Pakistan ve Keşmirli Müslümanlar, 10 Temmuz 2015’de Rusya’nın Ufa kentinde Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısı öncesinde gerçekleşen Navaz-Modi buluşmasına çok fena öfkelendiler. Görüşme sonrasında yayımlanan bildiride, iki tarafın da Bombay “terör” saldırısı yargılamalarının hızlandırılması konusunda anlaştıkları belirtildi. Her iki lider de “terörizm” tüm şekillerini kınadılar ve Güney Asya’dan “terörizmin” kökünü kazımak için birbirleri ile işbirliği yapmayı kabul ettiler. Ayrıca Rahil-Navaz rejimi, Gücerat Müslümanları kasabı Modi’yi 2016 yılında gerçekleşecek SAARC zirvesi için Pakistan’a davet etti. Modi de bu daveti kabul etti.

Rahil-Navaz rejimi, Hindistan önünde nasıl böyle eğilebilir? Yoksa Rahil-Navaz rejimi, 7 Haziran 2015 tarihinde Modi’nin Dakka Üniversitesi’nde yaptığı açıklamayı unuttu mu? Modi yaptığı açıklamada 1971 yılında Pakistan’ın bölünmesinde, Doğu Pakistan’ın Bangladeş’ten ayrılmasında Hindistan’ın oynadığı rolü kabul etmişti. Rahil-Navaz rejimi, son bir yıl içinde sürekli Hindistan saldırganlığı yüzünden Kontrol Hattı ve Çalışma Sınırı boyunca öldürülen sivil ve askeri şehitleri ne çabuk unuttu? Yoksa Rahil-Navaz rejimi, hukuki ihlallerin, Belucistan ve Karaçi’deki aşiret bölgelerinde patlamaların arkasında Hindistan istihbaratı RAW’ın olduğuna dair kendi iddialarını unuttu mu? Rahil-Navaz rejimi, Samjhota Express olayında öldürülen şehitlerin kanlarını unuttu mu? Bunların da ötesinde yoksa Rahil-Navaz rejimi, Keşmir’i ve Pakistan’ın kendilerini kurtaracak umuduyla bugün bile Pakistan bayrakları dalgalandıran oradaki Müslümanları unuttu mu?

Mevcut senaryoya göre bile Modi ile görüşmek utanç verici bir eylemdir. Bu yetmiyormuş gibi Rahil-Navaz rejimi, yayımlanan ortak deklarasyonda “terörizmin” tüm şekillerinin kınanabileceğini iddia etti. Bu, rejimin, işgal altındaki Keşmir’de Hindistan işgal güçlerine karşı savaşan mücahitleri, saldırgan kâfirlere karşı cihat görevlerini yerine getiren asil Müslümanlar değil de teröristler olarak kabul ettiği anlamına gelmektedir. Hatta bu bile yetmiyormuş gibi rejim, Bombay “terör” saldırısı yargılamalarını hızlandırma taahhüdünde bulunarak Pakistanlı ve Keşmirli Müslümanların yaralarına tuz dökmüştür. Rahil-Navaz rejimi, ne Keşmir üzerinden ilkeli bir duruş sergileyebildi ne de Samjhota Express olayında öldürülen Müslümanların kanları üzerinden öfkesini dile getirebildi. Bunun yerine rejim, Hindistan’ın tüm istediklerini adeta altın tepside Hindistan’a sundu.

Daha önce Rahil-Navaz rejimi, Pakistan içinde gerçekleştirilen terör saldırılarında Hindistan’ın rolünü ve tezgâhını tüm dünyaya ifşa edeceğini iddia etmişti. Hâlbuki bunun yerine rejim, Modi’yi Pakistan’a davet ederek ikircikli bir tutum sergilemiştir. Gerçekten de Rahil-Navaz rejimini temsil eden siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, Washington’daki efendilerinin talimatları doğrultusunda Hindistan saldırganlığı önünde resmen diz çöktüler. Dahası askeri liderlik içindeki hainler, silahlı kuvvetlerin itibarını kurtarmak için rejimin sivil kanadına hiçbir eleştiri yöneltemiyorlar. Çünkü Rahil Navaz rejiminin dış politikasının askeri liderlik içindeki hainler tarafından belirlenip uygulandığını herkes biliyor.

İster demokrasi isterse diktatörlük olsun siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, Pakistanlı Müslümanları ve onun silahlı kuvvetlerini Hindistan önünde küçük düşürmektedir. Pakistan Müslümanları ve onun silahlı kuvvetleri şunu iyi bilmeli ki demokrasi ve diktatörlük altında yöneticiler, her zaman Amerikan çıkarlarını Pakistan’ın “ulusal çıkarları” olarak lanse etmektedir. Sadece Hilafet, Hindistan düşmanlığını sona erdirebilir ve onun bölgesel bir güç olma yolundaki şeytani planını önleyebilir. Yalnızca Hilafet, Pakistanlı Müslümanları hak ettiklerini zirveye çıkarabilir. Hilafet, bunu yapmaya muktedirdir. Ayrıca Hilafet kurulduktan sonra İnşaAllah işgal altındaki Keşmir’i kurtarmak vazgeçilmez bir mesele haline gelecektir.

وَأَعِدُّواْ لَهُمْ مَّا ٱسْتَطَعْتُمْ مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ ٱلْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ ٱللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ“Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihat için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı korkutursunuz.” ^{[Enfal 60]}