Pakistan Ulusal Güvenlik Komitesi (MGK) 16 Ağustos 2021’de İmran Han başkanlığında Afganistan konulu acil bir toplantı düzenledi. Sanki bağımsız bir dış politika kararı alacaklarmış gibi toplantıya federal bakanlar ve ordu komutanları katıldı. Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad’ın 13 Ağustos’ta Katar’ın Doha kentinde yaptığı açıklamanın aynısına vurgu yapıldı. Açıklamada, finansal krediler ve uluslararası tanımanın gerçekleşmesi için Taliban’ın atması gereken adımlar bildirildi. Kapsayıcı bir hükümetin kurulması, temsili hükümet (demokrasi), kadınlar ve azınlıklar için insan haklarının güvence altına alınması, Afgan topraklarının diğer ülkelere karşı kullanılmayacağının garanti edilmesi ve uluslararası yasalara uyulması bu talepler arasında yer alıyor. Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katılanlar, Pakistan’ın “kapsayıcı bir siyasi çözüme ulaşmak için uluslararası toplum ve tüm Afgan paydaşlarıyla birlikte çalışmaya devam edeceğini” yinelediler ve bunu tüm Afgan etnik gruplarının temsili için “ileriye dönük bir yol” olarak adlandırdılar. Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği, ABD’nin taleplerini kendi talebiymiş gibi lanse etti. Taliban’ı “herhangi bir terörist grubun Afgan topraklarını herhangi bir ülkeye karşı kullanmamasını güvence etmeye” çağırdı. Pakistan liderliği, Batılı özlemler için arabuluculuk yapıyor. İşte bu yüzden Pakistan liderliği, Afgan direnişi Kabil’i ele geçirirken, Taliban’ı Kabil’i “zorla” ele geçirmemesi için tehdit etti. ABD kuklalarıyla işbirliği yapmak ve tâğut demokraside güç paylaşımına katılmak için Taliban’a baskı uyguladı.

Bajwa-İmran rejimi, bölgemizdeki Amerikan nüfuzunu korumak için Beyaz Saray ve Pentagon’un kiralık simsarları olarak hareket ediyor. Şu an Durand Hattının yıkılması, ABD birliklerine hava ve kara tedarik yollarının kesilmesi, casus merkezleri olan ABD diplomatik misyonlarının kapatılması gerekir. Bu, Pakistan’ı, Afganistan’ı ve Orta Asya’yı tek bir Hilafet Devletinde birleştirmek için atılması gereken adımlardan sadece birkaçıdır. Ancak Bajwa-İmran rejimi, Haçlı efendilerinin çıkarlarını güvence altına alma derdindedir. Pakistan Müslümanlarının ve silahlı kuvvetlerinin özlemleri bir yana bu çıkarlar bir yana. Aralarında dağlar var. Rejim, ABD’nin Afganistan’dan ayrılmasından dolayı dehşete düştü ve ABD askerleri daha ülkeden ayrılmamışken, Taliban’ın daha geniş ABD varlığını kabul etmesi için görüşme talebinde bulundu. Gerçekten de samimi ve uyanık olanlar, Bajwa-İmran rejiminin ABD’nin bölgedeki çıkarlarının en güçlü dayanağı olduğunu görebilir. Biden’ın, Afganistan’dan asker çekmesini sağlayan Bajwa-İmran rejiminin sadakatine olan güveni tamdı. Pakistan yöneticilerinin Taliban’ın ABD öncülüğündeki müzakerelere, sömürgeci uluslararası düzene ve Batı yapımı ulus-devletçik sınırlarına bağlı kalmasını kolaylaştıracağını biliyordu.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Kabil’i Amerikan işgalinden kurtarmanın gerçek meyveleri Rawalpindi ve İslamabad sömürgeci Amerikan etkisinden arındırıldığında ancak ortaya çıkacaktır. Bölgesel sömürgeci Amerikan Raj’ına son vermek hem yeteneğiniz dâhilinde hem de göreviniz arasındadır. Kıyamet günü Allah sizi bundan dolayı sorguya çekecektir. Daha önce olduğu gibi tarihin gidişatını değiştirebilirsiniz. Küresel Emiri Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta önderliğinde Hizb-ut Tahrir’in kurtuluş planı hazır. Dolayısıyla Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret verin. Hilafet, mevcut ülkeleri hızla İslam altında birleştirecek, yüzyıllar öncesinde olduğu gibi şimdi de İslam’ın küresel hâkimiyetini tesis edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ“O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz, benden korkun.”^{[Ali İmran 175]}