3 Mart Pazartesi UNICEF, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin Bangui kentinde Hristiyan çeteler tarafından 24 Şubat'ta kaçırılan yaşları 3 ile 13 arası değişen dört çocuğun aileleri ile yeniden bir araya geldiklerini söyledi. Bu dört kardeşin kaçırılması, yeni korkunç yöntemin bir parçasıdır. Ülke Müslümanlarının maruz kaldıkları etnik temizlik kampanyasında terörizm yeni bir araç olarak hızla yayılmaktadır. Orta Afrika'da UNICEF İnsani Koordinatörü Abdou Dieng, "Kaçırılan bu çocuklar, korkunç günler yaşadılar. Bu süre içinde ölümle tehdit edildiler. Yakın bir zaman önce anneleri vefat etti, babalarından da uzaklaştırıldılar." dedi.

BM'nin korkunç ve acımasız binlerce olaylar arasında üzerinde durduğu tek olay budur. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kadın ve savunmasız çocuklara yapılan zulüm ve işkence, artık günlük hayatın bir parçası haline geldi. 24 Şubat'ta ABC ajansı, gözleri önünde annesi ve babası katledilen, aç susuz 100 kilometreden fazla yürüdükten sonra günler sonrasında yardım kuruluşları tarafından bulunan 7 yaşındaki İbrahim Adamu'nun hikâyesini yayınladı. Beş kardeşin akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor. Hatta daha da ötesi bu çocukların hikâyesi Karnot bölgesinde 10 yaş altındaki altı çocuğun başına gelenlere çok benziyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki çocuklar, sadece şiddet, siyasi kargaşa ve karanlık ortamda yaşamıyorlar. Aksine mevcut kriz, kötü beslenme ve açlık durumuna da katkıda bulunuyor. Ayrıca bu kriz, zayıf ve korkmuş gençleri helak ediyor. Bu gençler, laik demokratik yetkililer ve sömürgeci Batılı devletler tarafından göz yumulan Hristiyan çetelerin işlediği hayvani eylemlere maruz kalıyorlar. İslam dünyasındaki mevcut korkak acımasız rejimler de bu gençleri kaderlerine terk ediyorlar.

Hizb-ut Tahrir bayanları olarak biz, sessiz kalarak bu zulme taraf olmayı reddediyoruz. Biz, kadınların çığlıkları ve çocuklarımızın karşılaştıkları dehşet karşısında Müslümanların yöneticilerinin sessizliğini kınamak için tüm Müslümanları miting yapmaya çağırıyoruz. Bu mitingde işlerin Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın farz kıldıklarına göre yürütülmemesi kınanacak, Orta Afrika'da, Suriye'de, Myanmar ve diğer İslami ülkelerde meydana gelen zulümden Müslümanların kurtarılması için orduların seferber edilmesi istenecektir. Tüm dünyadaki Müslümanları Hilafeti geri getirmek için çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet, böyle bir haksızlığa karşı çocukları korur. Hatırlayınız ki sekizinci yüzyılda Hintli Raja Dahir, bazı Müslüman kadın ve çocukları esir aldığında, Hilafet Devleti Muhammed ibn Kasım komutasında tam donanımlı altı bin süvariyi onları kurtarması için göndermiştir. Bu kahraman ordu, sadece Müslüman kadın ve çocukları kurtarmakla kalmadı, aksine tüm Hindistan bölgesini fethederek bölgeyi diktatör Hintli yöneticinin zulmünden kurtarmıştır.

Hizb-ut Tahrir bayanları olarak biz, Hizbin Emiri Celil Âlim Ata ibn Halil Ebu Raşta liderliğinde gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız. Tek hedefimiz, Hilafet Devletinde somutlaşan siyasal İslam'ı yeniden geri getirerek dünyadaki Müslümanların çıkarlarına hizmet etmektir. Allah'ın izniyle Hilafet Devleti, Muhammed ibn Kasım gibi tarihsel üstünlüğünü yeniden ihya etmek için çalışacak, Allah'ın emrine icabet ederek hemen orduları seferber edecek, zalimlerin elinden mazlum kadın ve çocukları derhal kurtaracaktır. وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا "Size ne oluyor da, Allah yolunda ve "Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?" ^{[Nisa 75]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu
Kadınlar Kısmı