Bajwa-İmran rejimi, Hindu devleti teröristi Kulbhushan Jadhav’a merhamet gösterirken, Hilafet savunucusu Naveed Butt’u merhametten mahrum ediyor. Naveed Butt’un sözde suçu, Pakistan’daki Amerikan Raj’a karşı entelektüel ve politik mücadele yürütmekti. Butt, sekiz yıl önce gizli servis tarafından kaçırıldı. Bırak ailesini görmeyi henüz nerede olduğunu ailesi bile bilmiyor. Bu uzun sürede küçük çocukları onun sevgisinden yoksun büyüdüler. Buna karşılık Pakistan’da terörist faaliyetlerde bulunurken suçüstü yakalanan Hint gizli servisi yerel Başkanı Kulbhushan Jadhav’a karısı ve annesi ile görüşme fırsatı tanındı, ailesine özel vize verildi. Şimdi de Bajwa-İmran rejimi, Kulbhushan Jadhav’a mahkûmiyetine karşı temyiz başvurusunda bulunma hakkı vermek için bir kararname yayınladı ve onun için konsolosluk izni ayarladı. Sanki Müslüman kanını dökmemiş gibi VIP muamelesi gördü, her dileği ve istediği yerine getirildi.

Daha sonra 16 Temmuz 2020’de Hint hükümetinin talebi üzerine Pakistan yöneticileri Hint casusu Kulbhushan Jadhav’a ikinci kez konsolosluk izni verdiler. Ancak dindar bir Müslüman olan ve Hilafetin savunucusu Naveed Butt, hiçbir zaman mahkemeye çıkarılmadı, avukat dahi verilmedi, ailesiyle görüşmesine asla izin verilmedi ve tek bir telefon görüşmesi bile yaptırılmadı. Kayıp Kişiler Komisyonu, Naveed Butt’un istihbarat servisinde gözaltında olduğunu ve Şubat 2019’da hakkında mahkeme celbi çıkartılsa da rejim bu emri yerine getirmedi. Naveed Butt, dört çocuk babasıdır, ABD’de mühendislik sertifikası aldı ve küresel parti olan Hizb-ut Tahrir’in Pakistan’daki Resmi Sözcüsüdür. Pakistan yöneticileri, Kulbhushan Jadhav’a kolaylık sağlamalarına gerekçe olarak uluslararası sözleşmeleri ve hukuku ileri sürüyorlar. Oysa aynı uluslararası hukuk zorla ortadan kaybolmayı da kabul etmez. Ama Amerikan Raj’a merhamet edenler şimdi de Modi’ye kolaylık sağlıyorlar ve sadece Müslümanlara sertlik gösteriyorlar. Son kırk yılda Pakistan’da bir düzineden fazla Hint casusu mahkûmiyete uğradı, bazılarına ölüm cezası verildi, ancak hiçbiri idam edilmedi.

Gerçek şu ki Pakistan yöneticileri, Trump’ın emirlerini ve Modi’nin isteklerini yeryüzündeki ya da gökyüzündeki her yasanın üstünde tutuyorlar. Bu yöneticiler, yabancı lortlarını memnun etmek için sınır tanımıyorlar. Kalpleri kâfirlere karşı merhametli, Müslümanlara karşı serttir. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاءُ بَيْنَهُم “O, Allah’ın elçisi Muhammed’dir. Onunla beraber olanlar da kâfirlere karşı sert, kendi aralarında merhametlidirler.” ^{[Fetih 29]} Hiç bir sınır tanımıyorlar, Allah’ın belirlediği tüm sınırları ihlal ediyorlar, Allah’ın gazabına davetiye çıkarıyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

ولاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ “Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.” ^{[İbrahim 42]} Ümmet de onların kötü davranışlarını izliyor. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulmasının ardından onları hemen ve sert bir şekilde hesaba çekecektir.