İslam ümmeti mensubu cüretkâr bir kızın, Hindistan’ın Karnataka bölgesindeki videosu, birkaç saat içinde İslam dünyasında viral oldu. Videoda Müslüman kız, çok sayıda aşırılık yanlısı Hindu haydutlarıyla tek başına mücadele ettiği görüldü. Sadece Allah’a güvendi. Ki O müminlere yeter. Baskıcı ve ezici koşullara rağmen cesareti, kararlılığı ve İslam’a olan bağlılığı nedeniyle tüm ümmetin kalbini fethetti. Twitter’da Allahu Ekber ve “Şerni” (aslan) gibi ifadeler trend topik oldu. Bu ümmetteki sebat tutkusu, Hindu devleti karşısında duranları kahraman yapıyor. Ancak Karnataka’da, Keşmir’de veya Kudüs’te kızlarımızı canları pahasına silahlarıyla korumak zorunda olanlar nerede?

Karnataka veya başörtülü sınıfa girmelerine izin verilmeyen Uttar Pradesh’teki kızlarımıza kim kol kanat gerecek? Filistin veya Keşmir’deki kızlarımızı veya Fransa’da vahşi haçlıların, başörtülerini yırttığı kızlarımızı hangi İslam ülkesi koruyacak? Kızlarımızın canını, malını, namusunu ve kutsallığını korumak için orduları seferber edecek İslam Devleti nerede? İngiliz Raj’ın çizdiği sınırlar, öfkeli Hindu veya haçlı canavarlarının ellerinden çaresiz Müslüman kadınları kurtarmamıza izin veriyor mu? Ümmetin birliğini ve vahdetini sağlayan Hilafetin, 28 Recep 1342 / 3 Mart 1924’te yıkılmasından sonra Müslüman ordularının ancak sömürgeci kâfirlerin çizdiği sınırlar içerisinde operasyon yapabileceğini söyleyen bir nas yok. Muhammed bin Kasım, Hint Yarımadası’ndaki mazlum Müslümanlara sadece “manevi ve diplomatik destek” ile yetinseydi, o zaman belki bugün biz de Ram Ram şarkısı söylüyor, inek sidiği içiyor ve putlara secde ediyor olurduk.

İslam ümmetinin gerçek duyguları ve emelleri, artık tüm dünyada biliniyor. Ancak Müslümanların şimdiki yöneticilerinin tutumları nasıl? Keşmir cihadını sırtından bıçakladılar. Modi’yi Keşmir işgalini yasallaştırması konusunda cesaretlendirdiler. Omurgasız Bajwa-İmran rejimi, bu kırmızıçizginin aşılmasına rağmen, istekli ve yetenekli Pakistan silahlı kuvvetlerini seferber etmedi. Daha da kötüsü, Keşmir’deki cihadı, Keşmir Müslümanlarına ihanet olarak nitelendirdi. Bu vizyonsuz yöneticiler, Yeni Delhi ile arka kapı diplomasisi yürütüyorlar. Modi’ye Kontrol Hattı’nda ateşkesi hediye olarak verdiler. Kontrol Hattı, Hindu devletine Belucistan ve ötesinde terörizmi kışkırtma kapasitesi vermektedir. Döviz için Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in onurunu satanlardan, Müslüman kızları koruması beklenemez, çünkü onlara ancak Allah’ın rızasını arayan Raşidi Halife yardım edebilir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ فَإِنْ أَمَرَ بِتَقْوَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَعَدَلَ كَانَ لَهُ بِذَلِكَ أَجْرٌ وَإِنْ يَأْمُرْ بِغَيْرِهِ كَانَ عَلَيْهِ مِنْهُ  “İmam ancak bir kalkandır. Onun ardında savaşılır ve onunla korunulur. Şayet o, Allah’a karşı sorumluluk bilincini emreder ve adaletle emrederse, bütün yaptıklarından sevap kazanır. Bundan başka bir şey emrederse, yaptıklarının karşılığını çeker.”^[Müslim]

Öyleyse, ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Aranızda, günümüzün Raja Dahir’ini yerle yeksan edecek, zincire vurulmuş şekilde Müslümanların İmamına getirecek Muhammed bin Kasım torunu yok mu? Haydi, korkak liderliği kökünden sökün, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Düşmanlar korkudan kaçarken, tekbirler getirin.

101 الخلافة##أقيموا_الخلافة  #ReturnTheKhilafah #YenidenHilafet