13 Mart 2014 tarihinde medya, Şam yakınlarındaki Adra kasabasında ordu birlikleri ve muhalifler arasındaki çatışmalar sonucu evlerini kaybedenlerin sığındığı kamplara sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdiğini aktardı. Koruma ordusuyla kampı ziyarete gelen Esed, kampta kadın ve çocuklara kısa bir konuşma yaparken, çocukları kucaklarken ve siyah çarşaflı kadınlar ile tokalaşırken görüntülendi. Ayrıca Beşşar, görüntülerden birinde yanında duran üç çocuklu bir adam ve birinin sırtında küçük çocuk olan çarşaflı iki kadın ile sohbet ederken basına yansıdı. Bu ziyaret, evlerini terk eden Suriyelilerin sayısını dokuz milyonu geçtiği bir döneme denk geldi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre ülke nüfusunun %40'dan fazlası evlerini terk ettiler. Bu oranın en az yarısının, çocuk olduğu tahmin edilmektedir. Şuan komşu ülkelerinde 2,5 milyondan fazla kayıtlı veya kayıt bekleyen Suriyeli mülteci vardır. Bu sayının yakında dünyada en büyük mülteci sayısına sahip olan Afganlı mültecilerin sayısını aşması bekleniyor. Öte yandan 6,5 milyondan fazla insan da evlerini terk ederek Suriye içinde mülteci olarak yaşıyorlar.

"Save the Children" [Çocukları Kurtarın] derneği, son zamanlarda kendi resmi web sitesinde yayınladığı bir raporda, ülkede devam eden mücadele sonucunda Suriye'de tıp ve tedavi hizmetlerinde ciddi bozulmanın olduğu noktasında uyardı. Rapor, Suriye'de devam eden çatışmadan etkilenen çocukların sayısında şok edici rakamlar içermektedir. Ayrıca rapor, yedi bin çocuğun öldürüldüğünü, her üç çocuktan birinin ya darp ya tekme ya da kurşuna maruz kaldığını açıkladı. Beş milyon çocuğun da bombalamalar sonucunda acil bakım ve ilgiye muhtaç oldukları belirtildi. Bu çocuklar, tedavi edilebilir veya önlenebilir hastalıklar sonucu ölüm sınırındalar. Altyapının çökmüş olması, nitelikli kadroların eksikliği ve elektrik kesintileri nedeniyle çocukların hayatları tehdit altındadır. Büyük ölçüde gerekli aşıların yapılamaması sonucunda menenjit, kızamık ve çocuk felci gibi hastalıklar yayılmaktadır. Ayrıca kalabalık ve kötü yaşam koşulları, su ve sanitasyon eksikliği nedeniyle cilt hastalıkları zuhur etmektedir. Tüm bu kötü koşullara rağmen mücrim rejimin Devlet Başkanı yüzsüzce mülteci kampına gelerek, bu mültecilerin duygu ve trajedilerine meydan okuyor, tüm vahşetiyle yaralarına tuz basıyor. Bu mücrim Devlet Başkanının durumu, birini öldürüp sonra cenazesinde saf tutan veya ölen kişinin ailesine teselli eden kimsenin durumuna benziyor. Zalim yönetici, tüm bu trajedilerinin, kötü durumlarının, felaketlerinin sebebi olduğu halde sağlık ve bakımları yerinde izlemek amacıyla bazı mülteci kamplarını ziyaret ediyor. Bu ziyaret, tüm insani değerleri çiğneyerek yıkım, açlık, hastalık ve katliam politikasını sürdüren bu mücrim rejimin çelişkilerinden bir yenisidir. Sonra bu mültecilere evlerine dönmeleri için gerekli ihtiyaçlarının temin edileceği garantisinde bulunuyor! Zorba ve zalim Esed, tıpkı insanları kandıran şarlatanlar gibi bir eliyle katliam ve yıkım yaparken, diğer eliyle kurbanları kucaklıyor.

Ey Suriye içinde ve dışında mülteci olan kardeşlerimiz ve çocuklarımız! Bu tür şarlatanların sizi kandıramayacağını, sizin onun döktüğü timsah gözyaşlarına değil, elleriyle işlediği katliamları dikkati nazara aldığınızı biliyoruz. Zalim, kaçınılmaz sonunun geldiğinin farkındadır. Allah'ın izniyle diktatör yönetiminin günleri sayılıdır. Herhangi bir yolla kasap Esed, bu günleri uzatmaya çalışıyor. Karşılaştığınız tüm zulümlere rağmen sabır ve sebat ediniz. Çünkü sabır, zafer getirir. Allah'ın izniyle siz İslam Devletini kurmak için tüm gücünüzle çalıştığınız sürece zafer yakındır. Yakında kurulacak Hilafet Devleti Allah'ın Şeriatı ile hükmedecek, Beşşar ve onun rejiminin zulmünden sonra yeryüzüne adalet ve rahmet yayacaktır. Bu isteği çalmak için girişimde bulunan tüm planları boşa çıkarmaya devam edin. Sakın Hilafet isteğinden ayrılmayın. Boş laflar veya yalan vaatler ile size Batının laik çözümlerini empoze etmeye çalışanları dinlemeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: يَقُولُونَ بِأَفْوَاهِهِم مَّا لَيْسَ فِي قُلُوبِهِمْ وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا يَكْتُمُونَ "Onlar, kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söylüyorlar. Ve Allah, onların gizledikleri şeyi çok iyi bilir." ^{[Ali İmran 167]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu
Kadınlar Kısmı