Vladimir Jirinovski, Müslümanlar arasında birlik olmadığını ileri sürerek Hilafet Devletinin kurulması fikrinin başarısız olacağını söyledi. Ve ayrıca "Bugün Ortadoğu Atlantik'ten Pasifik'e kadar büyük bir İslam Devleti kurmak isteyenler var. Ama onlar, aralarında ortak bir dilin olmadığını anlamıyorlar." dedi.

Jirinovski ayrıca şunları da söyledi: "Araplar, birleşebilir. Ama Türkler ve İranlılar aralarındaki dilsel ve tarihsel farklılıklardan dolayı asla onları desteklemez. Bu nedenle bir tek devletin olması hayaldir. Çünkü bölgeleri bir ve tarihleri bir değil. Onları tek bir devlet yapacak hiç bir unsura sahip değiller." İşte bunlar, siyasi parti lideri Jirinovski'nin kendi bakış açısına göre yaptığı açıklamalardır. Bu bağlamda biz deriz ki: Jirinovski'nin, Ortadoğu'da Hilafeti kurmak için çalışanlar olduğu sözü doğrudur. Ama diğer açıklamalarının ve IŞİD'in varlığına dayanarak yaptığı çıkarımların hiç bir dayanak ve temeli yoktur.

Halkları birleştirici unsur olarak dili görmek yanlıştır. Zira halkları birleştirici yegâne doğru unsur, ilk etapta İslam temelinde İslam ülkelerini birleştiren İslam akidesidir. İslam ümmetinin uzun ve muazzam tarihi, bunun en iyi kanıtıdır. Öyle ki daha yedinci yüzyılın başında dünya, farklı dillerine, geleneklerine, örflerine, kanunlarına rağmen eşi benzeri görülmemiş şekilde halkların İslam ümmetinin mefhumu altında birleşimine ve birliğine tanıklık etmiştir. Ve hâlâ da bu ümmet gücünü ve kardeşliğini muhafaza etmekte ve İslam'ı takip etmeye devam etmektedir.

Müslümanların parçalanmışlığına gelince, zorla Müslümanların topraklarını farklı ülkelere bölen ve aralarında elliden fazla yapay sınırlar inşa eden Sykes-Picot anlaşmasının sonuçlarıdır. Bu sınırlar, hâlâ İslam ülkelerinin yöneticileri tarafından korunmakta ve Müslümanların birliğini önlemek için Batılı efendilerinin iradesine göre çalışmaktadırlar.

Jirinovski'nin Müslümanların Hilafet Devleti altında birleşmelerinin mümkün olmadığına dair umutsuzvari iddialarına gelince, vakıa tam bunun tersini söylüyor. Belki bundan birkaç yıl önce tüm Müslümanların tek bir devlet altında birleşmeleri fikri, imkânsız görülebilirdi. Ama bugün bütün dünyanın Hilafet Devleti ve bu projenin başarı şansından bahsettiklerine tanık oluyoruz.

Bugün Müslümanlar, ordular politikacılar, âlimler ve Hizb-ut Tahrir'in ümmetin hizmetine sunduğu İslam Şeriatına dayalı İslam anayasası gibi Hilafet Devleti için gereken tüm unsurlara sahiptirler.

Rus politikacıların mevcut durumun farkında olmadıkları ya da İslam dünyasının tarihini bilmedikleri düşünülemez. Jirinovski'nin bu sözlerinin, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Müslümanların azmi ve kararlılığı üzerinde hiçbir etkisi yoktur.

وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيبًا
"Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: "Yakın olsa gerek!" ^{[İsra 51]}