Ey Pakistanlı Müslümanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescidi Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.” ^{[İsra 1]} Receb ayında gece yürüyüşü yapan (İsra) Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ise İslam’a göre yöneten İmamın kalkan olduğunu buyurdu: Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” ^{[Buhârî, Müslim]} Gerçekten de, Halife kalkan ve hamimizdir. Hilafet döneminde Ömer önderliğinde ordular, Mescidi Aksa topraklarını İslam’a açtılar. Hilafet döneminde Selahaddin Eyyubi komutanlığında ordular, Mescidi Aksa’yı Haçlı işgalinden kurtardılar. Hilafet çağında Halife II Abdülhamid, Mescidi Aksa topraklarını Yahudilere vermeyi reddetti. Dedi ki “Ancak ben hayatta olduğum müddetçe, Filistin’in Hilâfet Devleti’nden koparıldığını görmektense bedenimin lime lime koparılmasını tercih ederim ki bu olmayacak bir iştir.”

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Kalkanımızı kaybetmemiz ne büyük bir felaket! 28 Receb 1342 / 3 Mart 1924’te sömürgeci İngilizler, hain Arap ve Türklerin işbirliğiyle kalkanımız Hilafeti yıktılar. Kalkanımız olmadığı için sömürgeci Batı, topraklarımızı işgal etti, servetimizi yağmaladı, sonra da bizi elliden fazla mikro devlete böldü. Kalkanımız olmadığı için hain yöneticiler, İsra ve Miraç topraklarında Yahudilere bir işgal varlığı kurdular ve onun muhafızlığını yaptılar. Kalkanımız olmadığı için Mescidi Aksa kurtuluş için haykırıyor; ama duyan ve yanıt veren bir Selahaddin yok. Kalkanımız olmadığı için Filistin’de, işgal altında Keşmir’de, Burma’da (Myanmar), Afganistan’da, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Suriye’de ve diğer ülkelerde katliama maruz kalıyoruz. Hanzala’nın şu sözleri ne kadar da doğrudur:

عجبت لما يخوض الناس فيه، يرومون الخلافة أن تزولا - ولو زالت لزال الخير عنهم، ولاقوا بعدها ذلا ذليلا “Hilafetin ortadan kaldırılmasını arzulayan insanların varlığına şaşıyorum. Eğer Hilafet ortadan kalkarsa, iyilik de yok olur. Sonra zül ve zillete maruz kalırlar.”

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Yalnızca koltuklarını düşünen, bizi her fırsatta yağmalayan ve düşmanlarımız karşısında bizi aşağılayan yöneticilere yeter artık deyin! Kalkan gibi hareket etmeyen aksine Demokles’in kılıcı gibi boynumuzda duran yöneticilere yeter artık deyin! Kalkanımızı yeniden kurmak için şimdi tam da mücadele zamanı. Hadi Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ceberut saltanatın sona ereceği ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin geri geleceği ile ilgili müjdesine nail olma fırsatını elde edelim. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ  “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” ^[Ahmed]