حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Rusya
Medya Bürosu
No: RU-BA-2014-MB-TR-07 |
H. 23 Raceb 1435 M. Cuma, 23 May 2014 |
Basın Açıklaması Neden Rus "Yasamacılar" Aşırılığa Sığınıyor ki?
5 Mayıs 2014 tarihinde Federal Kanun'unun 130. Maddesinde bazı değişiklikler yapılarak yürürlüğe girdi. Bu değişiklikler yeni cezalar getiriyor. Özellikle Rusya Federasyonu'nun [RF] 205,3, 205,4 ve 205,5 maddeleri biraz daha ağırlaştırıldı. Bu maddeler kime karşı yapıldı? Neden Rus "Yasamacılar" aşırılığa sığındı?
Bu maddeleri inceleyen kimse, bu maddelerin öncelikle siyasi ve fikri mücadele yoluyla İslam'a davet eden Hizb-ut Tahrir üyelerine yönelik olduğunu görür. Böylece maddeler, hemen yasalaşır yasalaşmaz Kasım 2013'de Chelyabinsk şehrinde beş Hizb-ut Tahrir üyesi bu maddeler uyarınca cezaya çarptırıldı. Daha önce 282,2 [aşırılık] maddesi altında yargılanıyorlardı. Şimdi Ceza Kanunu'na terörle mücadele maddesini de eklediler. Bu da zulmün yeni bir aşamasının başladığı anlamına gelir. Sonra Stavropolye'de düzmece bir dava uyduruldu. Mahkeme, terör eylemi planlama suçlamasıyla Abdurahim Toshmatov'u suçlu buldu ve 17 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu, yasalaşan Rus zulüm makinesi tarafından yeni bir tertip ve entrikanın sadece bir başlangıcıdır. Görünüşe göre tüm önceki değişikliklerin ömür boyu cezaya çarptırmak için yapıldığı anlaşılıyor. Daha önce silah, uyuşturucu ve olası tüm düzmece suçlamalar ile Hizbin üyesi, 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyordu. Şimdi ise ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir.
Üstelik iktidar, bu suçların üstünü örtmek istiyor! 26 Şubat 2014 tarihinde, 205,5 CC RF Maddesi uyarınca Dyurtyuli kasabası Başkurt sakinlerinden altı kişiye dava açıldı. Bu dava, bu madde altında görülen ilk davadır. İstihbarat, toplumun nabzını ölçmek için bu gerçeği medyadan gizlemedi. Bunun yanı sıra yetkililer, İslam'a davet edenlere yönelik kovuşturmaya devam etmek için bu maddenin uygulanabilirliğini test etmek istediler. Tıpkı daha önce Kureyş'in, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve ashabına yaptığı gibi, onlar bununla Müslümanları korkutmak istiyorlar. Bugün davet taşıyıcılarına karşı bu yasalardan daha insanlık dışı yasalar görmek mümkün değildir. Ayrıca 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren 205.inci Madde ile ilgili davalar, sadece Moskova Bölge Askeri Mahkemesi ve Kuzey-Kafkasya Bölge Askeri Mahkemesi tarafından görülecek. Bu davalar, askeri mahkemelerde görüldüğü için uygulamada da görüldüğü üzere kamuoyuna kapalı olacak ve dolayısıyla sanıkların her türlü hak ve hukuku ihlal edilebilecek.
Rus yetkililer adına Hizb-ut Tahrir'e yönelik bu kısır saldırının nedeni, ideolojik savaşta Hizbe karşı dayanacak güçlerinin yetersizliğidir. Bu nedenle Rusya, 2003 yılında eşi benzeri görülmemiş ve bu konuda kendisini dünyada tek ülke yapan bir olguya adım attı ve İslami siyasi partiyi terörist olarak ilan etti.
Rusya, boğazına kadar terörizme batan ve terörist eylemler yürüten bir ülkedir. Bunun kanıtı, Kuzey Kafkasya ve diğer bölgelerde Müslümanlara yönelik devam eden kovuşturmalar, cinayetler, Çeçenistan'da kadın erkek, yaşlı ve çocuklara karşı işlenen katliamlardır. Ve Suriye kasabına verdiği siyasi destek ve her türlü silah tedarikidir. Bu silahlar aracılığıyla Suriye'de yüzbinlerce Müslüman öldürüldü, yaralandı, evsiz yurtsuz bırakıldı, ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ "Kin ve öfkeleri ağızlarından belli olmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şey daha da büyüktür. Akıl etmiş olsaydınız, size ayetleri açıklamıştık." [Ali İmran 118] Allah Subhânehu ve Teâlâ, kâfirler müminlerden nefret eder buyuruyor. Kâfirlerin İslam'a karşı savaşlarında birinci neden budur. Bunun için başörtüsünü yasaklıyorlar, camileri yıkıyorlar, Müslümanları tutuklayıp öldürüyorlar. İkinci neden ise Hilafet Devletinin kurulması korkusudur. Hizb-ut Tahrir, İslami ümmet içinde ve onunla birlikte Yaratıcının hükümlerine göre yaşamak için çalışıyor. Tüm engellemelere rağmen bu farzı tamamlamak için Allah'a söz verdi. Bu nedenle bütün dünya toplumu, bunun en ufak belirtilerini bile yok etmek için elinden geleni yapacaktır. Ancak bütün bunlara rağmen Hilâfet projesi, her zamankinden çok daha yakındır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran'da şöyle buyuruyor:
يُرِيدُونَ أَنْ يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلا أَنْ يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ "Onlar Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz." [Tevbe 32] Cenevre 2 Konferansı arifesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov şunları söyledi: "Bu siyasi sürecin vatanlarını düşünen ama Ortadoğu ve Afrika'nın kuzeyinde Hilafet Devleti kurma gibi niyetleri olmayan barışçıl kuvvetler eşliğinde yürümesi çok önemlidir. Terör tehdidi ile mücadele etmek için birçok farklı şekilde bu güçlere yardım etmek ve onları bir araya getirmek gerekir. Bu, bölge ve tüm dünyanın bir sorunudur." Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair de bir konuşmasında "... Radikal İslam tehdidi asla durmayacak. Büyüyecek ve dünya çapında yayılacak. Toplumları ve bütün ulusları istikrarsızlaştıracak. Bu tehdit ile mücadele etmek için onun varlığını ve ona karşı yetersizliğimizi itiraf etmek zorundayız." dedi. Yani kâfirler bile devletin kurulmasının sadece bir an meselesi olduğunu anladılar. Suçları nedeniyle endişe ve korku içinde olması da Rusya'nın en doğal hakkıdır. Ancak yine de bu güne kadar davet taşıyıcılarından kurtulmak için tüm girişimlerini sürdürüyor. Ama Allah Subhânehu ve Teâlâ, iman ile küfür arasındaki mücadelenin sonucunu önceden belirledi. Bu bağlamda şöyle buyurdu:
وَعَدَ اللَّـهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا ۚ وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَـٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُون "Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." [Nur 55] Ayrıca Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:
لَيَبْلُغَنَّ هَذَا الْأَمْرُ مَا بَلَغَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ، وَلَا يَتْرُكُ اللَّهُ بَيْتَ مَدَرٍ وَلَا وَبَرٍ إِلَّا أَدْخَلَهُ اللَّهُ هَذَا الدِّينَ، بِعِزِّ عَزِيزٍ، أَوْ بِذُلِّ ذَلِيلٍ، عِزًّا يُعِزُّ اللَّهُ بِهِ الْإِسْلَامَ، وَذُلًّا يُذِلُّ اللَّهُ بِهِ الْكُفْرَ "Bu din gece ve gündüzün ulaştığı her yere ulaşacaktır. Allah'ın izniyle bu dinin girmediği hiçbir ev veya çadır kalmayacaktır. İnsanlar ya bu dinle izzet bulacak ya da zelil olacaklar. Allah İslâm'ı aziz kılacak, küfrü de zelil edecektir." [Ahmed]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Rusya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-russia.info |
E-Mail: mediaoffice.htr@gmail.com |