حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
No: MS–BA–2025–MB–TR–15 |
H. 2 Zilka’de 1446 M. Çarşamba, 30 Nisan 2025 |
Trump’ın Süveyş Kanalı İle İlgili Açıklamaları ve Mısır Yönetiminin Tutumu Hakkında Bir Değerlendirme
Küstahlık abidesinin bir örneği olan ABD Başkanı Donald Trump’tan tepki çeken bir açıklama daha geldi. Truth Social’da paylaşım yapan Trump, Süveyş ve Panama kanallarının ABD tarafından inşa edildiğini iddia ederek, Amerikan gemilerinin bu su yollarından ücretsiz geçmesi gerektiğini savundu. Trump, Dışişleri Bakanı’na bu yönde uluslararası anlaşmalar yapılması talimatını verdi.
Bu provokatif çıkış, Mısır’da ciddi bir öfke dalgası yarattı. Parlamentonun Savunma ve Güvenlik Komisyonu’ndan bir kadın vekil, Trump’ın bu açıklamalarını Mısır’ın egemenliğine yapılmış apaçık bir hakaret olarak nitelendirdi. Toplumun tepkisine rağmen, Mısır yönetimi sessizliğe gömüldü. Bu sessizlik, rejimin emperyalist Batı karşısındaki acizliğini, uşaklığını, sömürgeci kafir Batıya olan teslimiyetini ve güya savunduğu ulusal onurun aslında ne kadar sahte olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Süveyş Kanalı, küresel ticaretin ana arterlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Küresel ticaretin jeostratejik geçiş noktalarından biri olan Süveyş Kanalı, 2023 yılında 26 bini aşkın gemiye ev sahipliği yaparak yaklaşık 9,4 milyar dolarlık gelir sağlamıştır. Küresel ticaret hacminin %12’si ve uluslararası deniz taşımacılığı konteynerlerinin %30’u bu kanal üzerinden geçmektedir. Bu kadar hayati bir geçidin kontrolü, ne yazık ki hâlâ kâfir Batı’nın kurduğu sömürge düzenine bağlı. 1888 tarihli Konstantinopolis Sözleşmesi uyarınca, Mısır tüm devletlere – aralarında düşman olanlar da dahil – kanaldan serbest geçiş hakkı tanımak zorundadır. Bununla birlikte, kanalın yönetimi ve egemenliği Mısır Devleti’ne aittir. Gemilerden geçiş ücreti alma hakkına sahiptir. Ancak, bu hukuki çerçeve dahi uluslararası sistemin bir ürünüdür. Kanalla ilgili bu hukuki çerçeve, 19.yüzyılda İslam ümmetinin siyasi ve askeri bakımdan gerileme sürecinde olduğu bir dönemde sömürgeci devletler tarafından dayatılmıştır.
Trump’ın bu sözleri, Batı’nın uzun süredir İslam dünyasına karşı taşıdığı zihniyetin net bir ifadesidir. Batı, bölgeyi hâlâ eski sömürgeleri gibi görmekte; kaynaklarını kendi malı saymakta ve iç işlerine müdahaleyi doğal bir hak olarak görmektedir. Bu durum, Lord Cromer’ın şu ifadeleriyle dile getirdiği köklü ancak güncel bir sömürgeci siyasetin bir parçasıdır: “Biz Mısır’ı Mısır’ın iyiliği için değil, kendi menfaatlerimiz uğruna işgal ettik.” Trump bugün yine aynı kibirli dili kullanıyor; Trump’ın sözleri, Batı’nın hâlâ İslam coğrafyasını kendi menfaat alanı olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Ne yazık ki birçok yönetim bu düzene boyun eğmiş durumda.
Oysa Müslüman ülkelerin topraklarından geçen su yolları, ümmete ait kamu malı sayılır ve bu alanların yönetimi şeri esaslara göre düzenlenmelidir, Batı’nın dayattığı anlaşmalara göre değil. İslam hukukuna göre bu geçitlerin statüsü şu şekildedir:
1- Bu boğazlar ve su yolları üzerinde mutlak egemenlik yalnızca şeriata ve onun siyasi gücü olan hilafete aittir. Ne Batı’nın ne de yerli kuklalarının burada söz hakkı olamaz.
2- Bu geçitlerdeki deniz trafiğinin düzenlenmesi, ümmete zorla kabul ettirilen antlaşmalara göre değil, hilafetin görüşüne göre yapılmalıdır. Hilafet, bu seyrüsefer düzenlenmesinde tebaasının çıkarını esas alacaktır.
3- Şer’î hükümlere göre, geçiş yapan gemilerden ücret alınması veya geçişlerinin engellenmesi caizdir. Özellikle İslam ümmetiyle savaş hâlinde olan sömürgeci devletlerin geçişi ise kesinlikle yasaktır.
Süveyş Kanalı, Mısır’ın ve dolayısıyla İslam dünyasının bir parçasıdır. Bu nedenle, kanalın egemenliğinden feragat edilmesi, uluslararası kurumlara devredilmesi ya da sınırsız geçiş hakkı tanınması kabul edilemez bir durumdur. Müslümanların güç ve egemenliklerini yeniden kazanmaları, ancak Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletiyle mümkündür. Hilafet, ümmeti tek bir sancak altında toplayacak ve Batı’nın sömürüsüne son verecektir. Allah’ın yeryüzündeki seçkin topluluğu olan Mısır halkı, bu devleti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte mücadeleye atılmalıdır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mısır Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010 www.hizb.net/ |
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com |