Dün 5 Aralık Cuma günü, üniformalı polis eşliğinde rejimin istihbarat yetkilileri, Lahor Gulberg bölgesinde İslam'ı etüt ederlerken birkaç genci tutukladılar. Hizb-ut Tahrir, hem bu alçakça eylemi kınar hem de rejimin, İslam'ın etüt edilmesi ve yayılması ile ilgili ne gibi sorunları var diye de sorar? Rejim, neden aşiret bölgelerinde fitne savaşında silahlı kuvvetleri tuzağa düşürmek ve onlara karşı saldırılar planlamak için Gulberg ve diğer alanlarda Amerikan istihbarat ve paramiliter haydutların evlerde toplanmalarına izin verirken, bu tür zulümler işleyerek de Allah'ın öfke ve gazabına nail oluyor ki?

Cevap açıktır, rejim Batılı efendileri, özellikle Amerika önünde diz çöküp secdeye kapanırken, İslam'ı, yönetim ve devlete taşımak için siyasi ve fikri mücadele yapan İslam davetçilerine karşı da kılıçlarını biliyor.

Ama bu sığ taktikler, ne Hizb-ut Tahrir'i korkutur, ne de onun, Hilafetin kurulması için Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodu üzerindeki yürüyüşünü yavaşlatır. Ki Allah'ın izniyle Hilafet yakında kurulacaktır. Hizb-ut Tahrir şunu iyi biliyor ki onca zulüm, komplo ve vahşete rağmen Washington ve onun İslam dünyasındaki ajanları, Hilafet projesinin yakında hayata geçmesinden çok rahatsızlar. Ama Allah'ın vaadi haktır ve Allah sözünü yerine getirecektir.

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُواْ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَىٰ ٱللَّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ

• "Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır." ^{[Tevbe 32]}