindeki büyük yolsuzluk ve karışıklık ile tüm İslam dünyasındaki başarısız liderliklerden kaynaklanan despotik politikalar ve kanunların yanı sıra Endonezya ve diğer bölge hükümetlerinde tatbik edilen kapitalist rejimin zararları, İslam ülkelerinde aşırı yoksulluğun yayılmasına yol açmıştır. Ayrıca bu durum, Endonezya, Bangladeş, Pakistan ve diğer yerlerdeki milyonlarca kadını, evlerinden çıkmaya, evlatlarını terk etmeye ve bir lokma ekmeğin peşinde koşmak için zor işlerde ve köleliğe benzer çalışma şartlarında çalışmaya mecbur bırakmıştır. Nitekim bu kadınlar, kendilerini etkin bir şekilde garantilemekten aciz olan hükümetlerin kurbanları olurlarken zehirli kapitalist rejim, servetin azınlığın elinde odaklanmasıyla karakterize olurken çoğunluğu ise yoksulluğa ve fakirliğe terk etmektedir. Dolayısıyla laik liberal kapitalist rejim, tüm beşerî rejimler ve İslam ülkelerindeki mevcut liderlikler başarısız olmuşlar ve bölge kadınlarını terk etmişlerdir. Dolayısıyla da bunların başka bir sistemle değiştirilmesi kaçınılmazdır.
2-Endonezya'da dahil muhtelif İslam ülkelerindeki hükümetler, adetleri oldukları üzere dışarıda çalışan kadınlardan elde ettikleri milyar dolarlarla övünüp durmaktalar, bunu bir başarı olarak görmekteler, dahası bir övünç kaynağı ve ülkelerinin ekonomik büyümesinde olumlu bir katkı olduğunu iddia etmektedirler! Bu paralar, ekonomik kölelikten doğan ve kadınlarını aşağılayan kazançların karışımı olmasına rağmen gurur duymaktadırlar. Aynı şekilde bu, her şeye arz ve talep olarak bakmaya boyun eğdiren ve kadın ve erkeğin suistimal edilmesi şeklinde olsa bile kâr elde etmeyi toplum için temel bir hedef kılan kapitalist rejimin gerçeğidir. Dolayısıyla ferdin ve toplumun karşı karşıya kaldığı zararlar göz ardı edilerek sırf devlet için kâr oluşturan ekonomik bir eşya haline gelmektedirler. Dolayısıyla da bu, insanlık trajedilerine rağmen devlet gelirleri seslerinin yükseldiği bir rejimdir.
3-Bölge kadınlarının acısını çektiği düşük ekonomik durum ile sömürünün devam etmesinin imkansız olmasının yanı sıra işçi yasalarının yada göçmen prosedürlerinin arasına bazı değişikliklerin eklenmesinin de hiçbir anlamı olmadığı gibi bunlar bu acılar ile kadınlar üzerindeki zulmün kalkmasına da yol açmayacaktır. Bu yüzden her bir kadına insan olarak bakılması ve bu temel üzerine muamele edilmesi, sürekli olarak onlara dönük korumanın, gözetimin ve maddî garantinin sağlanması ve onlarla bir kâr aracı olarak muamele edilmemesi kaçınılmazdır. Binaenaleyh ortada, köklü bir değişimin olması ve İslam dünyasında, gerçekten iyiliğe önem verecek, bölge kadınlarını kalkındıracak, onlara izzetli kerimeler olarak bakacak, onların harcamalarına ve korunmalarına bağlı kalacak ve onları sadece mal biriktirmek için bir eşya olarak görmeyecek olan yeni bir sistemin tatbik edilmesi kaçınılmazdır. Bu ise ancak kadının güvenliğini sağlayan ciddi sahih bir bakışının olduğu bir sistem olan İslamî bir yaşam tarzı sayesinde gerçekleşecektir. İşte bu sistem, toplumun üzerine bütün İslamî politikaları ve kanunları uygulayacak olan Hilafet Sistemi'dir. İslam'ın kadına dönük bakışı, onun bir insan olması üzerine mebni olup kadının geçimi ise ya erkek akrabalarının yada devletin üzerine vaciptir. Aynı zamanda istemesi durumunda kadının çalışmasına da izin verilir. Ancak İslam, kadınların kölelik, aşağılanma ve zulüm atmosferlerine maruz kalmalarına izin vermez. Bilakis güvenliğin hakim olduğu ve onuru ile toplum içerisindeki konumunun korunduğu bir atmosferde çalışırlar. Dolayısıyla İslam dünyasındaki kadınları, aşırı yoksulluğun pisliklerinden çıkaracak, onlara refah bir ekonomik ortam sağlayacak, onlar üzerindeki acıları kaldıracak ve böylece onların hayatları için gerçek bir değişim sunacak sahih ekonomik politikaları uygulayacak olan sahih ekonomik bir sistem ortaya koyacak olan sadece İslamî Hilafet'tir.
Bizler; Endonezya ve İslam dünyasındaki kadınları, bu yüce İslamî vacibi üstlenmeye ve bölge kadınlarını ekonomik bir eşyadan güçlü bir şekilde korunan kerime bir insana dönüştürecek olan Hilafet'i kurmak için çalışmaya davet ediyoruz. Çünkü İslam, kadın için bundan daha azını kabul etmez.
Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |