Pakistan’da iktidardakiler bir süredir döviz kriziyle mücadele ediyorlar. Belli ki bir çıkış yolu bulamıyorlar. Bütçe hazırlıkları da bunun bir başka göstergesi. Pakistan’ın mevcut döviz krizi, Pakistan yöneticilerinin benimsediği belirli bir para çerçevesinden kaynaklanıyor. Pakistan, para biriminin değerini ABD dolarına bağlayan itibari para birimi modelini benimsemiştir. Bu modelde, para biriminin değeri ekonominin üretim kapasitesine, döviz rezervine ve Pakistan’ın döviz kazanma becerisine bağlıdır. Pakistan’ın büyüme hızı düştüğünde, dolar cinsinden döviz rezervi tükenir, döviz kazanma becerisi azalır, Pakistan rupisinin değeri düşer ve Pakistan Müslümanları enflasyon dalgasıyla boğuşurlar.

Maliye Bakanı’nın planlaması, aksi yöndeki güvencelerine rağmen başarısızlığa uğrayacaktır. Dolar-rupi kurunu belirli bir değerde sabitlemek veya piyasaya dayalı bir döviz kuru benimsemek, Pakistan’ın döviz krizini çözmeyecektir. Bu fikirlerin her ikisi de aynı itibari para birimi modelinin farklı iki versiyonudur. Her iki versiyonda da para biriminin gerçek bir değeri yoktur. Değerini ekonominin gücü, ülkenin uluslararası ticaret yapısı, doların değeri ve mevcudiyeti gibi faktörlerden alır. Dolayısıyla iktidardakiler ülkeyi içinde bulunduğu kur krizinden kurtaramayacaktır.

İslam, kendi parasal çerçevesini oluşturur. Devletin para biriminin değerli metal ile desteklenmesini farz kılar, böylece enflasyon ve para birimi krizinin temel kaynağını sona erdirir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, 4.25g ağırlığındaki altın dinarı ve 2.975g ağırlığındaki gümüş dirhemi devlet para birimi olarak belirlemiştir. Altın ve gümüş içsel bir değere sahiptir ve bir ülke ekonomisinin gücünden veya döviz rezervinin miktarından bağımsız olarak değerini korur. Altın ve gümüşün devletten ayrılmasıyla bir ticaret açığının oluşması durumunda altın ve gümüş miktarındaki bir azalma ülke içinde fiyatların düşmesine neden olur. Fiyatlardaki bu düşüş, devletin ihracatını artırmasına yardımcı olur ve devletin kasasına altın ve gümüş girmesini sağlar. Böylece altın ve gümüş, kendi kendini düzelten bir mekanizmaya sahiptir, bu mekanizma ticaret açığı sorununu otomatik olarak çözer.

Müslümanların, İslam’ın döviz krizine yaklaşımını demokrasi yoluyla uygulamalarına izin verilmez. Demokraside insanların kararları Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in emirlerinden üstündür. İslam’ın yönetim sistemi Hilafettir, Müslümanların sorunlarını İslam’ın tedavileri ile çözer. Nübüvvet metodu üzere Hilafet, dinar ve dirhemi İslam Devleti’nin para birimi olarak benimseyecek, Pakistan’ın döviz krizini kalıcı olarak sona erdirecek ve istikrarlı bir parayla refah çağı açacaktır. Öyleyse ey Müslümanlar! Nübüvvet metodu üzere Hilafet’i yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışın. O halde ey Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri, Hizb-ut Tahrir’e hemen nusret verin ki İslam ümmetinin beklediği ve dua ettiği gerçek değişimi gerçekleştirebilesiniz.