Demokrasi yargısı, Raymond Davis ve Kulbhushan Jadhav gibi İslam ümmetinin düşmanları için yıldırım hızıyla harekete geçerken, Allah ve Rasûl’ünün emir ve yasakları için ayak sürümektedir. Federal Şeriat Mahkemesi (FSC) ilk olarak Kasım 1991’de faizi yasakladı, fakat uygulanmasını 30 Nisan 1992’ye erteledi, ancak yasak kararı bir türlü hayata geçirilemedi. Ardından Aralık 1999’da Yüksek Mahkeme, FSC’nin kararını onayladı ve yetkililere uygulanması için 30 Haziran 2000’e kadar süre tanıdı. Ancak Haziran 2002’de Yargıtay, kararı askıya aldı ve faiz kararını gözden geçirmesi için FSC’ye geri gönderdi. Yirmi yıl sonra 28 Nisan 2022’de FSC, faizi yasakladı ancak uygulanması için beş yıl süre tanıdı!

Ey Pakistan Müslümanları! Demokrasi, İslam’ın uygulanmasını geciktirdiği için Pakistan, faiz yüzünden borç batağına saplanıyor. 1991’de FSC, ilk faiz kararını verdiğinde ulusal borç 825 milyar rupi idi. 2011’de Pakistan’ın dış borç stoku 10 trilyon rupiye yükseldi, şimdiyse dört katına çıktı, 2021’de borç, 40 trilyon rupiye merdiven dayadı! Pakistan yöneticileri, 3 trilyon rupiyi yani vergi gelirlerinin yarısından fazlasını faiz ödemelerine harcıyorlar. Temerrüde düşmeden düzenli şekilde faiz ödüyorlar, vergiler yüzünden iliğimizi kuruttular. Faiz ödemek için kredi alıyorlar. Bu yüzden gelecek nesillerimiz şu andakinden daha beterleriyle karşı karşıya kalacaklar. Ayrıca demokrasi, faiz yasağını geciktirdiği için Pakistan, Allah Subhânehu ve Teâlâ ile Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e savaşa davetiye çıkarmaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’da şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ * فَإِن لَّمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِّنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ  “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasûlüyle savaşa girdiğinizi bilin.”^{[Bakara 278-279]}

Ey Pakistan Müslümanları! Demokrasiyi reddedin, bizi sürekli faize batağına itiyor, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın azabına davetiye çıkarıyor. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurun, Hilafet kurulduğu andan itibaren tüm faiz işlemlerini ortadan kaldıracak. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَاءُ مَن يَفْعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمْ إِلَّا خِزْيٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰ أَشَدِّ الْعَذَابِ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ“Yoksa siz Kitab’ın (Tevrat’ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.”^{[Bakara 85]}