Salı, 17 Şevval 1446 | 2025/04/15
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK-BA-2025-MB-TR-13 H. 13 Şevvâl 1446
M. Cuma, 11 Nisan 2025

Tek Başına Bir Şeri Fetva Yeterli Değil... Esas Olan, Şeriatın Gereğini Yerine Getirmektir, Çünkü Sorumluluğu Ortadan Kaldıran da, Günahı Temizleyen de, Allah katında Zimmeti Temize Çıkaran da Budur

Gazze’de Yahudi işgalcilerin gerçekleştirdiği katliamlara karşı uzun süredir sessiz kalan İslam coğrafyasının âlimlerinden nihayet bir ses yükseldi! Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği, yayımladığı fetvayla Müslüman ülkelerin ordularını cihada çağırdı. Yayınlanan fetvada, Filistin direnişine acilen askerî destek verilmesi gerektiği ve Yahudi varlığıyla yapılan tüm normalleşme girişimlerinin derhâl sona erdirilmesi gerektiği ifade edildi. Merkezi Doha ve İstanbul’da bulunan Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği’nin İçtihat ve Fetva Komitesi, Gazze’ye yönelik devam eden saldırılar ve ateşkesin ihlaliyle ilgili bir fetva yayımladığını duyurdu. Fetvada, işgalci rejime karşı kara, deniz ve hava ablukası uygulanması çağrısı yapılırken, Müslüman ülkelerin direnişe askeri, mali ve siyasi destek sağlamak üzere acilen müdahale etmesi gerektiği vurgulandı. Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği (IUMS), yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’nde yaşanan ve 50.000’den fazla insanın şehit olduğu olayları “sistematik bir saldırı” olarak tanımladı. IUMS, bu saldırının Arap dünyasının o utanç verici sessizliği ve tüm Müslüman ülkelerindeki hükümetlerin o acınası eylemsizliği gölgesinde ABD’nin doğrudan ve pervasız desteğiyle gerçekleştiğini ifade etti.

Gazze’deki Müslümanlara destek verilmemesi nedeniyle mevcut devletleri sorumlu tutan böylesi bir fetvanın gecikmeli de olsa yayımlanması, âlimler ve fetva kurumları arasında farklı tepkilere neden oldu. Kimileri harekete geçme gereği duymadan ve zahmetine girmeden fetvaya methiyeler dizip övdü, kimileri ise çoğunluğun katliamlara sessiz kaldığı gibi, olası olumsuz sonuçlardan çekinerek sessiz kalmayı yeğledi. Kimileri de Mısır’daki Sisi rejimine bağlı Dar’ul İfta Kurumu’nun yaptığı gibi, utanmaz bir küstahlıkla fetvayı açıkça inkâr ettiler. Böylece, bu tavırlarıyla bizzat Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hadisini de reddetmiş oldular.

وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَاليَومِ الآخِرِ، فَلْيَقُلْ خَيْراً أَوْ لِيَصْمُتْ“Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır konuşsun ya da sussun.” [Buhârî ve Müslim] Fetvayı destekleyen ve övenler arasında Pakistan Müftüsü Takiyyuddin Osmani de yer aldı. Osmani, ““İsrail”e karşı cihadın tüm Müslüman ülkelere farz olduğunu” ifade etti. İslamabad’daki Filistin Ulusal Konferansı’nda ise yürek burkan şu soruyu sordu: “Eğer ordular, Kudüs’ü özgürleştirmek için cihada kalkmayacaksa, neden varlar o zaman? Kimi koruyorlar, kimin bekçiliğini yapıyorlar?”

Biz, Pakistan Hizb-ut Tahrir olarak, bu barbarca saldırının başladığı ilk andan itibaren bu fetvanın öngördüğü adımları talep etmek üzere sesimizi yükselttik. Cihadın ertelenemeyecek ve göz ardı edilemeyecek bir şeri farz olduğunu her platformda dile getirdik. “Filistin’in kurtuluş yolunun konferanslardan değil, ordulardan geçtiğini” yüksek bir sesle, açık ve net bir şekilde ifade ettik. Her ne kadar böylesi bir fetvanın yayınlanması gecikmiş olsa da, “Hiç olmamasındansa geç olması iyidir.” diyoruz. Ancak burada asıl eksik kalan temel bir mesele vardır: Bu şer’î fetva nasıl uygulanacaktır? Alimler de ümmetin her ferdi de çok iyi biliyor ki, cihadın önündeki en büyük engel, Müslümanların o satılmış, paralı asker yöneticileridir. Onlar, orduların harekete geçirilmesinin önündeki aşılmaz bariyer ve Yahudi varlığını ümmetin gazabından koruyan gerçek Demir Kubbe’dir. Allah’ın hükümleriyle hükmetmeyen, O’nun şeriatını askıya alan ve en yüce ibadet olan cihadı terk eden bu kişilerden destek beklemek, gerçekten akıl kârı mı? Ümmetin ellerini bağlayanlardan kurtuluş ummak, gaflet değil midir? Orduları zincire vuran, ümmetin elini kolunu bağlayanlardan medet umulur mu?

Şeriatta bilinen bir kaide vardır: “Bir farz, ancak başka bir şeyle yerine getirilebiliyorsa, o şey de farz olur.” Bu kaideye göre, ümmete zulmeden ve cihat ile kurtuluşun önünde engel teşkil eden mevcut rejimlerin kaldırılması şer’î bir yükümlülüktür. Bu rejimler, ümmeti ile ordularını şer’i sorumluluklarını yerine getirmekten alıkoymaktadırlar. Öyleyse bu görev ancak, ümmeti ve ordularını birleştirme projesini benimseyen, ümmetin otoritesini yeniden tesis eden ve onu Mübarek Toprak Filistin’in kurtuluşu için sevk ve idare eden samimi bir liderliğin kurulmasıyla başarılabilir. Bu liderlik bugün, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilâfet projesini benimseyen Hizb-ut Tahrir’de mevcuttur. Partinin başında ise, ilmiyle, basiretiyle ve dirayetiyle tanınan saygın âlim Ata bin Halil Ebu Raşta bulunmaktadır. Hizbin tek eksiği, en başta Pakistan ordusu olmak üzere ümmetin silahlı kuvvetleri içindeki güç ve kuvvet ehlinin maddî desteğidir. Bu bağlamda tüm âlimleri ve müftüleri, Hizb-ut Tahrir ile omuz omuza çalışmaya ve ümmetin halifesine biat etmeye çağırıyoruz. Bu Halife, ümmeti birleştirecek ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Kudüs ve mübarek çevresinin kurtuluşu müjdesine nail olmak için ordulara öncülük edecektir. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

لَاتَقُومُالسَّاعَةُحَتَّىيُقَاتِلَالْمُسْلِمُونَالْيَهُودَ،فَيَقْتُلُهُمْالْمُسْلِمُونَ،حَتَّىيَخْتَبِئَالْيَهُودِيُّمِنْوَرَاءِالْحَجَرِوَالشَّجَرِ،فَيَقُولُالْحَجَرُأَوْالشَّجَرُيَامُسْلِمُيَاعَبْدَاللَّهِ،هَذَايَهُودِيٌّخَلْفِيفَتَعَالَفَاقْتُلْهُ،إِلَّاالْغَرْقَدَفَإِنَّهُمِنْشَجَرِالْيَهُودِ  Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. O harpte Müslümanlar Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; “Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür” der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” [Müslim]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER