23 Ocak 2019’da sunulan ikinci mini bütçe, kesinlikle sevinç ve övgü kaynağı değildir. Rejimin, ekonomiyi vergilerle sıkboğaz etmesi nedeniyle ikinci mini bütçe pratik bir gereklilik haline gelmiştir. İlk mini bütçede vergi gelirlerinin maruz kaldığı tehlike yüzünden ekonomi tıkanmıştı. Sınırlı ve belli kesime yönelik yapılan vergi indirimleri, IMF’nin talep ettiği ekstra vergileri toplamak için ekonominin bazı sektörlerine sadece nefes üflemektir. Bu nedenle 23 Ocak’ta Maliye Bakanı, ikinci mini bütçenin daha fazla gelir elde edilmesine yardımcı olacağını belirtti. İşte bu yüzden Esed Umar, “Bu son IMF programı olacak” diyerek rejimin hâlâ IMF’ye başvurduğunu kaydetti.

Peki, IMF’nin taleplerini yerine getiren bir rejim, nasıl övgüye layık olabilir? Pakistan borç ödemelerinin dörtte üçünün faize gittiği bir kredi sisteminin güvencesi olan bir rejim, nasıl övgüyü hak edebilir? Dolar karşısında rupiyi devalüe ederek uluslararası ticarette doların hegemonyasını sağlayan bir rejim, nasıl övgüye layık olabilir? Nitekim rupi, iki mini bütçe arasında da düşüşünü sürdürdü ve düşüş nedeniyle fiyatlar fahiş bir şekilde arttı. IMF’nin yeni kredi şartlarını yerine getiren bir rejim, nasıl övgüye müstahak olabilir? Bu, Asya Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası gibi diğer sömürgeci finansal kurumların faize dayalı kredilerine kapı aralayacaktır.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Müslümanlar, mevcut sistemde hiçbir zaman gün yüzü görmeyeceklerdir, çünkü bu sistem, ulusal ekonomiyi sömürgeci çıkarlar uğruna yoksul bırakmak için tasarlanmıştır. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin yeniden kurulmasından başka hiçbir şey, Pakistan’ın yıllardır yaşadığı kısır döngüyü sona erdiremez. Hilafet, faiz sistemini ortadan kaldıracak ve yerine İslami gelir sistemini uygulayacaktır. Doların hegemonyasına son verecek, altın ve gümüş sistemine dayalı para birimini getirecektir. IMF dâhil olmak üzere tüm sömürgeci kurumlara üyeliği reddederek sömürgecilik egemenliğini sona erdirecektir. O gün Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dininin zafer elde etmesiyle inananlar gerçekten sevineceklerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” ^{[Rum 4-5]}