40 milyar dolar kredi bulan Mısır, 10 günde iflasın eşiğinden döndü... Ne oldu? 07 Mart 2024 Perşembe En Neher El Arabi gazetesi, bu başlık altında şunları yazdı: “On gün içinde ekonomik felaketin eşiğinden kurtulan Mısır, BAE ve IMF’den 40 milyar dolardan fazla yatırım ve kredi almaya başladı. Suudi Arabistan ve diğer ülkelerden daha fazla kredinin gelme olasılığı var. Bunun bir parçası olarak Mısır Çarşamba günü şimdiye kadarki en büyük faiz artışını gerçekleştirdi. Uzun zamandır beklendiği gibi Mısır para biriminde yüzde 38’den fazla devalüasyon oldu.” Bloomberg’in haberine göre, “Bu hamleler, Körfez ülkeleri ve IMF’nin öncülüğünde ve ABD’nin desteğiyle, istikrarı Orta Doğu için hayati önem taşıyan ve sınırlarındaki savaş nedeniyle yüksek enflasyon ve mali kriz yaşayan bir ülkede istikrarı sağlamak için sarf edilen küresel çabaların bir sonucuydu.”

Batının, Mısır’a, ne kadar büyük ya da zengin olursa olsun diğer etki alanlarından farklı bir gözle baktığı bir gerçek. Mısır, kafir Batı ile İslam ümmeti arasındaki çatışmanın kilit noktası olmayı sürdürüyor. Bu nedenle Mısır’a sahip olan dünyaya sahip olur denmiştir ve konumu, kaynakları, yetenekleri ve muazzam insan potansiyeliyle önemli bir değişim yaratabilecek kapasiteye sahiptir. Batı bunun çok iyi farkında ve boyunduruğundan kurtuluşun başlangıç ​​noktası olmaması çalışmakta ve rejimi, ümmetle çatışmasında mızrak başı yapmak için uğraşmaktadır. İşte şu anda olan da bu. Bu nedenle Batı, Amerika ve projelerine hizmette daha iyi rol oynaması için bu rejimi boğulmaktan kurtardı. Özellikle de bu önemli projede. Bu proje, ümmeti, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak gibi hayati bir davadan uzaklaştırmaktadır ve gelecekte ümmet Batı’ya olan bağımlılıktan kurtulmak istediğinde işleri daha da zorlaştıracaktır. ABD, Filistin meselesini tasfiye etmek ve iki devletli çözümü dayatmak için acele etmektedir. Söz konusu çözüm, Yahudi varlığını koruyacak, ölümsüzleştirecek, bölgedeki varlığını normalleştirecek, tüm rejimlerle açıkça normalleşmesine ve bölgede entegrasyonuna yol açan ticaret anlaşmaları imzalamasına olanak tanıyacaktır. Belki mutant varlık, ileride Arap Birliği ve İslam Birliği Genel Sekreteri bile olabilecektir. Böylece Yahudiler, tüm bölgenin liderliğini eline geçirecektir! Müslüman ülkelerin kalbindeki gelişmiş askeri üssü olan Yahudi varlığı aracılığıyla Arap rejimlerini hareket ettiren dizginleri ve ipleri elinde tuttuğu sürece Amerika da rahatlayacaktır.

İşte bu yüzden Batı, Mısır’daki rejimin sersemlemesine ve bir halk ayaklanmasıyla karşı karşıya kalmasına izin vermemiştir. Bu halk ayaklanması, rejimi devirebileceği gibi kaçınılmaz olarak Yahudi devleti üzerinde de ciddi etkileri olacaktır. Özellikle de Gazze’de katliam yaşandığı bir zamanda ve Mısır halkı da dahil olmak üzere tüm insanların, rejimin Yahudi varlığının destekçisi ve suç ortağını olduğunu, Gazze halkını abluka altına aldığını, ihtiyaçlarını karşımalarına izin vermediğini, Yahudilerin izniyle ancak Mısır’a girişlerine izin verdiğini fark ettikleri bir zamanda. Sanki kaybedecek hiçbir şeyi olmayan Batı için, rejimi boğulmaktan kurtarmak stratejik bir hedef haline gelmiştir. Araplara, ümmetin uluslararası sömürge kurumlarınca yağmalanan paralarından rejime ödeme yapmalarını ve borç vermelerini emretmiştir. Böylece rejime, biraz zaman kazandıracak ve efendilerinin tevdi ettiği görevleri yerine getirmekle yükümlü kılacak bir dolar likiditesi sağlamıştır. Ayrıca onu, ülkeyi kapitalist şirketlerin yağmacılığına açacak ekonomi politikaları uygulamaya zorlayacaktır. Bu nedenle son dönemde alınan kararlar, dolar cinsinden ödeme yaptıkları sürece, şirketlerden gayrimenkullere ve yatırımlara kadar ülkede istedikleri her şeye sahip olmalarına olanak sağlamaktadır. Tüm ülke satılık hale gelmiştir. Mısır halkının yaşadığı bir karış toprağa sahip olan herkes, alıcılardan birinin istemesi halinde yerinden edilme ve sınır dışı edilme tehdidiyle karşı karşıyadır. İnsanlar için daha da tehlikeli olanı ise, döviz kurunun yakın zamanda serbest bırakılmasıdır. Bunun, önceki kredi taksitlerinin yeniden başlatılması için bir ön koşul olduğunu biliyoruz. Belki de rejimin efendilerine verdiği hizmet, rejimin sterlini devalüe etmesi koşuluyla bu kredi tavanının yükseltilmesini sağlamıştır. Ki öyle de yaptı. Sterlin, insanların birikimlerine ve servetlerine fiilen el konulması da dahil olmak üzere resmi olarak değerinin yaklaşık üçte ikisini kaybetti. Devalüasyonla gerçek satın alma değerini kaybettiler. Mısır’da tüm mal ve hizmetler dolar üzerinden değerlendirilmektedir, zira Mısır tükettiğinin yüzde 90’ından fazlasını ithal etmektedir.

