Müslümanlar, ABD’nin yeni Afgan kurulumu planı karşısında uyanık olmalıdır. 7 Ağustos 2020’de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmood Qureshi ile bugün Afgan barışı konusunda devam eden işbirliği ve bölgesel istikrarı desteklemenin önemi hakkında yapıcı bir telefon görüşmesi yaptım. Ortak hedeflerimizi geliştirmeyi ve ortaklığımızı artırmayı dört gözle bekliyorum.”ifadelerini kullandı. Bununla birlikte siyasi farkındalığa sahip olanlar, “Afgan barışı” ve “bölgesel istikrar” gibi boş söylemlere kanmazlar. Pompeo’nun gümüş yaldızlı retoriği, ölümcül zehir içeriyor. Batılı siyasi düşünce merkezli yeni Afgan kurulumuna yönelik sömürgecilik planın bir parçasıdır. İslam dünyasında Batının en büyük stratejik çıkarı, insanların egemenliğine dayalı siyasi yapısıdır. Bu siyasi yapı, ulus devletlerde kuvvetler ayrımını öngörüyor. Ve diktatör demokrasi yoluyla insan egemenliğine dayalı yozlaşmış yasalar, bozuk Batı özgürlüklerine dayalı liberal sosyal düzen, sömürücü kapitalist ekonomik sistem, Batı yargısının haksız yasaları, yetersiz dış politikası, Vestfalya ideallerinden kaynaklanan Batı çıkarları üzerine kuruludur.

İslam ümmeti içinde kendi siyasi yapısını popülerleştirmek için Batı, İslami terminolojileri kullanıyor. Tarihsel olarak bu stratejik çıkarı güvence altına almak için İngilizler ve Fransızlar, geçen yüzyılın kırklı ve ellili yıllarında askerlerini yavaş yavaş İslam dünyasından çektiler. Sistemlerini İslam dünyasında başarıyla kurdular. Batı sisteminin İslam dünyasındaki varlığı, altmış ya da yetmiş yıllık bağımsızlıktan sonra bile işlerini bağımsız hale getirmemiştir. Bugün, Amerika Birleşik Devletleri Afganistan’da aynı sömürgeci yöntemi kullanıyor. Afgan direnişinin hem Afganistan’daki Amerikan ajanlarıyla iktidar paylaşımını hem de İslam dininden feragat ederek Batının siyasi yapısını kabul etmesini sağlıyor. ABD planını kolaylaştırmak amacıyla Pakistan yöneticileri, müzakere masasına oturtmak için Afgan direnişine karşı “havuç ve sopa” politikası izliyor. ISPR sözcüsü de dâhil olmak üzere Pakistan’ın mevcut liderliği, oynadıkları bu alçak rolden dolayı defalarca övgüye nail oldular.

Gerçekten de yeni Afgan düzeni Müslümanlar için ciddi bir tehlikenin habercisidir. Yoksa neden İslam düşmanları, “5000 tehlikeli Afgan direnişi militanının” serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılasın? Yoksa neden İslam’ın uygulanması çağrısına yanıt verenlere kurşun sıkılsın, “Afgan içi diyalog” ve ateşkese zorlamak için Predator dronları ve B-52 bombardıman uçakları ile bombalansınlar? Amerikan ajanları ile iktidar paylaşımı, Şeriatın egemenliği için ölüm darbesidir. ABD’nin savaş alanında asla elde edemeyeceği zaferi müzakere masasında elde etmesini sağlar. Niyetleri ne olursa olsun son kırk yılda yabancı işgalle savaşarak kanlarını akıtan yüz binlerce şehidin kanına ihanet etmek anlamına gelir. ABD, Afganistan’ı uluslararası düzeninin ağ tuzağına düşürmek istiyor. Böylece güvenlik yardımı adına paramiliter güçlerini ve askerlerini ümmetin koynuna yerleştirsin, doğrudan yabancı yatırım adına ümmetin zengin maden kaynaklarını yağmalasın.

Pakistan ve Afganistan Müslümanları, sözde “Afgan barış planı”nı reddetmelidir. Pakistan silahlı kuvvetleri ve istihbaratı, Pakistan’da Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret vererek bu sömürgeci komployu bozmalıdır. O zaman Pakistan ve Afganistan, yüzyıllar boyunca sahip oldukları İslami, kültürel ve tarihi bağlardan sonra tekrar İslam’ın egemenliği altında tek bir varlık haline gelecektir. Sonra Hilafet, Orta Doğu, Orta Asya ve ötesindeki İslam topraklarını ilhak etmek için harekete geçerek ümmeti bütünleştirmeye çalışacaktır. Bu, Keşmir ve Filistin’in kurtuluşunun önünü açacak, bizi bu dünyada ve ahirette kurtuluşa eriştirecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّـهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  “Ey iman edenler! Eğer Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”^{[Muhammed 7]}