Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak asla farklı sonuçlar doğurmaz. Demokrasinin durumu böyle. Eski Pakistan’dan sonra “Yeni Pakistan” deneyimi de fiyaskoyla sonuçlandı. Çünkü sömürgeci kapitalist demokratik sistemde eski Pakistan ile yeni Pakistan arasında hiçbir fark yoktur. Yeni Pakistan’ın yolsuzluğu yok etme söylemi ve şeffaf liderlik vizyonu, demokraside imkânsızdır, çünkü demokrasi elitler sistemidir. Son yerel seçimlerdeki düşük katılım, halkın bu sistemi reddettiğinin bir başka kanıtı. Ne eski ne de yeni liderler halkın umurunda değil. Halk, hayatlarını perişan eden, ekonomiyi IMF’ye teslim eden, dış politikada Amerika’nın talimatlarına uyan sistemden bezmiş ve yılmış durumda. Yargısı tarafından on yıllardır hakları ihlal edilen bu sistemin yıkılmasını arzusunda. Demokraside eğitim politikası köle zihinler üretiyor. Sosyal sistem, yozlaşmış batılı liberal değerler ile aile değerlerimizi aşındırıyor. Yönetim sistemi de kapitalistler ve birkaç güçlü sınıfın çıkarlarını koruyor. Trajedi şu ki, her yeni yönetici, insanları yeni bir tarihi dip noktaya itiyor.

Pakistan Müslümanları, sıkıyönetim, olağanüstü hal ve hibrit rejimler de dâhil olmak üzere her türlü diktatörlük ve demokrasiyi denediler. Sıkıyönetimlerdeki teknokrat hükümetlerin başarısızlığı da unutulmuş değil. Sömürgeci seçkinler, kitleleri artık bu çürümüş sisteme adapte edemiyor. Buna rağmen bu sisteme ısrarla sarılmaları sömürgeci köleliğin en kötü örneği. Başarısız olan bu sistemi kökünden söküp, İslam’ın emrettiği gibi Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmanın zamanı gelmiştir.

Hilafet Pakistan’ı, Afganistan’ı, Orta Asya’yı, Ortadoğu’yu ve diğer bölgeleri İslam’a göre birleştirecek, Pakistan, Bangladeş, Türkiye, İran, Mısır, Sudan, Nijerya, Fas, Katar, Suudi Arabistan, Yemen, Endonezya, Malezya ve diğer Müslüman ülkelerin tarımını, sanayisini, askeri gücünü, kaynaklarını, topraklarını ve insan gücünü bütünleştirecek, kısa sürede büyük bir dünya gücü haline gelecektir. Şu anda dünyadaki hiçbir güç, İslam dünyasına savaş açma ya da dayatma beceri ve iradesine sahip değildir. Hilafet, devrimci ekonomik politikalarıyla Müslümanların ekonomik sorunlarını çözeceği gibi yüzyıllar önce olduğu gibi dünyanın ekonomik gücü haline de gelecektir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri subayları! Bu değişimi gerçekleştirebilecek güçtesiniz, dolayısıyla mevcut durumdan Allah’a karşı sorumlusunuz. Siz izin verdiğiniz için bu baskıcı sömürgeci sistem, Müslümanlara zorla uygulanmaktadır. Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeniz, günahlarınıza kefaret olacağı gibi nusret veren Medinelilerin sevabı gibi bir sevap da elde edeceksiniz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Ensar hakkında şöyle buyurmuştur:

اللَّهُمَّ أَنْتُمْ مِنْ أَحَبِّ النَّاسِ إِلَيَّ  “Muhakkak ki sizler, (dünyanın) insanlarından bana en sevgili olanınızsınız”Ve bunu üç defa söyledi.” ^[Buhari]