حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2015–MB–TR–54 |
H. 28 Şevvâl 1436 M. Perşembe, 13 Ağustos 2015 |
Çin, Başörtüsü Takan Uygurlu Müslüman Kadınlara Yönelik Acımasız Baskılarını Gitgide Genişletiyor
Çin medyasının bildirdiğine göre, geçen hafta peçe giyen bir grup Uygurlu Müslüman kadın, ülkedeki Müslüman nüfusun en yoğun yaşadığı Sincan eyaletine 3000 km uzaklıktaki Çin’in Henan eyaletinde silahlı polisler tarafından gözaltına alındı. Bu gözaltıların, baskıcı Çin hükümetinin terörle mücadele yaftası altında haklı göstermeye çalıştığı Sincan’ın başkenti Urumçi’deki peçe yasağının ardından gelmesi dikkat çekicidir. Bu nedenle Çin’in, Henan eyaleti gibi illeri kapsayacak şekilde İslam’a ve Müslümanlara karşı saldırı kampanyasını genişlettiği gün ışığı kadar açıktır. Bu son olay, Uygurlu Müslüman kadınlara yönelik despotik Çin rejiminin devam eden zulmünden sadece bir kaçıdır. Örneğin oruç tutmak yasak, başörtüsü takanlara halk otobüsleri yasaklandı ve Müslüman kadınlar zorla kürtaja maruz bırakıldı.
Bu gözaltıların, umutsuz Çin hükümetinin Sincan Müslümanlarına karşı ABD’nin yardımını aradığı bir sırada gelmesi ayrıca dikkate şayandır. Reuters ve 5 Ağustos tarihinde South China Morning Post gazetesinin aktardığına göreDışişleri Bakanı Yardımcısı Cheng Guoping ile ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Bürosu Özel Elçisi Tina Kaidanov arasında yapılan bir toplantının ardından Çin, ABD’ye de bir tehdit oluşturdukları bahanesiyle Sincan eyaletindeki İslamcı militanlar ile mücadelede ABD’nin desteğine başvurdu. Görüşmenin ardından bakanlıktan yapılan açıklamada “Çin, Doğu Türkistan terör örgütlerinin Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve uluslararası topluma ciddi bir tehdit oluşturduklarını vurguladı. Ve ABD’nin şiddetle desteğini istedi. Doğu Türkistan terör örgütleri ile mücadelede Çin ile koordinasyon talebinde bulundu.” denildi. Her iki taraf da şiddet içeren aşırılık ile mücadele ve terörizme karşı karşılıklı istihbaratın güçlendirilmesi konusunda anlaştılar.
Umutsuz Çin hükümeti, Doğu Türkistan’da İslam’ın yükselişini engellemek için çırpınıyor. Nitekim peçe taktıkları için Uygurlu masum kadınlara karşı alçakça gözaltılar da bulunması bunun açık göstergesidir. Aynı zamanda Çin, Uygurlu masum Müslümanlara karşı terör kampanyası yürütmek amacıyla ABD’ye yardım için yalvarıyor. Bugün bu amaçla, Çin ve ABD birleşti ve Sincan’daki Müslümanlara karşı işbirliği yapmaktalar. Bu, her iki gücün de ortak düşman olarak İslam’ı gördüklerinin açık ifadesidir. Bu nedenle bu ifade bugün dünyada, sadece iki farklı ideoloji arasında bir savaşın olduğunu teyit etmektedir. O da İslam ve küfürideolojisidir. Kapitalizm veya Sosyalizm olsun fark etmez. Şu an bu küfür ideolojisinin temsilcisi, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’dir. Ancak bu savaş, orantısızdır. Çünkü İngilizler tarafından Hilafet Devleti 1924 yılında yıkıldığından beri İslam ideolojisi, bir devlet kurumu tarafından temsil edilmiyor. Dolayısıyla Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini yeniden kurmak, kapitalizm ve sosyalizm/komünizm ideolojisine karşı bu büyük savaşı kazanmak için Müslümanlara nispetle çok önemlidir.
Ey sevgili Uygurlu kardeşlerim!
Amansız baskıya ve kutsal dininizi terk etmek için zorba rejimlerin size uyguladığı yoğun baskılara karşı sabırlı olun. Hilafet Devletinin doğuşu çok yakındır. Biz, tek bir ümmetiz ve tek bir dinin mensuplarıyız. Peygamberimiz bir, Kuranımız bir, bayrağımız bir ve mücadelemiz birdir. Doğu Türkistan topraklarındaki mazlumları sadece Hilâfet Devleti kurtarabilir ve size Allah’ın emirlerine göre bir yaşam sunabilir. Devletin koruması altında onurlu bir yaşam yanı sıra başörtüsü takma hakkınızı da güvence altına alabilir.
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |