30 Temmuz’da Ufa şehrinde Hizb-ut Tahrir faaliyetlerine katılmak ve Rus rejimini devirmekle suçlanan Başkurdistan Cumhuriyeti vatandaşı 20 kişi benzeri görülmemiş bir cezaya çarptırıldı. Privolzhsk bölge mahkemesi tarafından cezaya çarptırılan kişilerin adlarışöyledir:

- 1997 doğumlu Ahmedov Radek Mudarisonović 21 yıl.

- 1963 doğumlu Ahmedşan Vanis Verioviç 11 yıl.

- 1983 doğumlu Vahidov Lennar Miniroviç 22 yıl.

- 1981 doğumlu Galimov Rüstem Ravilović 22 yıl.

- 1988 doğumlu Cemal El Dinov Elgis Fayloviç 14 yıl.

- 1982 doğumlu Kayomov Azamet Ritnadovic 20 yıl.

- 1987 doğumlu Karanev Alexander Valerovic 13 yıl.

- 1974 doğumlu Litabov Rüstem Muratovic 8 yıl.

- 1984 doğumlu Maksudov Radimir Yusufoviç 10 yıl.

- 1987 doğumlu Mustafayev Ferit Ramazonoviç 11 yıl.

- 1984 doğumlu Müstafin Halil Vanaevich 22 yıl.

- 1991 doğumlu Nurlyganov Rinat Ranivovic 24 yıl.

- 1986 doğumlu Selimov Artur Raloviç 22 yıl.

- 1989 doğumlu Tahirov Erik Rachidovich 14 yıl.

- 1988 doğumlu Fayez Rahmonov Deniz Muratovic 22 yıl.

- 1980 doğumlu Fatahov Ravel Raloviç 22 yıl.

- 1980 doğumlu Fatahov Ruslan ve Kilović 10 yıl.

- 1972 doğumlu Hamzin Rüstem Valerovic 23 yıl.

- 1977 doğumlu Sheripov Şamil Hajgalovic 14 yıl.

- 1991 doğumlu Yakubov Oral Gajolovic 15 yıl.

Mahkeme ayrıca bu kişileri 400 ila 700 bin Ruble arasında değişen para cezasına da mahkûm etti. 4 Şubat 2015’te tutuklanan bu Müslümanlar, o zamandan beri Rusya’nın İslam’a karşı uyguladığı savaş politikasının esiridirler. Soruşturmalar sırasında Memorial örgütü, bunların siyasi tutsak olduklarını, yargılanmalarının hak ihlali sayılıp yasalara aykırı olduğunu, adil yargılanmadıklarını, tutuklulukları sırasında aklen kabul edilemez yöntem ve eylemlere başvurulduğunu kabul etti. Diğer bir ifadeyle ceza hukukçularına göre Hizb-ut Tahrir faaliyetleri suç unsuru içermiyor. Hizb-ut Tahrir faaliyetlerinin şiddet içerdiğini gösteren tek bir kanıt bile yok. Göstermelik olan bu davalar, Rusya halkı arasında özellikle de Müslümanların yoğun olduğu bölgelerde İslami fikir ve duyguların yayılmasını önlemeye yönelik siyasi yargılamalardır. Bu nedenle hiçbir suç unsuru bulunmamasına rağmen Müslümanlar yıllarca hapis cezasına çarptırılmaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ“Onlardan ancak Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar.” ^{[Buruc 8]}

Toprakları Rus imparatorluğu tarafından işgal edildiğinden beri Müslümanlar, kendi topraklarında dinlerinin hükümlerine göre yaşayamıyorlar. Daha sonra iktidara gelen komünistler, Müslümanları Yüce Allah’a imandan uzaklaştırmak için uğraş verdiler. Bugün ise Rus imparatorluğu ve Sovyetler Birliği yok, ancak halklar hâlâ Müslümandır. Rusya ve onun İslam karşıtı politikası da elbette bir gün yok olacaktır. İşgal altındaki topraklarda yaşayan Müslüman halklar, tekrar dinlerine geri döneceklerdir.