20 Kasım’da Çinli yetkililer, Eylül ayında ülkenin Batısındaki Sincan bölgesinde kömür madeni saldırısına karıştıkları şüphesiyle 28 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. Kurbanlar, Müslüman Uygurlardır. Aralarında 4 kadın ve çocuklar da var. Çocuklardan biri dokuz, diğeri altı ve bir diğeri de bir yaşındadır. Ölüm haberleri, yetkililerin baskınlar olduğunu kabul eden resmi itiraflarından günler öncesinde ortaya çıktı. Ancak yetkililer, Paris saldırılarından sonra olayın ayrıntılarını yayınlamayı tercih ettiler. Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı, kendi web sitesinde yaptığı açıklamada, bu operasyon “terörle mücadelede büyük bir zaferdir.” dedi. İktidardaki Çin Komünist Partisi, Cuma günü kanlı Paris saldırılarının ardından Müslüman Sincan bölgesinde sözde teröre karşı medya kampanyasını hızlandırdı. Çin, terörle mücadele sahte sloganıyla Doğu Türkistan Müslümanlarına karşı yürütülen savaşın İslam’a ve Müslümanlara karşı gerçekleşen küresel kampanyanın ayrılmaz bir parçası olarak görülmesini arzu ediyor. Bu nedenle Çin rejimi, Amerika öncülüğündeki Haçlı koalisyonunda yer alan ülkelerin gözleri önünde masum ve savunmasız kadın ve çocukların öldürülmesi dâhil Müslüman Uygurlara karşı işlenen iğrenç suçları utanmadan ifşa etmenin tam da zamanı olduğuna karar verdi. 

Şüphesiz gaddar ve cani Çin rejimi, bölgede İslam’ın yükselişini önlemek için masum kadın ve çocuklar da dâhil Uygurlu Müslümanlara karşı yürütülen acımasız terör kampanyasını haklı göstermek için vicdansızca Paris saldırılarını istismar etmektedir. Eylül ayındaki kömür madeni saldırısından bu yana Çinli yetkililer, çoğunluğu Müslüman olan Sincan bölgesine yapılan baskınların bir parçası olarak yaklaşık 1000 kişiyi tutukladılar. Bu eylem, kana susamış zorba yönetime karşı Müslüman Uygurların kıyamını önlemek için komünist Çin hükümetinin izlediği stratejinin bir parçası olarak kabul ediliyor. Zorba yönetim, İslam’ın tezahürlerini uygulamaktan vazgeçirmek için Müslümanları terörize etmektedir.

Son yıllarda Çin rejimi ve destekçileri tarafından yüzlerce Müslüman Uygur öldürülmüştür. Hükümet ayrıca iffetli Müslüman Uygur kadınlarına zoraki kürtaj yapmak için acımasız ve canice program uygulamaktadır. Buna ilaveten bir dizi şeytani politikalar yürütmektedir. Bu bağlamda İslami şiarlar yasakladı. Hükümet dairelerinde çalışan Müslümanların Ramazan’da oruç tutmaları, Urumçi bölgesinin başkentinde başörtü takılması ve İslami elbise giyen Müslüman kadınların toplu taşıma araçlarına binmeleri yasak. Hatta yüzünü kapattıkları için tutuklanan Müslüman kadınlar bile var. Belli ki Çin, Rusya ve Batı hükümetleri, aynı yolda yürüyorlar. İslam dünyasındaki çıkarlarını korumak, İslami düşünce ve Müslümanlara karşı savaş başlatmak için terörizmi istismar ediyorlar. Biz bu cani Çin rejimine soruyoruz: Üç çocuk, devlet üzerinde ne gibi terör tehdidi yaratabilir ki? Müslüman kadın ve çocukları terörize etmekten ne elde edeceğini düşünüyorsun? Biz diyoruz ki Müslüman Uygur kardeşlerimize karşı işlediğin suçlar asla gizli kalmayacaktır. Biz, her yönden onları ifşa edip yayımlayacağız. Seni uyarıyoruz. Allah’ın izniyle yakında Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet yeniden kurulacaktır. O zaman Hilafet, Müslümanları incitme, zulmetme ve onların kanını akıtma cesareti gösterenlere gerekli dersi verecektir.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ“Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” ^{[Şuara 227]}  Ey Müslümanlar! Ey güç ve kuvvet ehli! Biz, Doğu Türkistan Müslümanlarını vahşi işkencelerden kurtaracak büyük Hilafet Devletini yeniden Nübüvvet metodu üzere kurmak için sizi daha yoğun çaba sarf etmeye davet ediyoruz.

كَتَبَ اللَّهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ“Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir.” ^{[Mücadele 21]}