Pakistan liderliği üzerinde büyük bir baskı var, Pakistan silahlı kuvvetlerini Filistin’e göndermesi isteniyor. Ancak diğer yandan yeni bir anlatı yayılıyor. “Sonunda herkes kaybedeceğini biliyorsa, Filistinli Müslümanların canlarını feda etmelerinin ne faydası var?” diye soruluyor. Aşağıdaki noktaların dikkate alınması gerekir.

1- Çok sayıda Filistinli Müslüman şehit ediliyor. Ancak evleri yıkılan, çocukları şehit edilen ve bu savaşın ağır bedelini ödeyen Müslümanlar şikayetçi değiller. Aksine sabrettiklerine, mücadeleyi sürdürdüklerine ve meydan okuduklarına tanık oluyoruz. Boş yere şehit edilmediklerini biliyorlar. Sonsuz mutluluk içerisinde şehitliğe yürüyorlar, şehitlerin cennetin en yüksek mertebesine eriştiğini biliyorlar.

2- Filistinli Müslümanlar, kıyamet gününden korkan hepimiz için bir örnektir. Can ve mal kaybı elbette vicdanlarımızı sarsıyor, hepimizi daha önce hiç olmadığı kadar düşünmeye, konuşmaya ve çağrıda bulunmaya itiyor. Askerlerimiz Filistinli Müslümanların yanında yer alıp şöyle haykırmalılar: “Allah’ım! Hizmetine amadeyiz. Mallarımızı, canlarımızı cennet karşılığında satıl al.”

3- Filistin’deki durum analiz, komplo teorisi veya strateji meselesi değildir, bir İman meselesidir, silahlı kuvvetler ile Allah yolunda cihat meselesidir, vehni, yaşama aşkını ve ölüm korkusunu terk etme meselesidir. Subaylarımız taburlarını seferber etmeli, yollarına çıkan her haini yerle yeksan etmeliler.

4- Ruveybidanın alt düzey yöneticilerine ve sözcülerine gelince, Filistinli Müslümanlar şikayetçi değiller; neden siz, onlar adına şikâyet ediyorsunuz? Görevinizde ihmalkarlık gösterirken kendinize bahaneler uydurmayı bırakın. Müslümanların bugünkü durumu bile sömürgecilere olan köleliğinizden vazgeçmeniz için yetmiyor. Şu anda bile Yahudi varlığı ile normalleşmeye, işgalini yasallaştırmaya yönelik adımlar atıyorsunuz. Kenara çekilin, yoksa kenara atılmak zorunda kalacaksınız.

Ey Pakistan silahlı kuvvetlerindeki Selahaddin’in torunları! Artık her şey size bağlı. En karlı ticaretinizi yapın. Kanınız, çeliğiniz ve ateşinizle gidişatı dininiz lehine çevirin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ اللّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقتَلُونَ  “Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler.” ^{[Tevbe 111]}