2 Kasım 2014 günü Lahor yakınındaki Wagah sınır kapısında bayrak töreninden dönerken patlayan bir bomba nedeniyle altmış kişi öldü. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilâyeti, hunharca işlenen bu terör eylemini şiddetle kınar. Allah Subhânehu ve Teâlâ ölenleri cennetine koysun ve ölenlerin yakınlarının kalplerini sabrı cemil ile doldursun.

Afganistan işgalinden bu yana Amerika, büyük bir askeri güçle bölgeye girince, Pakistan, ölümcül bombalı saldırıların merkez üssü haline geldi. Pakistan, Sovyet Birliği tarafından Afganistan işgal edildiğinde bile bu tür katliam ve patlamalara şahit olmadı. Ya da o zaman Sovyet Birliği'nin müttefiki olan Hindistan, bu gibi durumlardan asla yararlanamadı. Ancak Pakistan'ın siyasi ve askeri liderliği içindeki hainler, ABD'nin Afganistan işgalinde ve işgale karşı direnen Müslüman aşiretlerle mücadelede ABD'ye destek verdiklerinden beri CIA, FBI, Black Water ve Raymond Davis gibi Amerikan terör örgütlerine Pakistan topraklarını açtılar. Bu nedenle Pakistan'ın askeri ve sivil tesisleri, sürekli ölümcül bombalı saldırılara maruz kalmaktadır. Dönemin süper gücü olan SSCB ve onun müttefiki Hindistan ajanslarına, ellerini kollarına sallayarak dolaşmalarına, ikamet etmelerine, şeytani kampanyalar planlamak ve sonra da serbestçe bunları uygulamalarına izin verilmediği için Pakistan içlerinde böyle bombalı saldırılar düzenleyemediler. Şimdiki yöneticiler ise Amerikan istihbarat ajanslarının desteğine sahip olduklarını ve şuan bir süper güçten ziyade örgütlü küçük militan gruplarla karşı karşıya kaldıklarını iddia ediyorlar. Daha önce SSCB gibi süper güç, bu tür terör eylemleri düzenleyemiyorsa, nasıl oluyor da böyle küçük gruplar bu tür korkunç eylemleri düzenleyebiliyorlar?

Gerçekte ise Pakistan'ın siyasi ve askeri liderliği içindeki hainler, Pakistan'ın Amerika'nın sözde terörle savaşına katılması için inandırıcı bir bahane sunamadılar. Sovyet işgaline karşı verilen mücadele cihat olarak adlandırılıyorken, nasıl oluyor da Amerikan işgaline karşı verilen mücadele terörizm olarak adlandırılıyor? ABD Haçlı seferine katılmak için uygun bir bahane yaratmak amacıyla Amerikan terör örgütlerinin Pakistan içinde özgürce dolaşmalarına izin verildi. Ki şeytani planlar yaparak Wagah sınır kapısı gibi bombalı saldırılar düzenleyebilsinler. Daha sonra da suçu Müslüman aşiretler üzerine atarak, bu aşiretlerin Hindistan'ın Afganistan'a girmesine destek verdiklerini iddia etsinler. Oysa Hindistan'ın Afganistan'a girmesine müsaade eden Amerika'dır. Amerika ve onun ajanları, silahlı kuvvetler içinde ve halk arasında ABD savaşına karşı oluşan kamuoyunu değiştirmek için çalışıyorlar. İşte bu yüzden 2009 yılında Obama şöyle demişti: "Geçmişte Pakistan içinde Karaçi'den İslamabad'a kadar masum insanlar öldürülürken aşırılığa karşı verilen mücadelenin kendi savaşları olmadığını iddia edenler olmuştur. Oysa şimdi kamuoyu aksi yöndedir."

Pakistan ve bu bölgeye barış getirmek için Amerika ülkeden kovulmalı ve Hindistan'ın onun gerçek kuklası olduğu hatırlanmalıdır. ABD'nin bölgede kalmasına izin verilerek ve Hindistan'a ekonomik ve siyasi tavizler verilerek asla barış elde edilemez. Silahlı kuvvetler içindeki samimi subaylar, siyasi ve askeri liderlik içindeki hainleri temizlemeli ve Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermelidirler. Sadece Hilafetin kurulması, Amerikan terörüne karşı bölge Müslümanlarını birleştirecek ve Hilâfet, bölgeden Amerika'yı kovarak bölgeye barış getirecektir.