Bugün 27 Kasım 2014 tarihinde Lahor'da yayınlanan bazı gazeteler, "Hizb-ut Tahrir'in duvarlara IŞİD'i öven yazılar yazdığına " dair bir rapor yayımladılar ve bu bağlamda iki kişinin tutuklandığını iddia ettiler. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, bu yalan yanlış uyduruk raporu şiddetle reddeder. Ne tutuklanan iki kişinin Hizb-ut Tahrir ile bir bağlantısı vardır, ne de Hizb-ut Tahrir IŞİD lehine herhangi bir kampanya yürütmüş değildir. Bu bağlamda Hizb ut Tahrir / Pakistan Vilayeti şu noktalara dikkat çekmek ister:

1- Hizb-ut Tahrir, İslami siyasi bir partidir. Raşidi Hilafetin kurulması için Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodunu takip ederek fikri ve siyasi mücadele yapar. Hizb-ut Tahrir, İslam Şeriatına göre Hilafeti kurmak için silahlı mücadeleyi haram kabul eder.

2- Şu an itibariyle iki üyemiz, Pakistan Resmi Sözcüsü Naveed Butt ve Dr. İsmail Şeyh rejimin zindanlarındadır. Naveed Butt, 11 Mayıs 2012 tarihinde Lahor'da hükümetin haydutlar tarafından kaçırıldı ve Dr. İsmail Şeyh de 18 Nisan 2014 tarihinde Karaçi'de kaçırıldı. Bugüne kadar Rahil-Navaz rejimi, ne onların yasadışı bir şekilde gözaltında tutulduklarını kabullenme cesaretini gösterebildi ne de onları mahkemeye çıkardı. Oysa bu insanlar Hizbin üyesi olduklarını ikrar ettiler ve insanlar, onların fikri ve siyasi mücadelelerini iyi bilirler.

3- Hizb-ut Tahrir'in IŞİD lehine bir kampanya yürüttüğüne dair iddialar saçmadır. Pakistan'da herhangi bir parti, başka bir siyasi parti adına duvar yazıları yazmış mıdır, broşürler dağıtmış mıdır, afişler asmış mıdır? Hizbin gençleri bildiri dağıtırken, çıkartmalar yapıştırırken veya pankartlar asarken sansasyonel şekilde medyada yer almaması garip değil midir? Şimdi IŞİD adına duvar yazıları yazmakla suçlanan Hizbin bir anda medyanın ilgisi haline gelmesi çok tuhaftır.

4- Böyle saçma sapan suçlama olur mu hiç? Çünkü IŞİD, Hizb-ut Tahrir'in bir üyesini, Mustafa Hayal'i Halep'te yaklaşık altı aylık bir esaretin ardından geçtiğimiz Kasım ayında şehit etti. Elhamdülillah, Hizb-ut Tahrir'in daveti Pakistan'da gün geçtikçe büyüyüp güçlendiği için siyasi ve askeri liderlik içindeki hainlerin ruh hali besbelli açıkça kötüye gidiyor. İşte bu yüzden Hizb-ut Tahrir'e karşı çok komik ve saçma suçlamalar yöneltiyorlar.

Rahil-Navaz rejimi, Hizbin entelektüel ve siyasi argümanlarına cevap vermekte tamamen başarısız oldu. Bu nedenle kitleler ve silahlı kuvvetler arasında şek ve şüphe oluşturmak için bu tür acınası alçakça girişim ve iddialara başvuruyor. Hizb-ut Tahrir, açıkça Rahil-Navaz rejimine şunu ifade etmek ister ki Allah'ın izniyle günleri sayılıdır ve yakında Hilafet kurulacaktır. Bu nedenle girişimleriniz, ne Hizb-ut Tahrir'in mücadelesini durdurabilecek, ne de Hizb ile insanlar ve silahlı kuvvetler arasında bir uçurum ve mesafe oluşturabilecektir.

Hizb-ut Tahrir, ilgili medya kuruluşlarına da şunu hatırlatır ki onlar Hizbin mücadelesini iyi biliyorlar ve bu yüzden Allah ve Rasûlü için kendilerine sunulan bu tür saçma iddiaları reddetmeli ya da en azından güvenilir bir medyacı, rejimin saçmalıklarını yayınlamadan önce doğrulatmak adına Hizbin gençleri ile iletişime geçmelidir. Umarız, bu gülünç ve saçma iddiaları yayınlayan bazı gazetelerin, gerçeğin açığa çıkması için bizim bu yalanma açıklamamızı da aynı şekilde yayınlarlar.