Pakistan hükümeti, 20 Haziran 2023’te yaptığı basın açıklamasında, yeni bir ekonomik toparlanma planını duyurdu. Askeri liderliğin de desteklediği plan, “Asim Münir Doktrini” olarak adlandırıldı. Bu plan kapsamında diğer ülkelerin savunma sanayi, tarım, hayvancılık, mineraller, enerji ve bilgi teknolojisine yatırım yapmaları için Özel Yatırım Kolaylaştırma Konseyi kurulacağı, yatırımcıların bürokratik engelleri aşması için kolaylıklar sağlanacağı iddia edildi.

Ancak iddialarının aksine Ekonomik İyileşme Planı ekonomik krizi çözmek şöyle dursun ülkeye herhangi bir refah da getirmeyecektir. Yıllardır verilen birkaç milyar dolarlık yatırım vaatleri yerine getirilse bile önümüzdeki üç yıl boyunca yıllık ortalama 35 milyar dolarlık borç ve ithalat ödemelerini karşılamaya yetmeyecektir.

Pakistan, hala Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC) sersemliğini yaşamaktadır, zira CPEC, Pakistan’ın enerji sektörünü borç tuzağı döngüsüne düşürmüştür. Üretim kapasitesine rağmen hükümet, borç nedeniyle kavurucu yaz sıcağında bile elektrik satın alamamaktadır. Pakistan şu anda Çin’in borç tuzağına düşmüş durumda, Çin faizden para kazanmaktadır. Çin, Pakistan’daki düşük değerli sanayiyi terk etmeyi planlıyor. Böylece ekonomisinin modern teknolojiye ve yüksek değerli ürünlere daha fazla odaklanmasını sağlayacaktır. Dahası bu düşük değerli mal sektöründeki üst düzey işler Çin vatandaşlarına devredilecektir. Pakistan’daki çeşitli Çin yatırım projelerinde bu açıkça görülmektedir. Pakistan ordusu, Pakistan’daki Çin yatırımlarını korumak için yeni bir güvenlik gücü kurmak zorunda kalmıştır.

Bu nedenle CPEC adına Pakistan ekonomisi Çin sömürgeciliğine teslim edildikten sonra daha fazla Çin yatırımına teşvik eden Ekonomik Kurtarma Planı, Çin sömürgeciliği karşısında bizi daha da zayıflatacaktır.

Ekonomik İyileşme Planı, özelleştirmenin yeni bir adıdır. Dolar için Pakistan’ın önemli ve kilit varlıkları birkaç yatırımcıya devredilecek, limanlar, havaalanları veya tarım arazileri şirket çiftçiliği adına kaybedilecektir. Barrick Gold Corporation’ın Reko Diq projesi gibi ülkenin Batılı veya Çinli şirketlere kaptıracağı değerli madenler de vardır. Bu varlıkların satılmasından kazanılan dolarlar, kredi ve faiz olarak Çin veya Batılı ülkelere geri ödenecektir.

Ülke ekonomisini Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) yoluyla inşa etmek başarısız bir ekonomik modeldir. İlk yatırımdan sonra bu ülkeler ve şirketler, karlarını her yıl dolar olarak ülkelerine geri göndermektedirler. Pratikte birkaç yıl sonra sermayenin ters akışı başlar. Bugün bile Pakistan Merkez Bankası, ciddi döviz sıkıntısı nedeniyle yabancı şirketlerin yaklaşık bir milyar dolar değerindeki kârlarının ülkeyi terk etmesini geçici olarak engellemiştir.

Yabancı yatırımcılar, ülkelerimizin kaynaklarını, insan gücünü, çevresini ve yasalarını sömürüyorlar. Pakistan’ın ihtiyacı olan malları üretmek yerine kendi pazarları için mal üretiyorlar. Yabancı ülkeler ve şirketler, Pakistan’daki mobil ve araba montaj tesislerinde olduğu gibi kilit teknolojiyi transfer etmiyorlar. Patent ve fikri mülkiyet hakları adına bu şirketler, teknoloji transfer etmek yerine yatırım yapmakta ısrar ediyorlar. Böylece diğer ülkelerin pazarlarından yararlanarak servetlerine servet katıyorlar.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Size soruyoruz, bu çürümüş ve başarısız sisteme daha ne kadar katlanmaya devam edeceksiniz? Batılı sömürgeciler, Hilafetin yıkılmasından sonra Müslümanları köleleştirmek için bu sömürgeci sistemi kurmuşlardır. Bu sömürgeci sistem asla bir hayır getirmez. Artık bu sistem çökmüştür, hadi Nübüvvet Metodu üzere Raşidi Hilafet’in yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e Nusret verin ve o çürümüş sistemi mezara gömün. Gerçek bir değişim projesine destek vermenin zamanı gelmedi mi?

Hilafetin kurulması ile İslam dünyasını birleştirme projesi İslam ümmetine yaygın refah getirecektir. İslam dünyasının birliği ve İslam’ın devrimci vizyonu, haftalar ve aylar içinde kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı sağlayacaktır. Hadi Hilafetin kurulması için nusret verin, bu sistemden desteğinizi çekin, Hilafeti yeniden kurarak hem kendinizin hem de ümmetinizin hem bu dünyada hem de ahirette kurtuluşa ermesini sağlayın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ  “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun.” ^{[Enfal 24]}