ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns, Pakistan ziyareti sırasında Amerikan işgal güçlerine karşı Afganistan'da savaşan mücahitlere yönelik Kuzey Veziristan'da derhal askeri operasyon düzenlenmesini talep etti. William Burns'ün bu talebi, bu savaşın terörizme karşı olmadığı, aksine Amerikan işgaline karşı savaşan mücahitlere karşı olduğu gerçeğini kanıtlar. Pakistan halkı ve silahlı kuvvetleri, Amerikan işgaline karşı savaşanların, cihat yükümlülüğünü ve İslam'ın bir farzını yerine getiren mücahitler olduğunu daha ilk günden itibaren çok net olarak farkındadır.

Askeri güçlerine rağmen korkak Amerikan güçleri, donanım olarak orantısız bir avuç mücahit ile karşı karşıya gelmekten çekiniyor. Bu nedenle Amerika, Afganistan'da Amerikan işgaline karşı direnen aşiret bölgelerindeki mücahitleri sindirmek için Pakistan'ın siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler ile işbirliği yapıyor. Ancak Pakistan halkı ve silahlı kuvvetleri, Amerikan haçlılarına karşı savaşan mücahitleri hedef almaktan nefret ediyor. Bu yüzden Amerikan talimatı üzerine siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, askeri ve sivil hedeflere terör saldırıları planlamak ve yönetmek amacıyla Raymond Davis Şebekesinin Pakistan'a girmesine izin verdiler. Ardından her terör olayından sonra, parmaklar Müslüman aşiretleri işaret etti. Böylece Pakistan halkı ve silahlı kuvvetleri, bunun bir Amerikan savaşı olmadığı, aksine kendi savaşları olduğuna inandırılmak istendi. Hainler, Afganistan'daki Amerikan güçlerinin güvenliği sağlamak amacıyla her zaman bu propaganda tekniği kullandılar. Amaç, Pakistan silahlı kuvvetlerini aşiret bölgelerinde askeri operasyonlara zorlamak.

Amerikan siyasi veya askeri yetkilileri, aşiret bölgelerine askeri operasyon düzenleme talebiyle Pakistan'a gelmeleri beklendiği zaman, aşiret bölgesinde Pakistan silahlı güçlerine yönelik saldırıların artması sadece bir rastlantı mı? William Burns'ün ziyaretinden bir gün önce, on askerin ölümüne neden olan Kuzey Veziristan'da Pakistan silahlı kuvvetlerine yönelik saldırılar meydana geldi. Sadece birkaç gün önce de Karaçi havaalanında bir Amerikan FBI ajanının tutuklanması ve malzemeleri arasında casusluk araçların bulunması, bir kez daha Pakistan'da her terör olayının arkasında Amerikan istihbaratı ve Raymond Davis Şebekesinin parmağının olduğu gerçeğini hatırlatıyor. Nitekim Amerika'nın, kara operasyonlarında düşük yoğunluklu çatışmalar yürüttüğü tüm dünyada biliniyor.

Hizb-ut Tahrir, Pakistan silahlı kuvvetlerine açıkça şunu vurgular ki siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, iktidarda kaldıkları sürece Amerikan ajanlarının ve Raymond Davis Şebekesinin terör hâkimiyetini ülke geneline yaymalarına izin vermeye devam edecekler. Ve Afganistan'daki korkak Amerikan güçlerini korumak için terörle savaş adına sizin masum kanınızı akıtmayı sürdürecekler. Bu nedenle haydi bir adım öne çıkın ve Hilafet Devletinin yeniden kurulması için Emir Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta önderliğinde Hizb-ut Tahrir'e nusret vererek olayların kontrolünü elinize alın. Sonra Pakistan'ın mevcut anayasasının aksine Hilafet Devletinin İslami anayasası, Amerika'yı dost ilan etmek yerine düşman olarak ilan edecek ve bölgeyi Amerikan pisliğinden temizlemek için dünyanın en iyi ordusunu seferber edecektir. Tek başına bu eylem bile bölgede uzun süreli barışı sağlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ buyurdu ki:

لاَ يَتَّخِذْ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنْ اللَّهِ فِي شَيْءٍ "Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz." ^{[Ali İmran 28]}

Şehzad Şeyh
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Resmi Sözcü Yardımcısı