Pakistan Dışişleri Bakanlığı’nın, 28 Mayıs 1998’de başarılı yedi nükleer denemenin gerçekleştirildiği Tekbir Günü’nde asgari caydırıcılık önerisi, Pakistan yöneticilerinin, Hindistan’ı egemen bölgesel güç olarak güçlendirme planında Amerika’ya yardımcı olduklarını doğrular. Washington’dan iktidarlarına kalıcı destek alabilmek için Pakistan yöneticileri, barış ve uzlaşma önerileriyle düşman Hindistan’ı sürekli ödüllendirdiler. Hindistan, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını yaşlı, çocuk ya da kadın demeden katlederken, Pakistan’ın siyasi liderliği, nükleer kapasiteden ödün vermenin yanı sıra Hindistan’a bir dizi ekonomik ayrıcalıklar sunmaktadır. Hindistan, FATA ve Belucistan’da sınır ötesi teröre parasal destek sağlarken, Kontrol Hattı boyunca topraklarımızı havan topuyla döverken, Rusya’da Eylül ayında Hindistan ile yapılacak ortak askeri tatbikat öncesinde Pakistan Genelkurmay Başkanı, “Bajwa doktrini” kapsamında Hindistan’la görüşme talebini yinelemektedir. Pakistan yöneticileri, Pakistan ve Hindistan seçimlerinden sonra diyalog ortamına zemin hazırlamak ve normalleşme ile ilgili tartışmaların fitilini ateşlemek için “Casus Günlükleri” adlı kitabı kullandılar.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Hindistan’daki yönetici elit, zafiyetimize her zaman saldırganlık ve burnunu işlerimize sokmakla misilleme yapmıştır. Hindistan elitinin, ABD ve ajanı Pakistan liderliğinin efor sarf ettiği bölgede dümeni ele almayı hak etmiyor. Hindistan eliti, fetihten önce kendi halklarına zalimce davranmışlar, boyunduruk altına alıp ezmişlerdir. İngilizler işgal ettiğinde, zorbalıkta sömürgecilerin sağ kolu olmuşlardır. Bağımsızlıktan sonra bizi incitmek için her fırsatı kullanmışlardır. Hindistan’daki Müslümanlar için adaleti bile sağlayamazlarken, Bangladeş, işgal altındaki Keşmir, Afganistan ve Pakistan Müslümanları için nasıl güvenliği sağlayacaklar? Buna rağmen Pakistan yöneticileri, Akhand Bharat (Büyük Hindistan) planına hizmet etmek için yere kapanıyorlar. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِمْ بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءَكُمْ مِنْ الْحَقِّ“Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin.” ^{[Mümtehine 1]} Bu aşağılık yöneticiler, Hindistan devletine savaş yoluyla asla elde edemeyeceği tavizler veriyorlar. Hâlbuki Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُواْ لَكُمْ أَعْدَآءً وَيَبْسُطُواْ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُمْ بِالسُّوءِ وَوَدُّواْ لَوْ تَكْفُرُون“Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.” ^{[Mümtehine 2]} Omurgasız yöneticilerin ahmaklığını reddedin ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurarak bölgede tekrar İslamiyet’i egemen güç haline getirmek için çalışın.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki subaylar! Ey Muhammed b. Kasım, Gaznevi, Guri ve Alemgir Şah’ın halefleri! Pakistan yöneticileri, Hindistan devletinin eliyle Müslümanları boyun eğdirmeye çalışıyor ve bunun önündeki tek engel sizsiniz. Keşmir’de yüzbinlerce modern silahlı Hindular, yıllardır birkaç bin kötü silahlı Müslüman savaşçıları bile yenemezken, sizinle nasıl karşı karşıya gelecekler? Bugünün süper gücü Amerika’nın bölgedeki varlığının teminatı sizsiniz. Tıpkı zamanın süper gücü Sovyet Rusya’sını bölgeden kovduğunuz gibi ABD’yi de bölgeden kovmanızdan korkuyor. Yahudi varlığı, Mescidi Aksa’dan gelen çağrıya cevap vermek ve Filistin’deki mazlum Müslümanları kurtarmak için Müslüman ordulara liderlik etmenizden korkuyor. Azcık bir kükremeniz bile İslam ümmetinin dünyadaki diğer tüm milletler karşısında çok daha güçlü olduğunu açığa çıkaracaktır.

يا أيها الذين ءامنوا قاتِلوا الذين يَلونكم من الكفار وَلْيجِدوا فيكمْ غِلْظَةً واعْلَموا أنَّ اللّـهَ مع المتقين“Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.” ^{[Tevbe 123]} İslami Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vererek bu ihanet konvoyunu durdurun ki İslam’ın nuru ve adaleti sayesinde bölgemizde barış ve güvenlik içinde yaşayalım.