Hizb-ut Tahrir üyesi Giasov Nadir Ziadoviç, Allah'ın izniyle Özbekistan'da refiki alaya şehit olarak intikal etmiştir Giasov, Taşkent ili Yangiol Müdürlüğü 15.02.1975 doğumludur. Kardeşimiz -Allah rahmet eylesin- ilk kez 06.12.2000 yılında Özbekistan Anayasasına göre Ceza Kanununun 159. Madde 3.Bölüm uyarınca Taşkent ili Yangiol Müdürlüğü mahkemesi tarafından beş yıl hapse mahkûm edildi. Giasov -Allah rahmet eylesin- cezaevinde gördüğü ve tanık olduğu zulümden dolayı rejimin bozukluğuna ve değiştirilmesi gerektiğine dair kanaati arttı. Gece gündüz Kerimov ve onun mücrim hain rejimi devirmek için çalışacağı ile ilgili Allah'a söz verdi. Bu nedenle serbest kaldıktan sonra kararlılıkla ve öncekinden daha aktif ve etkin olarak İslami hayatı başlatmak için daveti yüklenmeyi başladı. 11.03.2006 tarihinde ikinci kez tutuklandı. Aynı yıl 3 Ağustos'ta Taşkent ili mahkemesi Özbek Ceza Kanununun 244. Madde 2. bölüm uyarınca 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Giasov -Allah rahmet etsin- tutukluluğu esnasında her türlü işkence, zulüm, alay ve aşağılamaya maruz kaldı. Sırf Hizbi inkâr etmeyip fikirlerinden vazgeçmedi diye Hizb-ut Tahrir mensubu kardeşlerini gammazlamayıp nerede olduklarını söylemedi diye enva çeşit baskıya duçar oldu. Ama bu zor imtihan karşısında tam bir erkeklik emsali ve fedakârlık göstererek cesaretinde hiç bir zayıflama, kararlılığında en küçük bir yumuşama olmadı. Zalimler, Hizbi ve daveti inkâr etmediği için ondan istediklerini elde edemediler. Kardeşlerini ve arkadaşlarını ihbar ettiremediler. Zalimler, amaçlarını gerçekleştiremeyince, kararlılık ve sebatından ümitlerini yitirince, tüberküloz enfeksiyonu enjekte ettiler. Allah onları kahretsin.

Sağlık durumu kötüleşince, hapishane içinde yeni ölüm olayı suçlamasından kaçmak için mücrim rejim, Eylül 2013 yılında kardeşimizi serbest bıraktı. Eve geldiğinde göğüs hastalıklarındaki asistan hekime muayene oldu. Tetkikler ve gerekli testler sonrasında tüberküloz mikropları enjekte edilmiş olduğu açığa çıktı. Sağlığını etkileyen komplikasyonlara yol açtığı görüldü.

07.10.2013'de Giasov hakkın rahmetine kavuştu. Böylece halisane bir şekilde İslami daveti yüklenerek, davet taşıyıcı kardeşleri gibi ettiği yemine bağlı kalarak Allah'a verdiği sözü yerine getirmiş oldu. Bir gün bile olsun ne yolun uzunluğundan ne de zaferin gecikmesinden dolayı fikirlerinden şüphe etmedi. Çünkü yürüdüğü yolun doğruluğundan, inandığı fikirlerin vakayı uygunluğundan emin ve mutmaindi. Allah yardımından, zafer ve hâkimiyetin bir süre sonra da olsa İslam'ın olacağına iman ediyordu. Allah Giasov ve benzerleri hakkında şöyle buyurdu:

مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا 
"Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir. Bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir." ^{[Ahzab 23]}