Mısır’ın yaşadığı krizler, ne yeni ne de tesadüf değildir, aksine krizlerin birikimidir. Krizler krizleri doğurmuştur. Bu krizlerin nedeni, on yıllardır Mısır’da hüküm süren kapitalizm ve ajan hain yöneticilerdir. Rejimin varlığı, çıkardığı batıl kanunlar, yasalar ve uygulayıcılarının yayımladığı kararnameler, krizleri daha da kötüleşmiştir. Yöneticilerin yayımladığı kararnameler, insanların zenginliklerini, gelirlerini ve emeklerini yiyip bitirmiştir. Rejim, ülkeyi içinde bulunduğu krizlerden çıkaracak bir çözüme sahip değildir. Bilakis sahip olduğu çözümler, insanların yükünü ve krizini daha da artırmış, Mısır halkının bu sistemin belalarına karşı sabrını sıfırlamıştır.

Bu nedenle #11_11_ sokağa in_ ülkeni_kurtar (#انزل_11_11_حرر_بلدك) haştag ile sürekli yeni hareketlilik için çağrılar yapılıyor. Çağrılar, devrim damarlarındaki kanları akıtmayı, rejimin baskı ve zulmünün gençlerde alevlendirdiği közler üstündeki külleri yok etmeyi amaçlıyor. Bu hareketlilik nasıl başarılı olacak? Ve ne zaman başarılı olur? Mısır gerçekten nasıl kurtulabilir mi? Herhangi bir hareketliliğin başarılı olması için ne gerekiyor?

Birincisi: O kadar şey yaşamış olmamıza rağmen bizim sorunumuz, Sisi yönetimiyle değildir. Askeri ya da sivil yönetim olduğu umurumuzda değil. Sorun Sisi’nin, Abdünnasır’ın, Sedat’ın, Mübarek’in ve Mursi’nin yönettiği sistemdedir. Başarısızlığı, başarısızlık izlemiş, krizler krizleri doğurmuştur. Bu nedenle geçmişte olduğu gibi, rejimi değil de başını değiştirecek herhangi bir çözüm, devrimi kuşatmak, hareketliliğin isteklerini çalmak, Ocak 2011 hareketliliğinden önceki sıfır noktasına geri dönmektir. Bu yüzden rejim, tüm araçları ve simgeleri ile tamamen ortadan kaldırılmalıdır.

İkincisi: Bu rejimin ve ülkemizi yöneten tüm kukla rejimlerin destekçisi, sömürgeci kâfir Batıdır. Batı, ajanlık ve bağımlılık esaretinden kurtuluşu, yağmanın ve yoksulluğun sona ermesini istemiyor. Bu nedenle tüm şekil ve görüntüleri ile Batıya bağımlılığı, bağımlılığa götüren yolları sona erdirmeli ve temsilcilerini aramızdan kovmalıyız.

Üçüncüsü: Ülkemizde hüküm süren demokratik kapitalizme alternatif bir projesi olmayan, bu alternatif projeyi iktidara taşıma ve uygulama sahasına koyma biçimini bilmeyen kişilerin önderliğindeki herhangi bir devrim ya da hareketlilik, ilk baştan itibaren başarısız olmaya mahkûmdur. Böylesi bir hareketliliğin meyvesini düşmanları devşirecektir. Amerikan ajanı rejimin, çok daha sert ve çirkin bir şekilde geri döndüğünü hep birlikte gördük ve denedik. O derece ki sıradan bazı insanlar, mücrim Mübarek dönemini arar hale gelmişlerdir!

Müslüman ülkelerde kalkışılan herhangi bir devrimin başarıya ulaşmasının tek yolu, o devrimin Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet projesini taşıması, ordular içindeki samimi güç ve kuvvet ehlinden nusret talep etmesidir. Bunun dışındaki her şey, kısır döngüdür, ülkeyi sömürgeci Batıya ipotek etmektir, bağımlılık esaretinin bekasını sağlamaktır. İşte Hizb-ut Tahrir, bu projeye inanmakta, taşımakta, ümmetin çocuklarını o projeyi taşımaya, benimsemeye davet etmekte, eksiksiz kapsamlı bir şekilde uygulama sahasına koymak için ordular içindeki samimi insanlardan nusret talep etmektedir. Fikri, dinini seven ve onun şemsiyesi altında yaşamak isteyen ümmette bir kamuoyu haline gelmiştir.

Ey Kenane ordusu içindeki samimiler! Bu rejimin tüm günahlarından Allah Azze ve Celle huzurunda siz sorumlusunuz. Eğer rejim, gözlerinizi kör eden dolgun maaşlarla, verdiği ayrıcalıklarla sizi susturmasaydı, Allah’a, dinine ve kullarına karşı cüretkâr davranamazdı. Aslında bu ayrıcalıklar, halkınızı avlamak, zenginliklerinizi Batıya peşkeş çekmek için bir verilmiş rüşvettir. Mısır halkının çektiği acıları gördünüz. Dünya onlara dar gelmiştir. Öyleyse onların kurtuluş yolu olun. Onlara ve dininize yardım edin, ümmetinizin yanında yer alın. Hizb-ut Tahrir, yeni bir devrim dalgasının eşiğinde olduğunuz için size alternatif olsun diye elindeki projeyi sunuyor. Bu proje, insanların arzularını gerçekleştiren ve sorunlarına gerçek çözüm üreten bir alternatiftir. Hizbin projesi, kapitalizmin pazarladığı gibi bir yanılsama ve serap değildir. Hadi bu projeyi taşıyın. Siz ona ehilsiniz ve taşımaya daha layıksınız. Bu proje, vazgeçemeyeceğiniz talebiniz olsun. Çünkü proje, Rabbinizin rızası, yegâne kurtuluşunuz, Batının, uşaklarının, çürük sisteminin pençesinden kurtuluşunuzdur. Amacınız bu olsun. Umulur ki Allah, sizin ellerinizle vaadini gerçekleştirir de Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet kurulur. Büyük kurtuluş işte budur.

وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَـئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” ^{[Enfal 74]}