Ey Kenane halkı! Tek seçeneğiniz önce Her Şeye Gücü Yeten Allah’ı hoşnut etmektir. O halde acele edin ve bilin ki, ecel ve rızık yalnızca Allah Azze ve Celle’nin elindedir. Zalimler, ondan hiçbir şey eksiltemez, ki eğer güçleri yetseydi, zaten yaparlardı! Vallahi eğer insanların rızıkları yazılmamış olsaydı, rejimin felaket politikalar yüzünden kesinlikle açlıktan ölürlerdi. Öyleyse Rabbinize güvenin ve O’nun sevdiği ve razı olduğu gibi olun, Allah’ın rızasını aramak ve O’nun cennetine talip olmak için İslam’ın uygulanması farz olan hükümlerini uygulamak için çalışın. Size eksik gelecek bir dünya arzusu yoktur, çünkü o, Allah’ın size verdiği rızktandır.

Ey Kenane silahlı kuvvetlerinin samimi askerleri! Halkınızın başına gelen zulmü, yıkımı, birikim ve servetin yağmalandığını görüyorsunuz. Onların başına ne gelirse sizin de başınıza gelecektir. Bütün bunlar İslam’ın ve hükümlerinin yokluğundan ve insan yapımı olan Batı yasalarının uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Yasalarıyla, araçlarıyla, uygulayıcılarıyla bu rejimi koruyanlar sizlersiniz ve Yüce Allah’ın gazabı hem onların hem de sizin üzerinizedir. Öyleye Allah Azze ve Celle ile nasıl karşılaşacaksınız? Ey Kinane askerleri! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem karşısına hangi yüzle çıkacaksınız?

Rejim sizi halkın gazabından koruyor. Çocuklarının rızkından size harcayan ve sizi başlarının üstüne tutan halkınızdır. Allah, sizi onları korumakla, isteklerini yerine getirmekle ve haklarını iade etmekle yükümlü kılmıştır. En büyük hakları, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında yeniden İslam’a göre yönetilmeleridir. Siz bu hakkın neresindensiniz? Sizler, ataları her zaman bu ümmetin kalkanı, topraklarının ve kutsal mekânlarının koruyucusu olan kişilersiniz. Mübarek Toprağın neresindesiniz ve oradaki savunmasız insanları destekliyor musunuz? İslam toprağını gasp eden, kutsallığını ihlal eden ve kutsal mekanlarına saygısızlık eden mutant Yahudi varlığının kökünü kazımanın neresindesiniz? İslam’ı sizden başka kim savunabilir? Sizden başka kim İslam’ı destekleyebilir ve tekrar uygulama sahasına koyabilir? Allah’a yemin ederim ki, eğer bunu yapmazsanız Allah’ın huzurunda sorguya çekileceksiniz ve rejim, parası, rütbesi, madalyaları ve tarafınızı güvence altına almak ve sadakatinizi sağlamak için size verdiği ayrıcalıklar size hiçbir fayda sağlamayacaktır. Vallahi bu ayrıcalıklar rüşvettir, haramdır, ondan ne siz yiyin ne de çocuklarınıza yedirin hem onları hem de size bu ayrıcalıkları veren rejimi çöpe atın. Onunla aranızdaki bağları koparın ve ipinizi sizin için ve sizinle hayır isteyenlere, ümmetin gasp edilen otoritesini yeniden tesis etmek ve İslam Devleti’ni kurmak için sizinle birlikte çalışanlara bağlayın. Hilafet, içeride İslam’ı uygulayacak ve onu hidayet ve nur Risâlet’i olarak dünyaya taşıyacaktır. Allah’tan sizi onun halkından ve askerlerinden eylemesini niyaz ediyoruz, Allah’ım, Âmin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}