Rahil-Navaz hükümeti, daha başbakanlık koltuğuna bile oturmadan apar topar Modi'ye ziyaret daveti yöneltti. Dün öğleden sonra Navaz Şerif, Gücerat kasabı Modi'yi telefonla arayarak kutladı ve başarı dileklerini sundu. Hizb-ut Tahrir, nasıl binlerce Müslümanın katledilmesine ve iffetli Müslüman kadınların tecavüz edilmesine nezaret eden bir kişiyi tebrik edebilir ki diye Rahil-Navaz rejimine soruyor? Yoksa Rahil-Navaz rejimi, radikal Hinduları mı temsil ediyor? Öyle ki bunlar, Modi'nin zaferine sevindi. Hain rejim, Modi'ye davet yöneltme adına diğer acil yükümlülüklerini bir kenara bıraktı. Rahil-Navaz rejimi tarafından gösterilen sevinç, Müslümanların çile, acı ve travmaları ile ilgilenmediği göstermektedir. Onlar, sadece eli ile değil Müslümanların mübarek ve masum kanı ile sırılsıklam olmuş bir kişiyi bile ağırlamaya hazırdır!

Rahil-Navaz rejimin beklentisinde olduğu gibi Modi'nın başarısı nedeniyle bölgeye barış ve istikrarın geleceğini düşünmek delilik ve saçmalıktır. BJP'nin başarısı, Kongre Partisi'nin iktidarı sırasında rafa kalkan ABD'nin bölgeye ilişkin planını canlandıracaktır. Yükselen güç Çin'e karşı bölgesel güç olarak Hindistan ön plana çıkarılacaktır. Nitekim Modi, Hindu duyguları Büyük Hindistan [Akhand Bharat] adına körükleyerek, bu yüzyılı Hindistan'ın yüzyılı yapmaya çoktan hazırdır.

Önceki BJP hükümeti döneminde Amerika, ajanları Navaz Şerif ve Müşerref ile Pakistan'dan çok büyük tavizler kopardı. Bu tavizler, Kargil'den geri çekilmek, Keşmir mücahitlerini yasaklamak, Keşmir işgali konusunda Pakistan'ın tarihsel duruşunu terk etmek, silahlı kuvvetleri Hint sınırından Afgan sınırına çekmek ve Pakistan ekonomisini Hint mallarına açmak olarak sıralanabilir. Tüm bu tavizler, Hindistan'ın bölgedeki egemenliği için verildi. Şimdi BJP, iktidara geri geldi. Rahil-Navaz rejimi, Amerika'nın Hindistan vizyonunu gerçekleştirmek amacıyla Pakistan'ın güvenlik ve ekonomik çıkarlarından daha fazla tavizler vermeye hazırdır.

Pakistanlı Müslümanlar, yöneticileri Amerika'nın bu projesini terk etmeye zorlamak için seferber olmalıdır. Bölgede Hint egemenliği, Pakistan'ı müşrik Hinduların merhametine terk edecektir. Müslümanlar, bu durumu kabul edemez. Zira ataları, Pakistan'ın kuruluşunda yüzbinlerce canı, bu topraklar Hindu Devletinin ayakları altında kalsın diye feda etmediler. Hizb-ut Tahrir, Pakistan halkını ve silahlı kuvvetlerini, tüm Müslüman toprakları ve Müslümanları Hilafetin liderliği altında birleştirmek, başlangıç ​​noktası yapmak, bölgedeki tüm insanları, Hindu müşriklerin baskıcı yönetiminden kurtarmak için Pakistan'da Hilafet Devleti kurmaya davet ediyor.

مَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلاَ الْمُشْرِكِينَ أَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْكُمْ مِنْ خَيْرٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ "Ne Kitap ehlinden inkâr edenler ve ne de Allah'a ortak koşanlar, Rabbinizden size bir iyilik gelmesini isterler. Oysa Allah, rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir." ^{[Bakara 105]}

Şehzad Şeyh
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Resmi Sözcü Yardımcısı