24 Nisan 2018 tarihinde Rus basını, Tataristan’daki güvenlik birimlerinin resmi sözcüsünden aktardığına göre Kazan ve çevresinde 14 Hizb-ut Tahrir üyesi tutuklandı. Terörist eylemlerde bulunma suçlamasıyla bu Müslümanların evlerinde aramalar yapıldı. Yerel ve ulusal kanallarda, Müslümanların evlerine baskın yapıldığını gösteren bir video yayınlandı. Basın açıklamasında, operasyonun Omsk ve Ulyanovsk’deki güvenlik birimlerinin katılımıyla gerçekleştirildiği belirtildi.

Diğer yandan biz, tutuklanan Müslümanlardan bir kısmının Hizb-ut Tahrir üyesi olmadığını belirtmek isteriz. Medyanın haberi veriş şeklinden ve Rusya’nın farklı bölgelerinden gelen güvenlik güçlerinin operasyona katılımından, operasyonun, Kazan şehrinde düzenlenecek Dünya Kupası futbol maçına hazırlık kapsamında olduğu sonucuna varabiliriz. Operasyon, Dünya Kupası’nda görev alacak çeşitli güvenlik güçlerini koordine etme, Müslümanları korkutma ve toplum önünde (terörist) tehditle mücadele simülasyonu niteliğindedir.

Tutuklu Hizb-ut Tahrir üyeleri ile ilgili meseleye gelince, bilindiği üzere Hizb-ut Tahrir terörist bir tehdit değildir. Aksine adı terör örgütleri listesine konan İslami siyasi bir partidir. Bu nedenle Hizbin faaliyetlerine verilen cezanın ağırlaştırılması, Rusya’nın Müslümanların siyasi faaliyetlerinden artan korkusu ile ilintilidir.

Eski mahkûmlardan Hizb-ut Tahrir’li bir üyenin de dediği gibi Hizb-ut Tahrir’in eylem tarzı hiç değişmeyip hep aynı kaldığı halde son yıllarda Hizbin üyelerine verilen cezalar on kat artmıştır. Deneyimlerine aktaran Hizbin üyesi, “Bu faaliyet nedeniyle 2011 yılında bir yıl hapis cezasına çarptırıldım - ceza 100 bin ruble kefarete çevrildi- Şimdi aynı faaliyetimin cezasının 15-20 yıl olduğu tahmin ediliyor.” Dedi.

Görüldüğü gibi güvenlik makamlarının yürüttüğü operasyon, hiçbir şekilde (terör) tehdidiyle ilgili değildir. Hizb-ut Tahrir’e yönelik yürütülen şiddet ve yalanlar, İslam’a göre yaşama çabasından nefret ettirmeyi amaçlıyor. Ancak ne var ki “Güç gerçekte saklıdır”söylemi onları ürkütüyor. Bu gerçek, kesinlikle onları endişelendirmektedir. Müslümanlara verdikleri zarar ve acılar nedeniyle Allah’ın cezasına çarptırılacaklardır. Müslümanları Allah’a itaatten nefret ettirme çabasındalar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ“Onlardan ancak Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar.” ^{[Buruc 8]}