حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2016–MB–TR–48 |
H. 5 Zilhicce 1437 M. Çarşamba, 07 Eylül 2016 |
General Rahil’in Savunma Günü Konuşması Gerçekten Bizim Her Adımımız Allah ve Rasûlullah’ın Öğretilerine Göre İse O Zaman Hâlâ Neden Pakistan Hilafetsiz
Pakistan’da İslam yararına var olan güçlü kamuoyu baskısı nedeniyle Genelkurmay Başkanı General Rahil, 6 Eylül 2016 Savunma Günü konuşmasında, “Bizim her adımımız Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın hükmü ve soylu Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in siretine uygundur” şeklinde konuştu. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti soruyor, eğer gerçekten bu böyleyse o zaman neden General hâlâ düşman devlet adamları ve yetkilileriyle iletişim halindedir? Neden sırlarımızı ifşa ediyor ve hidayet arıyor? Neden Batının Afganistan, Yemen, Irak ve Suriye gibi İslam ülkelerine yönelik askeri, politik ve ekonomik müdahalesini destekliyor? Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ “Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” [Mümtehine 9]
Eğer gerçekten bu böyleyse o zaman neden General Hilafetin dönüşünü önlemek için yoğun çaba sarf ediyor? Neden aralarında doktor, mühendis, kalp ve bağırsak hastası dâhil olmak üzere Hilafetin samimi savunucularını yakalayıp duruşmasız zindanlara atıyor? Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ, bir Hadisi Kutsi’de şöyle buyuruyor:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ اللَّهَ قَالَ مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ “Rasûlullah buyurdu ki: Allah dedi ki: “Kim benim bir dostuma düşmanlık ederse, Ben ona savaş ilan ederim” [Buhari]
Eğer gerçekten bu böyleyse o zaman neden General Pakistan’da demokrasiyi tamamen destekliyor? Demokrasi, insan arzu ve heveslerine göre yönetilen bir sistem değil midir? Bu sistemde Allah ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarına yer yoktur. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ “Artık onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana Hak’tan gelenden ayrılıp da onların hevâlarına uyma.” [Maide 48]
Ey Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki subaylar! Hain Müşerref ve Keyâni gibi General Rahil de İslam’ı dil ucuyla terennüm ediyor. Çünkü o, bütün Pakistan’ın özellikle sizin, bizim işlerimizi Allah ve Rasûlü’nü razı eden şeyler ışığında yürütmek istediğinizi biliyor. Rahil’in cesur ve uyanık Hilafet savunucularına yönelik zulmü giderek artmıştır. Zira o ve Washington’daki efendileri, gençlerin hedeflerine ulaşmasından korkuyorlar. Siz bu kritik çatışmanın sadece pasif gözlemcileri olamazsınız. Çünkü Pakistan’da gerçek değişim, diğer Müslüman ülkelerde olduğu gibi siz silahlı kuvvetlerde saklıdır. Sizin suskunluğunuz, Allah ve Rasûlü’nün emirlerinin sürekli ihlaline ve işlerimizin de Washington tarafından kontrolüne kapı aralar.
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in siretine baktığımızda, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İslam Devletini bir metoda göre kurduğunu, yolunda duran şiddetli zorluklara rağmen zerre kadar o metottan sapmadığını, bu metot uyarınca savaşçı insanlardan nusret talep ettiğini görürüz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şahsen seleflerinizle görüşmüş, kapsamlı ve hemen dini uygulamak için onlardan nusret talep etmiştir. Yalnızca Allah’tan korkarak bu metodoloji üzerinde sabırla yürümüştür. Allah Subhânehu ve Teâlâ ona Ensar’ı bahşedene dek hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmemiştir. Küçük ama samimi ve cesur bir grup, İkinci Akabe’de, Savaş Biatı’nda ve Erkekler Biati’nde ona biat etmişlerdir. Böylece Hizb-ut Tahrir, fakih ve devlet adamı Şeyh Ata b. Halil Ebu Raşta liderliğinde Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin hemen yeniden kurulması için nusret talep etmektedir. Vereceğiniz nusretle hem bu hayatta hem de ahirette izzete nail olursunuz. Saf ve temiz Pakistan’ı korumak için ettiğiniz yemini yerine getirmiş olursunuz. Dolayısıyla Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurma müjdesine nail olmak için haydi bir adım öne çıkın.
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.” [Ahmed]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |