"Haydut" Rahil-Navaz rejimi, İslam'ı bastırmak için gitgide daha da azgınlaşıyor. 26 Mayıs 2015 tarihinde rejimin haydutları, ciddi bağırsak hastalığı nedeniyle tedavi olmak üzere Lahor Gurki Hastanesi'ne giden Hizb-ut Tahrir'in bir gencini hastane dışında kaçırdılar. Dr. İftihar, öğretim görevlisi olarak çalıştığı işinden öğle vakti çıktıktan kısa bir süre sonra Gurki Hastanesi'ndeki randevusuna yetişmek için giderken rejimin haydutları tarafından kaçırıldı. Ailesini haberdar etmek için rejimin canileri ile giriştiği mücadelenin ardından ancak durumunu ailesine bildirebildi. Dr. İftihar, Ülseratif Kolit hastalığından mustariptir. Bu hastalık, ağır kan kaybı ve zayıflığa neden olmuştur. Gün be gün işlevini görebilmek için ağır ilaçlar kullanıyor. Günlük ağızdan Steroid alıyor ve son zamanlarda da bağışıklığı baskılayıcı Cyclosporin A ilacı kullanıyordu. Düzenli olarak bir cerrahın gözetimi altında olmak zorundadır. Çünkü sürekli kötüleşen sağlık durumu nedeniyle bağırsağın bir kısmını almak için ameliyat gerekebilir.

Dr. İftihar'ın kendisi de bir tıp doktorudur. Rawalpindi Tıp Fakültesi mezunu ve Gurki Hastanesi'nde uzman bir hekimdir. Şu an Lahor Tıp ve Diş Koleji'nde öğretim görevlisi olarak görev yapıyor. Şiddetli ve kronik hastalığına rağmen Dr. İftihar, Pakistan'a Hilafeti geri getirmek için güçlü adımlarla yürümeye devam etti. Engin ve derin İslam bilgisi ile saygın biridir. Mütevazı, samimi ve içtenlikle ümmete yönelik derin bir sevgiye sahiptir.

Hizb-ut Tahrir, hastane dışında hasta bir adamı kaçıran "haydut" rejimi şiddetle kınamaktadır. Bu da rejimin, bütün İslami değerleri aşağıladığını, hasta ve zayıf birine merhamet dahi etmediğini gösterir. Rejim, hayırlı ve saygın bir Müslümanı derhal serbest bırakmalıdır. Rejim tarafından daha önce Hizb-ut Tahrir gençlerine karşı uykusuz bırakmak, dayak ve elektrik gibi işkenceler kullanıldığı iyi biliniyor. Dr. İftihar'ın göreceği zarardan tamamen rejim sorumludur. Rejim şunu iyi bilmelidir ki kurulacak Hilafet Devletinin mahkemeleri, bundan sorumlu olanların hiç birini affetmeyecektir. Daha da ötesi Allah Subhânehu ve Teâlâ, Salih insanlara zulmedenleri Kıyamet günü cezalandıracaktır. Allah Subhânehu ve TeâlâKutsi Hadiste şöyle buyurdu:

مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ "Her kim beni dost edinene düşmanlık ederse, Ben de ona karşı savaş ilan ederim." ^[el-Buhari]

Hizb-ut Tahrir, Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki subaylara soruyor: Bu rejimin düşman Amerika karşısında korkakça ve ezik tavırlar sergilediği daha yeterince açık değil mi? İzzet ve onuru onun yanında arıyor. Fakat müminlere karşı azgınlaşıyor. İslam ve kutsal sayılan her şeyi ayaklar altına alıyor. Rejimin, bir yaşam biçimi olarak Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın dinini uygulamak için gayret sarf edenlere karşı yaptığı zulümlere dur demenin zamanı gelmedi mi?

Pakistan'a Hilafeti geri getirmek için Devlet adamı ve Fakih Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta önderliğinde Hizb-ut Tahrir'e nusret vererek bu yalın adaletsizliğe bir son verin.

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلاَّ أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ

"Onlardan, sırf, Aziz ve Hamid olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar." ^{[Buruc 8]}