27 Ekim 2018’de yüksek mahkemenin kamu arazileri üzerine inşa edilen kaçak binalarına yıkım kararı verdikten sonra Karaçi’de 7000 dükkân, 10000 güneş gölgeliği ve 2000 platformun insafsızca yıkımı büyük öfke ve protestolara neden oldu. Binlerce esnaf, tazminatsız iş yerlerini kaybettikten sonra Sindh Yerel Yönetim Bakanı Saeed Ghani, 3 Aralık’ta yeni iskân önlemlerini açıkladı. 4 Aralık’ta Başbakan, kararın yeniden gözden geçirilmesine ilişkin talepte bulundu. Kaçak yapılarla mücadele kampanyası, yolunda duran her şeyi yerle yeksan eden, insan kaybı ya da hayatların parçalanmasını “sivil zayiat” olarak gören düşman yıkım ekibi gibi. Yıkım gerçekleşirken haftalarca insanların durumunu görmezden gelen rejim, insanların öfkesi sel gibi coşup kamuoyunda bir duyarlılık oluştuğunda ancak kendine gelebildi. O zaman rejim, bazı önlemler aldığını açıkladı. Ama çok geç alınmış ve düşük seviyeli önlemlerdir. Açıkçası, devletin bu tutumu, güdücü bir devlet tutumundan daha ziyade sömürgeci idareci tutumundadır. Aynı şekilde mevcut devlet, demokratik doğası gereği sadece bir avuç insan ve nöbetleşe iktidara gelen güçlü elitin çıkarını düşünen bir devlettir. Kitlelerin çektiği sıkıntı ve zorluklar umurunda değil.

Hayatlarının idamesi için insanlara geçim kaynağı sağlamak İslami bir görevdir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِنًا فِي سِرْبِهِ مُعَافًى فِي جَسَدِهِ عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا“Sizden kim, günlük yiyeceği ile evinde güvende, bedeninde afiyette ise adeta ona bütün dünya verilmiş gibidir.” ^[Tirmizî] Geçim yollarının sağlanması devletin temel sorumluluklarından biridir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

  كُلُّكُمْ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ“Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden sorumlusunuz. İmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur.” ^[Buhari] Devletin sorumluluğu sadece bununla da sınırlı değil, engelsiz bir şekilde insanların seyahat ve ulaşımını da güvence altına almalıdır. Aynı zamanda, insanların kayıplarının telafi edilebilmesi ve kesintisiz geçim kaynağı sağlanması da devletin sorumluluğundadır. Başka yerde iskân temin etmek ve tazminat vermek bir lütuf değil, aksine insanların işlerini gütmenin en önemli bir parçasıdır. PML-Q, PPP, PML-N veya PTI olsun demokratik sistemde insanlara değer verilmediği apaçık ortada. Müslümanlar insan yapımı kanunlarından kesinlikle yüz çevirmeli ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdikleri ile yönetmek için gayret göstermelidir. Gerçekten de Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti insanların sıkıntıları için en etkili çözümdür, çünkü Hilafet, İslam’ın hükümlerini uygulayan, yöneticileri ilk önce acıkan, en son doyan ve insanların sıkıntılarını ilk önce duyan bir devlettir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“Gerçekten de İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” ^{[Müttefikin aleyh]}