Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: MS-BA-2024-MB-TR-14 H. 6 Zilhicce 1445
M. Çarşamba, 12 Haziran 2024

Hizb-ut Tahrir, Bir Liderdir, Ümmetine Asla Yalan Söylemez, Acılarını İstismar Etmez, Acılarıyla Ticaret Yapmaz, İslam Temelli Kalkınmak İçin Gerçek Bir Proje Taşımaktadır

Londra merkezli El Arab gazetesi, 11 Haziran 2024 Salı günü Mısırlı yazar Hişam El Neccar imzalı “Hizb ut-Tahrir, IŞİD ve İhvan’ın başarısızlıklarının ardından şansını deniyor” başlıklı bir makale yayınladı. Yazıda gazetecilik yapan bir muhbir zihniyetiyle Hizb-ut Tahrir’i izleyen yazar, “Partinin şu anda Gazze’de olup bitenlerden yararlanarak şansını denediğini” iddia etti. Yazar, partinin İslami bir Hilafet kurma hedefinde diğer İslamcı hareketlerle aynı kaderi paylaştığını, faydacılık ve haklı davaların istismarında ortak olduklarını, serbestçe fon toplamak amacıyla kuruluşlara, devlete ait şirketlere ve eğitim kurumlarına sızdığını, bağış toplamak için Gazze, Filistin ve Suriye meselelerini istismar ettiğini, toplanan fonları faaliyetlerini finanse etmek için kullandığını söyledi. Oysa gerçek şu ki, Hizb-ut Tahrir ne devlet kurum ve kuruluşlarına sızmış ne de faaliyetlerini finanse etmek için bağış dilenmektedir. Aksine hiçbir parti, ülke ya da kişiden bağış kabul etmez. Partinin harcamaları, Allah yolunda infak olduğu rızası ve kanaatiyle gençleri tarafından paraları ve birikimlerinden gönül rızasıyla karşılanmaktadır. Belki de kafirleri kızdıran ve öfkelendiren şey budur. Kafir Batı’dan ve ajanlarından destek kabul etmemek ve paralarını Allah yolunda harcayan insanları görmek. Bilindiği üzere “başkasını kendisinden bilir” deyimi vardır.

Yazar ve onun gibi sırtlanların durumu işte budur. Bu iftira ve daha fazlasının, tekvini ve yaratıcılarını savunan, onları aydınlar olarak gören, İslam’ı ve söylemini eleştirme ve yenileme hakkına sahip olduklarına inanan birinden gelmesi doğaldır. Yazar, kesinlikle kâfir Batı’nın kültüründen ve destekçilerinden etkilenmiştir. Böylesi kimseler, kapitalizm ve Batı hegemonyasının sonu anlamına gelen Hilafetin kurulması çağrısından endişe duymaktadırlar. Zira Hilafet övgüde bulundukları rejimlerden elde ettikleri para, prestij ve itibarın kaybı anlamına gelmektedir.

Hizb-ut Tahrir, İslam davasını ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet ile İslami hayata yeniden başlatma projesini taşımaktadır. Hilafet, sadece bir dava değildir, aksine şeri bir hükümdür. Sünnetin açıkladığı gibi şeri yöntemle bu şeri hükmü uygulaması ümmete farzdır. Parti ilk günden itibaren ümmet içinde var olmuştur. Bu davayı taşımakta, ona sımsıkı sarılmaktadır. Ne amaç ne de yöntem bakımından anlaşmazlığa düştüğü kimselerle ilgilenmemektedir. Ümmetin sorunlarının benimseyicisi, güvenilir bir nasihatçi, ümmetin düşünce ve akidesinin koruyucusudur. Hiçbir zaman ümmetin sorunlarını istismar edenlerden ya da acılarının ticaretini yapanlardan olmamıştır, aksine ümmetin acılarını iliğine kadar hissetmiş ve haklı davalarına gerçek çareler sunmuştur. Ümmet için, otoritesinin yeniden tesis edilmesinden, dininin uygulanmasından ve eskiden olduğu gibi tek bir yönetici tarafından yönetilen tek bir devlette birleşmesinden daha önemli bir mesele söz konusu değildir.

Hizb-ut Tahrir’in görüş bildirdiği ümmet meseleleri arasında Filistin ve Gazze meselesi de yer almaktadır. Gazze için orduların seferber edilmesi ve tüm Filistin’in özgürleştirilmesi ve halkının desteklenmesi çağrısında bulunmaktadır. Orduların seferber edilmesi için ümmete defalarca çağrıda bulunmuş ve özellikle Mısır ordusuna bu görevi yerine getirmesi için çağrı üstüne çağrı yapmıştır. Filistin komşu bir ülke ve halkı da kardeş bir halk değildir. Aksine, Filistin tüm ümmete ait bir İslam toprağıdır ve kurtarılması tüm ümmetin boynunun borcudur. Başta Kinane ordusu olmak üzere komşu ülkelere çok daha farzdır. Orduların harekete geçirilmesini talep etmek ve hareket etmelerini engelleyen unsurları ortadan kaldırmak günümüzün en önemli farzıdır. Aksi halde (saygıdeğer) yazar bize İslam topraklarını nasıl özgürleştireceğimizi ve Gazze’deki insanlarımızı nasıl destekleyeceğimizi, onlar için adaleti nasıl sağlayacağımızı ve ölümlerinin intikamını nasıl alacağımızı anlatabilir mi? Katliamlarına ortak olan ve katillerini destekleyen uluslararası toplumun konuşmasıyla mı kurtaracak? Yazarın da kabul ettiği gibi, kendi değerlerini reddeden uluslararası toplum mu kurtaracak?

Hizb-ut Tahrir’in sunduğu şeylerden bazıları bunlar ve bunlar, kesinlikle ne kafir Batı’nın ne de onun kültürüne bezenmiş yetimlerinin istediği şeyler değildir. Bu kimseler, devrimcilerin pusulasını saptırmak, ümmetin meselelerini sulandırıp ucuza satmak ve Batı’nın ümmetin bir kez daha kontrol altına almasını sağlamak istiyorlar.

Partinin istediği ve uğruna çalıştığı şey ümmetin davasıdır. Herkes bu dava etrafında kenetlenmeli ve ölüm kalım meselesi olarak kabul etmelidir. Batı tarafından gasp edilen otoritelerini geri alana, gasp edilen ve bölünen topraklarını yeniden birleştirene ve Rablerinin kitabı ile hükmedene kadar bu davadan milim sapmamalıdır. Kafir Batı Allah’ın yönetimini ortadan kaldırdı, karartmaya ve yok etmeye çalıştı ve onu yeniden uygulamaya çalışan herkesi karaladı.

Ancak hayal kırıklığına uğramıştır, çünkü Allah’ın vaadi kaçınılmaz olarak gelecektir ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi de Allah’ın izniyle gerçekleşmek üzeredir. Yakında Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet olacaktır.

وَيَقُولُونَمَتَىهُوَقُلْعَسَىأَنيَكُونَقَرِيباً“Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER