Pazar, 27 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK–BA–2016–MB–TR–33 H. 4 Ramazan 1437
M. Perşembe, 09 Haziran 2016

Hilafet Müslümanların Kalkanıdır Rahil-Navaz Rejimi Elleri Bağlı Otururken, Çin Doğu Türkistan’da Ramazan Orucunu Yasaklıyor

Çin, ümmeti Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i şamar oğlanına çevirerek Ramazan ayına başladı. İslam’a karşı çirkin ve kavgacı yüzünü gösteren Çin yönetiminin internet siteleri, 6 Haziran 2016’da Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde memurlar, öğrenciler ve çocukların oruç tutmasına yasak getirildiğini duyurdu. Bazı lokantalara da açık kalma emri verildi. Çin, sistematik olarak Müslümanlara zulüm etmektedir. Örneğin 2009 yılı Temmuz ayında Çin hükümet güçleri ve bu güçlerin desteklediği Çinli Han çeteleri, Müslümanlara acımasız saldırılar yaparak dünya çapında Müslümanları öfkelendirdiler. Saldırılarda yaklaşık iki yüz kişi hayatını kaybetmiş ve yüzlercesi de yaralanmıştı. Ardından Müslümanlara yapılan saldırılar tavan yapmıştı. Yetkililer, Cuma namazını yasaklamış, Çin’in Sincan olarak adlandırdığı, hâlbuki gerçek adı “Doğu Türkistan” olan bölgenin başkenti Urumçi’nin en büyük camisini kapatmışlardı. Doğu Türkistan, Müslümanlar tarafından Hicri birinci yüzyılda, Miladi sekizinci yüzyılın başlarında fethedilen Orta Asya Türkistan devletinin bir parçasıdır. Geçen yüzyılın ortasında yani 1949 yılında ise Çin tarafından zorla işgal edilmişti. Oysa en büyük ve en yakın Müslüman silahlı kuvvetleri, ivedilikle mazlum Doğu Türkistan Müslümanlarının yardımına koşabilirdi. Ancak ne var ki ertesi gün Pakistan’ın önemli sivil ve askeri liderleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rahil Şerif’in çağrısıyla Genelkurmay karargâhında “olağanüstü” bir toplantı düzenlediler. Ama maalesef yapılan açıklamada Çin küstahlığı hakkında tek bir kelime dahi edilmedi. Bunun yerine yöneticiler, Müslüman topraklarının zenginliklerini totaliter Çin yönetimine açan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun karşı karşıya kaldığı “zorluklar” üzerinde durdular!

Çin ve diğer ülkeleri Müslüman toprakları işgale, Müslümanların haklarını gasp ve zulme cesaretlendiren tek husus, Müslümanların kalkansız ve güvenliklerini sağlayan Raşidi İmamdan yoksun olmalarıdır. Kalkansız kalan İslam toprakları, yaşlılar, kadınlar ve çocukların masum kanlarının akıtıldığı, yaslıların yardım çığlıklarının yükseldiği, bölünme ve parçalanma naralarının atıldığı, düşmanlar ve müttefikler tarafından istila edildiği alanlar olarak kalacaktır. Zerre kadar kalbi, işitme ve görme duyusu olan herkes, Müslümanların, işlerini güden çobanı kaybettiklerini anlayabilir. Onlar, kendilerini koruyan ve arkasında savaşılan İmamı kaybettiler. Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ  Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim]

Dolayısıyla Müslümanlar, İslam’ın kutsallarını ve sınırlarını koruyacak Raşidi Halifeyi kaybettiler. Matemlerin imdat çağrılarına, mazlumların ağıtlarına ve boyunduruk altındakilerin çığlıklarına cevap verecek Mutasım’ı kaybettiler! Bugün Müslümanların sayısı bir buçuk milyarın üstünde olsa da, ancak Allah’ın indirdikleri ile hükmeden ve Allah yolunda cihat eden bir devletleri yok. Aksine İslam’dan başka her şeyle yöneten bir yöneticileri var. Allah ve Rasûlü ve müminlerin düşmanları dışında herkesle savaşıyorlar. Müslümanların yöneticileri, Doğu Türkistan’da olanları duyuyor ve görüyorlar. Ama nedense yardım için seferberlik ilan etmiyorlar. Zira onlar, sağır, dilsiz ve kördürler, duyguları yok. Onların durumu güçlü bir kişinin konuşmalarına benzer. Sadece konuşuyor, eylem yok, ama yine de inatla güçlü olduğunda ısrar ediyor.

Biz, Hilafet için nusret vermek kendilerine farz olan ve bu farzı yerine getirmekte geciken Pakistan silahlı kuvvetlerinin Müslüman subaylarına, Müslüman komutan Kuteybe b. el-Bahili’yi hatırlatıyoruz. O komutan ki Hicri 94 yılında Türkistan’ı: Batı Orta Asya ve onun iki büyük şehri Semerkant ve Buhara’yı fethetmiştir. Ardından şu an Çin’in Sincan olarak adlandırdığı ve o dönem Doğu Türkistan’ın başkenti olan Kaşgar’a varana kadar doğuya yönelmiştir. Ve Hicri 95 yılında da orayı fethetmiştir. Sonra Çin’in kapılarına dayanmış ve ordular da Çin topraklarına ayak basmak için yemin etmiştiler. Çin İmparatoru bunu duyunca, korkup paniğe kapılmış ve Müslüman komutana cizye ödemek için bir heyet ve Çin topraklarına ayak basma yeminini yerine getirmesi için de bir toprak göndermişti. İşte İslam ve Müslümanların zaferi böyleydi! Müslümanlar, Rableri ile güçlü ve dinleri ile izzetliydi. Sağlam ve güçlü bir kale gibiydiler. Öyle ki İslam ve Müslümanlardan nefret eden herhangi bir ülke, saldırı şöyle dursun, o müstahkem kaleye yaklaşmaya dahi cesaret edemezdi. Dolayısıyla soruyoruz, ey subaylar, ne zaman yanıt vereceksiniz?

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER