Bu yıl 14 Ağustos, Hindistan’ın işgal altındaki Keşmir Müslümanlarına yaptığı baskıların sınır tanımadığı bir zamana denk geliyor. Pakistan Müslümanları, bağımsızlık gününü hayatlarını İslam’ın gölgesinde yaşamak için yaptıkları büyük mücadelenin bir hatırlatıcısı olarak anımsarlar. 14 Ağustos’ta kurulan bu devletin, Hindistan’ın baskıları karşısında kendilerine kalkan, İslam’ın egemenliği için de başlangıç ​​noktası olacağınıümit ettiler. Fakat Pakistan’ın alçak yöneticileri, bu devleti Hindistan’ın saldırıları karşısında karton duvar haline getirdiler. Bugün Hintliler, Keşmir ve diğer Hint bölgelerindeki Müslümanlara baskı yapıyorlar, Keşmir Müslümanlarının meşru mücadelesini bastırmak için gerçek mermiler kullanıyorlar. Keşmir’deki Müslüman çoğunluğu azınlığa dönüştürmek için demografik yapıyı değiştirdiler. Pakistan hükümdarları ise sadece laf ebeliği yapıyorlar. Alçak yöneticiler, Hindistan’ın geçmişte görmezden geldiği, bugün ise aldırış etmediği basitçe önlemler alıyorlar. Bajwa-İmran hükümeti, Bağımsızlık Günü’nde Pakistan Müslümanlarının yanında yer almak, Keşmir’i Hintlilerin baskılarından kurtarmak ve zafer tekbirleri atmak için Hintlilerin son günlerde yaptığı saldırılara bir misilleme olarak Pakistan ordusunun aslanlarını seferber etmek yerine 14 Ağustos’u Keşmir Müslümanları ile “dayanışma” günü olarak ilan etti. Hükümet, Pakistan Müslümanlarının özellikle de Pakistan ordusundaki subayların baskısı altında olmasaydı laf ebeliği bile yapamazdı.

Bajwa-İmran hükümeti, Keşmir Müslümanları ile “dayanışma”dan bahsetse de Keşmir Müslümanlarının karakteri, omurgasız rejiminin karakterinden oldukça farklıdır. Hafif silahlı dindar Keşmir Müslümanları, ağır silahlarla donatılmış yarım milyon Hint askeri karşısında aslan kesilirken, emrindeki en büyük arzusu şehit olmak olan silahlı kuvvetlerine rağmen vicdansız Bajwa-İmran rejimi, “sağduyu” düsturunu sürdürüyor. Bu nedenle Keşmir Müslümanları, Hindistan hegemonyasına meydan okumak için hayatlarını feda ederken, Pakistan hükümdarları, 27 Şubat’ta Pakistan ordusunun küçük kontrollü saldırısı ile morali alt üst olan korkak Hint askerlerinden tırsıyorlar. Keşmir Müslümanları, Pakistan silahlı kuvvetlerine yardım çağrısında bulunuyor. Kendilerini “itidal” zincirlerine vuran Pakistan’ın omurgasız yöneticileri, Keşmir Müslümanlarına tüm maddi desteği kestiler. Bu aşağılık yöneticiler, Hindistan’ın son aymazlıklarını Hindistan’ın bir “iç sorunu” olarak gördüler.

Ey Pakistan Müslümanları! Müslümanların sorunlarını çözmek için yiğit silahlı kuvvetlerimizi seferber etmek yerine kıllarını dahi kıpırdatmayan Pakistan’ın mevcut ve eski yöneticileri, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını Hindistan devletinin baskısından asla kurtaramazlar. Keşmir, zorlu düşmanlarla karşılaşmalarına rağmen Allah’a tevekkül ederek gerekli askeri hazırlıkları yapan ve şanlı zaferler elde eden Fatih Sultan Mehmet ve Salahuddin Eyyubi gibi komutanlar tarafından kurtarılacaktır. Kurulacak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, Keşmir Müslümanlarını Hindistan zulmünden kurtarmak için sadece Pakistan ordusunu değil, bütün İslam ümmetini bu amaç uğrunda seferber edecektir.  Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam gerçekten bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”^[Müslim]