حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2024-MB-TR-17 |
H. 24 Muharrem 1446 M. Salı, 30 Temmuz 2024 |
Ürdün’deki Rejimin Amman’da Bir NATO Ofisi Açması Filistin ve Gazze’ye Karşı İşlenmiş Bir Suç ve İslam Ümmetine İhanettir
NATO’nun Washington’daki son zirvesi sırasında Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki ilk irtibat bürosunu Ürdün’ün başkenti Amman’da açma kararını duyurmasının ardından Ürdün Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bir açıklama yaptı. Açıklamada “Washington’da düzenlenen 2024 NATO Zirvesi’nde Müttefikler, değişen bölgesel ve küresel güvenlik ortamında Güney’deki ortaklarla daha güçlü, stratejik ve sonuç odaklı yaklaşım kurulması için hazırlanan eylem planını kabul ettikleri” belirtildi. Ayrıca açıklamada “Planın NATO’nun Doğu ve Kuzey Afrika’daki ortaklarıyla angajman ve işbirliğini güçlendirmeyi amaçladığı belirtilerek, bu kapsamda Ürdün’ün başkenti Amman’da irtibat ofisi kurulacağı” ifadelerine yer verildi.
Bu çerçevede biz, aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyoruz:
Birincisi: 7 Ekim 2023 olayları ve ardından Yahudi varlığının varlığına meydana gelen gerçek tehdit, Amerikalı ve Batılı liderlerin kalplerini dehşet ve korku saçtı. Onlara yenilmez Müslüman ordularının Avrupa başkentlerinin kapılarına dayandığı günleri hatırlattı. Bu korku, bocalamalarını sağladı, onları kalplerinde İslam’a ve Müslümanlara karşı besledikleri kara nefreti gün yüzüne çıkaran davranış ve eylemlerde bulunmaya yöneltti. Bu bağlamda deniz ve uçak filolarını Müslüman denizlerine konuşlandırdılar, askeri tatbikatlar yaptılar, askeri üslerini çeşitli gelişmiş silahlarla takviye ettiler ve Yahudi varlığına tonlarca gelişmiş silah ve yıkıcı mühimmat sağladılar. Söz konusu eylemlerin en önemlisi Ürdün’de bir NATO irtibat bürosunun açılmasıdır. Yaptıkları bu eylemlerin kendilerini Müslümanlardan koruyacağını ya da Müslümanları Hilafetlerini kurmalarından, Yahudi varlığını ortadan kaldırmalarından ve Filistin’i kurtarmalarından engelleyeceğini sanıyorlar.
İkincisi: Ürdün’de Yahudi varlığını korumak ve Müslümanları, Filistin’i kurtarmaktan alıkoymak için kurulan işlevsel rejim, İslam’a ve Müslümanlara düşmanlığını sürdürüyor. Dahası bu düşmanlığı kamuoyuna açıklamaktan utanmıyor. Bu suç rejimi, Filistin’de Yahudi varlığını perçinlemekle, bu mutant varlığı korumakla, İslam ümmetini Filistin’i kurtarma görevinden alıkoymakla, bu mutant varlığın Gazze’de yürüttüğü yıkıcı savaşa sessiz kalmakla ve Yahudi varlığına sebze, meyve, su ve yaşam gereksinimleri sağlamakla kalmadı, İslam ve Müslüman düşmanı Batılı askeri ittifakın (NATO) Ürdün topraklarında irtibat bürosu açmasını sağladı. Böylece Ürdün ve diğer Müslüman ülkelerdeki Müslümanların Gazze ve Filistin’deki halkları için yanıp tutuşan ateşli duygularına meydan okudu. Utanmadan veya arlanmadan ümmetin düşmanlarıyla aynı safta yer aldığını ilan etti.
Üçüncüsü: Ürdün’de bu ofisin açılması amacı artık bir sır değil. “Ürdün Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı’nın açıklamasında yer alan “güvenlik, bölgesel ve küresel ortamdaki gelişmelere ayak uydurmak” ifadeler bu amacı açıkça ortaya koymaktadır. Söz konusu güvenlik ortamının Gazze ve orada yaşanan yıkım, katliam, yerinden edilme ve açlık olduğuna dair herhangi bir şüphesi olan var mı? Gazze’de elinden gelen her şeyi yapmasına rağmen Yahudi varlığı, Gazze’deki hedeflerine ulaşmada fena halde başarısız oldu, Yahudi varlığının liderlerinin de itiraf ettiği gibi en ufak bir zafer bile elde edemedi. Genel olarak dünyada ve özel olarak Müslüman ülkelerde Yahudi varlığının Gazze’de gerçekleştirdiği saldırganlığa karşı kitlesel protestolar düzenlendi. Batı, İslam ümmetinin düzenlediği bu kitlesel hareketlerden korktu. Müslüman ülkelerdeki kukla rejimlerin durumu ve vaziyeti kontrol altına alabileceklerine dair umudunu yitirdi. Ümmetin bu rejimleri süpürmeye, ortadan kaldırmaya ve böylece ülkemizdeki varlıklarını yok etmeye doğru ilerlediğini gördü. İşte tüm bunlarda dolayı NATO, planlarının uygulanmasını bizzat denetlemek, ülkemizdeki çıkarlarını korumak ve Yahudi varlığını korumak için böyle bir adım attı.
Dördüncüsü: İslam, Müslümanların diğer ülkelerle askeri ittifaklar kurmasını ve askeri anlaşmalar yapmasını yasaklar. Peki Allah, Rasûlü ve ümmet düşmanlarıyla anlaşmalar yapmak acaba nasıl olur? Üstelik yaşananlar, NATO ile Ürdün arasında bir askeri ittifak değil. Bu askeri ittifak, Batı’nın hedeflerine ulaşması ve ülkemizdeki planlarını uygulaması için sömürgeci bir araçtır. Bu yüzden Müslümanlar onlara fırsat vermemelidir. Ama gel gör ki ülkemizdeki Ruveybida yöneticiler Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya isyanda ve ümmete ihanette ısrar ediyorlar.
Beşincisi: Sömürgeci kâfirlere hizmet etmek için çarpık koltuklarına sımsıkı yapışan ahmak yöneticilerinin bu tür beceriksiz davranışlarına son vermek ve münkeri inkar etmek Müslümanlar için vazgeçilmez bir görevdir. Gözler, doğrudan bu kötülüğü değiştirebilecek güç sahipleri, yani Müslüman ülkelerdeki ordular üzerindedir. Bu yüzden ey subaylar ve askerler! Sizler ümmetin umudusunuz. Bu yöneticileri güç kullanarak değiştirebilir, işgal altındaki Müslüman ülkeleri özgürleştirebilir, mutant Yahudi varlığını ortadan kaldırabilir, Filistin ve Gazze’deki halkınıza karşı işlenen zulmü ve saldırganlığı giderebilir, Batı ve NATO’nun planlarını başarısızlığa uğratabilirsiniz. Allah’ın yardımıyla bunu yapabilirsiniz. Yeter ki kararlı olun, Allah’a tevekkül edin ve plan ve tedbiri iyi yapın. Ümmet sizinle birliktedir ve arkanızdadır. Allah da sizin yardımcınızdır.
وَلَيَنصُرَنَّ اللهُ مَنْ يَنصُرُهُ إِنَّ اللهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ“Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [Hac 40]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |