Pazar, 15 Muharrem 1446 | 2024/07/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK-BA-2020-MB-TR-28 H. 4 Şevvâl 1441
M. Salı, 26 May 2020

Pakistan, İslam’ı Dünyaya Taşıma ve İçeride İslami Hükümleri Uygulama Temelli Bir Sanayi Politikası Geliştirmeli

Yaklaşık iki yıllık iktidar sürecinde tıpkı önceki hükümetler gibi PTI hükümeti de devasa ithalat faturalarından, ihracat endeksli zayıf dolardan, zayıf sanayi gelirlerinden ve büyük oranda işsizlikten mustarip. Temmuz 2019-Mart 2020 tarihleri ​​arasında PTI hükümeti, 4,35 milyar dolar makine, 1,8 miyar dolar demir-çelik, 1 milyar dolar ulaşım araçları ithalatı gerçekleştirdi. Bunların toplam tutarı, 7 milyar dolarlık akaryakıt tutarından daha fazla. Güncel Büyük Ölçekli İmalata gelince, ihracat profili içler acısı. Büyük sanayi potansiyeline sahip değil. Sadece gıda, tekstil, giyim, spor malzemeleri, cerrahi aletler, deri malzemeleri ve ilkel kimyasallar ihracatı ile sınırlı.

PTI, Pakistan’ı on yıllardır süren endüstriyel krizden çıkaramaz. Çünkü PPP ve PML-N gibi PTI hükümeti de körü körüne yerli sanayi gelişimini istemeyen Batı ekonomik modelini benimsemekte. Ekonomik gelişimi serbest piyasa reformları adına yabancı sermaye, teknoloji ve emeğe dayalı modelle ilişkilendiriyor. Reform temelli piyasa yaklaşımı, ödemeler dengesi krizi için IMF destek programlarını seçen tüm ülkelerde IMF’nin yapısal reform programlarının bir ayağıdır. Böylece her IMF programı, vergilendirme türü ve ölçeği dâhil olmak üzere bir ülkedeki mali ve para politikalarının yanı sıra sanayi ve enerji gibi önemli ekonomik üretim sektörlerindeki hükümet reformlarını da kontrol etmek ister. IMF, güncel programını uygulamanın bir ön koşulu olarak Merkez Bankasının kontrolünü ele aldı. Ekonomideki kritik sermaye akışının kontrolünü sağlamak için eski çalışanı Raza Bakır’ı Merkez Bankası başkanı olarak atadı. Ekonomik egemenlik IMF’de olduğu sürece Pakistan’ın çok büyük sanayi atılımlar gerçekleştirebileceğini düşünmek safdillik olur.

Batılı sömürgeciler, IMF programını benimsemeyen gelişmekte olan ülkelere bile kendi kusurlu ekonomik gelişim modellerini dayatmakta. Sömürgecilik planı, döviz karşılığında gelişmekte olan ekonominin üretim değeri kapasitesini, Batıya ihraç edilen mal ve hizmetleri sınırlandırmak. Bu katma değer modeli gereği tüm yerel ekonomiler, Batı ekonomileri ve şirketleri güdümündeki küresel ekonomiye entegre edilmek isteniyor. Böylece sömürgeciler, gelişmekte olan ekonomileri sıkıca kontrolleri altında tutuyorlar, rakip olarak ortaya çıkmalarını engelliyorlar. Onları katma değerli ürün ve hizmetleri için istismar ediyorlar, Batılı mallar için bir pazar olarak görüyorlar. Uluslararası ticarette geçerli para birimi olan ABD Doları, Avro ve Pound gibi Batı para birimlerini güçlendirmek için kullanıyorlar. Gelişmekte olan ülkelere gelince, asla gelişemezler çünkü büyük ölçüde yabancı ekonomilerin uçucu ihtiyaçlarına maruzlar. Korona virüsü krizi sırasında bu acı gerçek açıkça görüldü. Pakistan da dâhil olmak üzere ihracatçı birçok ülkenin ihracat gelirleri dip yaptı. Gerçekten de yeni sömürgeci IMF ve diğer mali kurumlar, sömürgeciliğin doğrudan devamıdır. Batı, endüstriyel devrimini finanse etmek için kullanıyor.

Ey Pakistan Müslümanları! Gerçek sanayi gelişimimizi istemeyen sömürgecilik planından ancak dinin uygulanması ile kurtulabiliriz. İslami ekonomi, İslam’ın tanımladığı gibi toplumun ihtiyaçlarının karşılanması üzerine kuruludur. İslam, devlete vatandaşlarının işlerini gütmesini, cihat yoluyla İslam’ı tüm dünyaya taşımasını emreder. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِنْ دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْOnlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allahın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allahın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz.” [Enfal 60] İslam, herhangi bir iç yükümlüğünü ya da dış politik hedeflerini gerçekleştirmek için Hilafet Devletinin başka herhangi bir devlete stratejik bağımlılığını yasaklar. Sanayileşme politikası için güçlü bir vizyon belirlemesini emreder. Bu yüzden Hilafet, tarım, inşaat, sanayi ve silahlı kuvvetler için makine ve motor üretiminde bağımsız olmalıdır. Böylece Hilafet, füzeler, uydular, uçaklar, tanklar, havan topları, deniz gemisi, zırhlı araçlar, ağır ve hafif silahlar, yapay zekâ, gizli teknoloji, nanoteknoloji, mekatronik, kuantum bilgisayarı, nükleer teknoloji gibi malzemelerin üretimi için askeri-endüstriyel tesislere sahip olmalı, diğer devletlere egemen olmak için devletin kapasitesini geliştirmelidir. Dünyanın her köşesine İslam’ı yaymak için bunlar kaçınılmaz. Dolayısıyla Hilafet Devleti, sanayi politikasını eğitime özellikle endüstriyel kompleksli yüksek eğitime bağlamalı, üniversitelerde AR-GE çalışmaları için büyük kaynaklar ayırmalıdır.

Pakistan’ın sanayi devrimine gelince, İslam’ın sermaye, finans ve mülkiyet hükümleri, Hilafete ağır sanayiyi kontrolünde bulundurmasına izin verir. Enerji ve mineraller sektöründeki zenginliklerin, kamu ihtiyaçlarının karşılanması için ayrılmasını sağlar. İslam’ın benzersiz mülkiyet anlayışı, onu kamu, özel ve devlet mülkiyeti diye ayırması, kendine özgü servet dağılımı, mükemmel bir ekonomik çevre yaratır, devlet hazinesi için zengin gelir kaynakları oluşturur. Faiz kesinlikle yasaktır, dolayısıyla Pakistan’ın cari harcamalarının büyük bir kısmını tüketen yara kökten kurutulmuş oluyor. Nübüvvet metodu üzere Hilafet kurulmadıkça Müslüman ülkelerde güçlü bir ekonomi tesis edilemez.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER