Gazeteler ve internet siteleri, 16.09.2013 tarihinde, "Selefilerin Sesi" adlı internet sitesinde, Hilafeti kurmak isteyen ve cihada çağıran cemaatlere katılmakla ilgili Şeyh Yasir Burhami'ye ait bir soru-cevap yayınladılar. Şeyh, soruya cevaben: "İyilik ve takva üzerinde yardımlaşmak, vaciptir. Sadece insanlardan bir cemaatin, Hilafet'in kurulmasını ya da cihad ya da Hisbe Kadısı veya diğer zayi olmuş vacipleri istediklerini ilan etmeleriyle onlara katılmak vacip değildir. Aksine kastın ve gayenin doğru olmasıyla birlikte, metodun da, çalışmanın da, araçların da doğru olması gerekir. İyi niyet iradesi iddia eden kimselerin çoğu, göründüğü gibi değildir." Dedi. Verilen bu cevaptan, Hilafeti kurmak için çalışan cemaatlere katılmanın şeri bir farz olduğu anlaşılır. Fakat Allah'ın huzuruna alnımız pak olarak çıkabilmemiz için doğru metot, doğru çalışma ve doğru araçlara sahip olan cemaatleri araştırmalıyız. Mısırlı gazetelerin haberi nasıl algıladıklarına, ifadeleri yumuşatmak için içeriğini nasıl boşalttıklarına bakmaksızın, Hizb-ut Tahrir olarak biz, şunları vurgularız:

1- Hilafet, Allah'ın Müslümanlar için razı olduğu bir yönetim nizamıdır. Allah, onu Müslümanlara farz kıldı. Bunda hiçbir kimseye müsamaha ve hoşgörü gösterilmez. Müslümanlar, yüzyıllarca onun gölgesi altında güven içerisinde yaşadılar. Hilafet, gerçekten Müslümanları koruyan bir hami idi. Asrın mücrimi Mustafa Kemal eliyle, 1924 yılında yıkıldıktan sonra, Müslümanlar, çobansız, savunmasız ve hamisiz kaldılar, kurtlar sofrasındaki kuzular gibi oldular. Ümmet, tekrar izzet ve onura ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafet'in geri gelmesiyle ve Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesinin gerçekleşmesiyle kavuşur.

2- Hizb-ut Tahrir, kendisini İslami Hilafetin kurulmasına yönelik çalışmaya adadı. Hizb-ut Tahrir, Ezher âlimi şeyh Takiyyuddin en-Nebhânî eliyle 1953 yılında kuruldu. Kurulduğundan bu yana, Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ilk İslami Devleti kurarken takip ettiği yolu takip ederek, adım adım onun izinden gitti. Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mekke'de kitlesini kurarak, toplumla siyasi ve fikri çatışmaya girdi. Güç ve kuvvet ehlinden, nusret talebi çalışmasında bulundu. İşte Hizb-ut Tahrir de, adım adım bu yolda yürüyor. Bütün üyeler, takip ettiği metoda ve yaptıkları çalışmaya sonsuz güveniyorlar. Nasıl Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'deki bozuk sisteme katılmayı ve ona tevessül etmeyi reddetmişse, aynı şekilde Hizb-ut Tahrir de, yönetime ulaşmak için mevcut bozuk sistemi vesile edinerek, kirli demokratik oyuna ortak olmaz. Hizb, maddi eylemlere kalkışmaz, Hilafeti kurmak için şiddete başvurmaz. Çünkü Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şiddete başvurmadı. Hizb, Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı gibi, uygulamaları üzerlerine farz olan İslam'ı, bir hayat ideolojisi olarak ümmete anlatmak için, gece gündüz ümmetle kaynaşmaya çalışır. Böylece ümmet katında, Hilafet'in farz olduğu konusunda genel bir uyanıklık olur, Hilafet, insanların isteği haline gelir, ona alternatif hiç bir şeye razı olmazlar. Hilafeti kurmak için sokağa dökülürler, nasıl Mübarek'i devirmek için sokağa dökülmüşlerse. İnsanlar, Mübarek'i 18 gün içinde devirdiler. Hizb, Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem Sünnetini örnek edinerek, ordudaki kuvvet ehliyle temas kurmak, onları bu projeye ve onun farz olduğuna ikna etmek için çalışır ki ordu, Hizbe nusret versin, yanında dursun ve Hilafet'in kurulmasına engel olmasın. Hizb, Allah'ın bu ümmete vereceği yardım, yeryüzüne hâkim olma ve zafer vaadine güvenerek sadece Allah'a dayanır.

3- Hizb-ut Tahrir olarak biz, Şeyh Yasir Burhamî de dâhil olmak üzere, Hilafeti kurmak için çalışmanın farz olduğunu bilen tüm Müslümanları, bu yüce farzı yerine getirmek amacıyla bize katılmalarına çağırıyoruz. Ancak o zaman Allah Subhanehu ve Teâlâ'dan çok büyük bir sevaba nail olurlar, Allah'ın nimet verdiği Nebiler, Sıddıklar, şehitler zümresinden olurlar. Dost olarak bunlar yeter.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'a ve Rasûl'üne icabet ediniz ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O'nun huzurunda toplanacaksınız." ^{[Enfal 24]}

Şerif Zâyid
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı