Son iki günde Yahudi güçlerinin Gazze Şeridi’ni hedef alması sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 44 Müslüman şehit oldu, üç yüzden fazla Müslüman yaralandı. Hastane bile hava saldırısından nasibini aldı. Endonezya’dan Fas’a kadar İslam ümmeti, İslam’daki güçlü kardeşlik bağının da etkisiyle Yahudi güçlerinin saldırılarına öfkeyle tepki verdi. Fakat Pakistan yöneticileri de dâhil olmak üzere ümmetin tepesindeki yöneticiler, boş açıklamalar dışında kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Müslümanların yöneticileri, sanki Filistin Müslümanlarının evlerine, mübarek topraklara, Birinci Kıbleye, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra ve Mirac’ına hava saldırısını düzenlenmemiş gibi tepkisiz kaldılar. Eğer bu yıkım askeri tatbikat olsaydı, çok çok uzaklardaki ülkelerde ağaçları, kuşları, böcekleri ve çalıları yok etseydi bile yine de tepki veremezlerdi. Daha da kötüsü bu yöneticiler, alçaklara ve teröristlere, Batılı devletlere ve sözde “uluslararası toplumu”  çağrıda bulundular. Oysa Yahudiler, bu suçları işlerken uluslararası toplumdan destek görüyorlar.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Görüyorsunuz, Yahudi varlığı ne zaman istese Filistinli Müslümanları kendi kanlarıyla yıkıyor. Yahudi varlığı, Batılı ülkelerin desteğine rağmen Müslüman ordularından birinin hareket etmesi halinde varlığını ortadan kaldıracağı konusunda korkması gerekmez mi? Etrafı Müslüman ülkeler ve güçlü silahlı kuvvetleriyle çevrili olduğu için korkup suçlarından vazgeçmesi gerekmez mi? Hayır! Yahudi varlığının askeri müdahaleden korkusu yok, çünkü Müslümanların yöneticilerinin sömürgeciliğin ajanları olduğunu ve kendisine karşı asla harekete geçmeyeceklerini biliyor. Aksine varlığını normalleştirmek için sıraya giriyorlar! Peki, Mescid-i Aksa’nın, Müslümanların topraklarının ve Müslümanların kanının kutsallığını önemsemeyenlerin sizi dizginlemesine daha ne kadar izin vereceksiniz?

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Ey Selahaddin’in torunları! Bu utanmaz yöneticilerin ve hain liderlerin tahtlarını başlarına geçirin. Nübüvvet metodu üzere Hilafet için nusret verin. Hilafet, Yahudi işgalini ortadan kaldıracaktır. Mescid-i Aksa, kurtarıcı tanklarınızın, gemilerinizin, toplarınızın ve silahlarınızın patlamasını ve kükremesini bekliyor. Zafer sonrası mübarek toprakta namaz kılmadan önce piyadelerinizin ve SSG’nizin tekbirlerini bekliyor. O halde Hilafet için nusret verin ki cihatta Müslümanların Halifesi liderliğinde tekbirler getiresiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır.” ^{[Bakara 191]}