Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Güçlü Kınayıcı Mektubunu Bangladeşli Yetkililere Teslim Etti

Hilafet Savunucuları Onurlu Bacılarımız, Derhal Serbest Bırakılmalıdır

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Medya Bürosu tarafından yayımlanan güçlü kınayıcı basın açıklamasını Pakistan’ın başkenti İslamabat’taki maslahatgüzarı aracılığıyla Bangladeş rejimine teslim etti. Basın açıklaması, Arapça, Bengalce, Urduca ve İngilizce dillerinde teslim edildi. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti tarafından teslim edilen basın açıklaması, Hasina Wajid’in iki masum kadına yönelik vahşetini kınamaktadır. Basın açıklamasında şöyle denilmektedir:

“Altı aydan uzun süre hapiste tuttuktan sonra kefalet karşılığında serbest bırakılmasının ardından Jessore Polisi Masuma Akhter’i 29 Mart 2017 tarihinde Jessore hapishanesinin kapısından çıkar çıkmaz tekrar gözaltına aldı. Küçük kardeşi Tanjir Ahmed ile birlikte tutuklandılar. İlk defasında Masuma, Dakka Büyükşehir Sulh Mahkemesi’ne çağrılan Hizb-ut Tahrir aktivisti olan kardeşi Tanzib Ahmed’in yanında refakatçi olarak gittiğinde, 28 Ağustos 2016’da, polis tarafından tutuklanmıştı. Masuma’nın tüm ailesi Jessore Emniyetindeki İslam düşmanı haydutların bitmek tükenmek bilmeyen eziyetlerine maruz kalmaktadır. Bu haydutlar ayrıca Hizb-ut Tahrir gençlerinden birisini tutuklayamayınca, geçen yıl eşi Sumayatun Nessa Sumaya’yı da tutukladılar.”

Basın açıklamasında devamla şöyle denilmektedir: “Masuma’nın yeniden tutuklanmasının ardından haydut polis, medya sansasyonu yaratmak için başka bir drama sahnesi kurgulamıştır. Annesini arayarak bir basın toplantısı düzenleyip açıklama yapmasını istediler. Açıklamayı da polisin yazacağını belirtiler! Allahım Düşmanların sevgili kardeşlerimize herhangi bir zarar vermesine izin verme.”

Devamla basın açıklaması şunu talep etmektedir: “Ey Jessore polisi! Allah’tan Kork! Tövbe et ve derhal Masuma Akhter’i, kardeşini ve Sumayatun Nessa’yı çok geç olmadan serbest bırak. Mazlumların ahından ve bedduasından kork. Bilhassa takva sahibi kadınların kalbinden gelen dualardan kork. Zira onunla Aziz ve Celil olan Allah arasında bir engel yoktur. Zaten şanı yüce Allah ile savaşa girerek kendinizi tehlikeye attınız. Ve vakit geldiğinde Allah Subhânehu Ve Teâlâ takvalı kullarına karşı haddinizi aşmanızdan dolayı muhakkak sizden intikam alacaktır.”

إِنَّ الَّذِينَ يُحَآدُّونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَـٰئِكَ فِى ٱلأَذَلِّينَ كَتَبَ ٱللَّهُ َلأَغْلِبَنَّ أَنَاْ وَرُسُلِيۤ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌإِنَّ الَّذِينَ يُحَآدُّونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَـٰئِكَ فِى ٱلأَذَلِّينَ كَتَبَ ٱللَّهُ َلأَغْلِبَنَّ أَنَاْ وَرُسُلِيۤ إِنَّ ٱللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ 

“Allah’a ve Peygamberine düşman olanlar, işte onlar en aşağıların arasındadırlar.” Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir.” ^{[Mücadele 20-21]}