حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2024-MB-TR-22 |
H. 26 Zilhicce 1445 M. Salı, 02 Temmuz 2024 |
IMF Bütçesi Müslümanlar İçin Felakettir, Büyük Ekonomik Krizleri Sadece İslami Hükümler Hafifletebilir
12 Haziran 2024 tarihinde Pakistan Maliye Bakanı, federal hükümetin 2024-2025 bütçesini sundu. Ağır vergilerle dolu bütçe, halk arasında paniğe yol açtı. 28 Haziran tarihinde de parlamento bütçeyi onayladı. Meclisin onayladığı bütçede bazı ek vergiler yer aldı. Başbakan, bu bütçenin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile koordinasyon içerisinde hazırlandığını itiraf etti. Böylece, yöneticiler ar duvarını yırtarak, mevcut küresel dünya düzeninin ajanı olduklarını ve sömürgecilerle işbirliği yaptıklarını açıkça kabul ettiler.
Bütçenin yüzde 52’si faiz ödemelerine ayrıldı. Böylece halkın ve devletin çıkarları ve ülkenin güvenliği riske ve tehlikeye atıldı. Aslında federal hükümetin, vergilerden toplanan paraları eyaletlere ödedikten sonra bu faizi ödeyecek parası bile kalmıyor. Dolayısıyla federal hükümet, kamu ihtiyaçları, savunma, kalkınma ve sosyal güvenlik harcamaları için borçlanmak zorunda kalacak. Alınan krediler kullanıma sunulacak. Böylece Pakistan derin bir ekonomik girdabın içinde sıkışıp kaldı. Tüm tefecilik ödemeleri hemen durdurarak mali açığı sadece Hilafet sonlandırabilir. Hilafet, Şeriatın farz kıldığı durumlar için sadece zenginlerden vergi alacaktır. Yoksullardan ve borçlulardan asla vergi almayacaktır. Devlet gelirlerini halkın ihtiyaçlarına, cihada ve kalkınmaya harcayacaktır.
IMF, Bretton Woods Anlaşması’ndan doğan sömürgeci bir kurumdur. Amerikan dolarının uluslararası ticarette hâkimiyeti için çalışır. Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomik ve politik hakimiyetini sağlar. Sömürgeci diktenin yarattığı bütçe, temerrütten kaçınmak için gerekli olduğu söylenerek meşrulaştırılıyor. Gerçekte IMF, kreditörlerin faiz ödemelerini dolar ve rupi cinsinden güvence altına alırken sıradan insanların iflas ve intihar etmesine veya çocuklarının yatağa aç girmesine neden olur. Hilafet, altın ve gümüşe dayalı bir para birimi çıkararak dolar Titanik’ini batıracak, devletin istediği zaman banknot basma kabiliyetini ortadan kaldıracaktır. Bilindiği gibi karşılıksız banknot, yarattığı yıkıcı enflasyon ile halkı soymaktadır. Ayrıca Hilafet, uluslararası ticarette altın ve gümüş para birimini kullanarak cari açık sorununu sona erdirecek ve yerel güçlü bir sanayi kuracaktır.
Hilafet, enerji, petrol ve gaz sektörlerinin yıkımına yol açan IMF’nin özelleştirme politikalarına son verecektir. Bunun yerine enerji ve madenler konusunda İslam’ın kamu mülkiyeti kuralını uygulayacaktır. Özelleştirme, halkın belini kırarken, özel mülk sahipleri için büyük kârlar sağlamaktadır. Tirmizî’nin Ebyad b. Hammal’dan rivayet ettiğine göre
أَنَّهُوَفَدَإِلَىرَسُولِاللَّهِصَلَّىاللَّهُعَلَيْهِوَسَلَّمَفَاسْتَقْطَعَهُالْمِلْحَفَقَطَعَلَهُفَلَمَّاأَنْوَلَّىقَالَرَجُلٌمِنْالْمَجْلِسِأَتَدْرِيمَاقَطَعْتَلَهُإِنَّمَاقَطَعْتَلَهُ الْمَاءَالْعِدَّقَالَفَانْتَزَعَهُمِنْهُ “Kendisi Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e gelerek bir tuzlayı kendisine ikta etmesini istedi. Rasûlullah da o tuz madenini ona verdi. Ebyad dönüp gidince mecliste bulunanlardan birisi Rasûlullah’a: Ona neyi ikta ettiğinizi biliyor musunuz? Ona tükenmeyecek kadar büyük bir tuz madenini ikta ettiniz deyince o tuzlayı ondan geri aldı.” Çok su, tükenmeyen sudur, başka bir deyişle, eğer ondan bir mineral çıkarırsanız, tükenmez. Nebevi Sünnet, kamu mallarına ilişkin İslami hükmü açıkça belirlemiştir. Hilafet böylece enerji ve madenlerin yanı sıra yollar, nehirler, denizler, göller, kamu kanalları, körfezler, boğazlar, mescitler, devlet okulları, hastaneler, çocuk parkları ve barınaklar gibi kamu hizmetlerinin özelleştirilmesini önleyecektir. Kamu mallarının gelirlerini toplumun ihtiyaçları için kullanacak ve işlerinin suç teşkil edecek şekilde ihmal edilmesine son verecektir.
Hilafet, İslam dünyasını radikal bir şekilde tek bir devlette birleştirecek, İngilizler, Fransızlar, Ruslar ve Amerikalıların yarattığı küçük başarısız devletlere son vererek Müslüman topraklar arasında tek bir pazar yaratacaktır. O zaman Katar, Suudi Arabistan, İran, Orta Asya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin petrol ve gaz kaynakları Endonezya’dan Fas’a kadar tüm Müslümanların kullanımına sunulacaktır. Pakistan, Mısır, Bangladeş, Nijerya ve Sudan tüm ümmetin gıda sepeti haline gelecektir. Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Cezayir, Mısır ve Türk silahlı kuvvetleri tüm ümmeti koruyacaktır. Türkiye, İran, Mısır, Pakistan, Bangladeş ve Malezya ümmetin sanayisi için altyapı sağlayacaktır. Sadece birleşme bile bu ümmeti dünyanın en büyük ekonomisine dönüştürecektir.
Diğer Müslüman ülkelerin yöneticileri gibi Pakistan yöneticileri de sömürgeciliğin ucuz ajanlarıdır. Maskeleri artık tamamen düşmüştür. Onlar, sömürgeleri yağmalayan, koydukları ezici vergilerle, faiz ödemeleriyle Londra’yı, Washington’u, Paris’i ve Pekin’i zenginleştiren sömürgeci valilerdir. Ümmet ve orduları, sömürgeciliğin ajanları olan ve İslami hükümleri ihlal eden bu yöneticilerin kökünü kazımalıdır. Ümmet, baskıcı sömürgeci gücü ortadan kaldıracak olan Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için ordulardan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep etmelidir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |